İskoçya Milli Partisinin genel başkanı Humza Yousaf’ın (kolayınıza gelirse Hamza Yusef diyebilirsiniz) Başbakanlık konutundaki ilk gününde, aile ve Müslüman ekip üyelerine, oruçlarını açtıktan sonra namaz kıldırırken fotoğrafını görünce ilk aklıma gelen bu oldu. Avrupa Birliği üyesi bir ülkenin ilk Müslüman başbakanı bir İskoç olabilir miydi? Cevap: Evet, olabilir. Yusef’in başında bulunduğu İskoçya Milli Partisi (SNP),
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, yıllar içerisinde hak arayan tüm toplumsal kesimlerin ortaklaştığı “Asla Yalnız Yürümeyeceksin” sloganı ile simgeleşen kadın mücadelesini daha büyük çaplı bir harekete dönüştürme kararı aldı.Bu kararın arkasında geleceğe yönelik, toplumun bütününü ilgilendiren kaygılar var. Onlara göre, İstanbul Sözleşmesi’nden Anayasa’nın 90. Maddesi ihlal edilerek bir gece yarısı kararnamesi ile ayrılmak sadece kadınlarla ilgili
ABD Dışişleri Bakanlığı Cesaret Ödülü’nü kazanan Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, “Tam eşitliğe kadar erkeklerin yanımızda olmasına ihtiyacımız var, eşitlik sağlandıktan sonra rakip olacağız’ diyor. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, çekirdekten yetişme bir aktivist. Dokuz yaşından beri kadın hakları mücadelesinin içinde. Anne-babasının kamu hizmeti nedeniyle Anadolu’nun farklı şehirlerinde geçtiği çocukluğu. Gittiği
Atatürk’ün “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır” sözünün tersini yaşıyoruz adeta: hak ve özgürlükler alanındaki kazanımlar birer birer “taarruz” altında. Kıdem tazminatından avukatlık yasasına, medya kısıtlamalarından toplanma ve gösteri hakkına kadar. Erken zafer havasına girerek bütün Türkiye’nin korona ile kucaklaşmasına ve hastalığın yeniden yükselmesine zemin veren hükümet, iş avukatların yürüyüşe gelince birden hastalığın artmaya başladığını