Tarihimizdeki en adaletsiz, en eşitsiz seçimlerden birine gidiyoruz 31 Mart’ta. Özellikle İstanbul’da. İstanbul’un CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yeniden seçilmemesi için Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bütün devleti seferber etmiş görünüyor. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’tan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a, sandık güvenliğinden sorumlu İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya seçim güvenliğinden sorumlu Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a dek büyün yönetim
AK Parti Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı ve mevcut Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok’un mal varlığı tartışma yarattı. CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın mal varlığını açıklamasının ardından gözler Altınok’a çevrilmişti. Bir süre sessizliğini koruyan ve konu ile ilgili sorulan soruya “Mal bizim değil Allah’ın, hepsi Allah’ın, biz emanetçisiyiz” sözleriyle karşılık vererek tartışmalara sebep
Yerel seçimin aslında en çok İstanbul seçimi olduğunun herkes farkında. CHP bütün hatalarına rağmen İzmir’de cefakar seçmeni, Ankara’da Mansur Yavaş sayesinde kendini fazla sıkıntıda hissetmiyor zaten. Mesele İstanbul ve İmamoğlu. İmamoğlu’nun durumu ise zor. Çünkü İstanbul seçiminde İmamoğlu’na karşı, özellikle kurulmayan ancak fiilen oluşmuş bir ittifak var. Özellikle kurulmadı bu ittifak, hem Cumhur İttifakı hem
AFAD Başkanı Yunus Sezer, Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerin ardından 10 il ve 10 bine yakın köy ve mahallede başlatılan arama kurtarma çalışmalarının 19 Şubat itibariyle büyük oranda bitirileceğini açıkladı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ise Mart ayı başında inşaat sürecinin başlayacağını belirtti. AFAD merkezinde deprem ile ilgili açıklama yapan Sezer, 13. günde
Ülkemizin sınıf düşmesinde kurumlarının yok edilmesinin çok büyük payı var kuşkusuz. Kurumlar, belli misyonlara sahiptir: Örneğin bir ülkenin Merkez Bankasının birinci görevi, ülkenin parasının değerini korumaktır. Üniversite de bir kurum; misyonu da özgür düşünen, bilgiyi araştırıp bulmaktan öte, yeni bilgiler üretebilen insanlar yetiştirmektir. Nasıl ki merkez bankası bir kurum olarak aşındırıldığında ülkenin parası tepetaklak gidiyorsa,