Olması kaçınılmaz olan oluyor. Sağlık Bakanlığının eksiklikler ve hatalarla dolu veri sistemi bile vaka sayılarının ve ölümlerin arttığını gösteriyor. Hani şu Bakan Farherttin Koca’nın yüreğini “Covid-19 bitiyor” umuduyla dolduran omikron varyantıyla ilgili olanlar…İnsan göstere göstere gelen bu Omikron dalgasının ve korkarım daha da artacak olan ölümler karşısında salgını yönetmekle sorumlu olanların geç de olsa bir
Covid-19 Omikron dalgası dünyayı ve özellikle de Avrupa’yı sarsıyor. Avrupa’da birçok ülke kitlesel tedbirler almış durumda. Avrupa’da Noel ve yeni yıl kutlamaları hem bireyler hem ticaret için yılın en önemli olayları olmasına rağmen politikacılar sıkı tedbirler ilan ettiler. Cuma günü, üye ülkelerin egemenlik haklarına saygı göstermek ve doğrudan önlem önermekten kaçınmak konusunda çok özenli olan
Türk Lirasındaki değer kaybı sağlık alanını da etkiliyor. Sağlık örgütleri kur krizi ve hammadde sıkıntısı yüzünden ilaç ve tıbbi malzeme teminatında zorluk yaşandığını belirtti. Artan enflasyon karşısında çalışma koşullarının iyileştirilmesini isteyen sağlık çalışanları ise mecliste sağlık personelinin özlük haklarını ilgilendiren düzenlemenin geri çekilmesi üzerine greve gitmeye hazırlanıyor. Türk Tabipleri Birliği (TTB) yaptığı açıklamada sağlıkçıların 15
Dolar, döviz, hayat pahalılığı derken salgınımızı unuttuk ama o bizi unutmuyor. Önce “Nu” adı takılan yeni Covid-19 varyantı Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından “Omicron – Omikron” olarak tanımlandı. Türkiye Botsvana, Güney Afrika Cumhuriyeti, Mozambik, Namibya ve Zimbabve’den seyahatleri durdurdu.Avrupa aşıların olmadığı 2020 sonbaharından bile daha kötü bir salgın yaşıyor. DSÖ’ne geçen hafta bildirilen yeni vakaların
Günlük eksik saptanan vaka sayıları geçen haftaya göre %14 artarak 30 binler sınırına dayandı. Vakaların çoğunun saptanamadığını da biliyoruz. Nasıl mı? Test pozitiflik oranları, yani yapılan testlerin sonucunun pozitif çıkma oranı da artarak %8’i geçti. Test pozitiflik oranı %5’in üzerindeyse, toplumda var olan enfeksiyonların çoğunu saptayamıyorsunuz, yetersiz sayıda test yapıyorsunuz demektir. Birçok defa bu konuyu
Aşı karşıtları 11 Eylül’de İstanbul Maltepe’de binlerce kişinin katılımıyla bir miting düzenledi. “Büyük Uyanış” adlı mitinge katılanlar kendilerine aşı karşıtı denilmesini de istemiyor. Zaten izin başvurusu da Anadolu Partisi adına Anayasayı Koruma Girişimi olarak yapılmış. Kayıt düşelim: Maltepe Kaymakamı Bahri Tiryaki mitinge sağlık gerekçesiyle izin vermemişti ama artık emir nereden geldiyse, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’nın
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 9 Eylül akşamı Türkiye’de yapılan Covid aşısı dozunun 100 milyonu geçtiği müjdesini verdi. Bakanın da dediği gibi her koşulda aşıyı herkese ulaştırmak için olağanüstü gayret sarf eden sağlık personeline şükran borçluyuz. Bakan yerli aşı ‘Turkovac’ın da acil kullanım test aşamasına geldiğini, basın toplantısının sonuna iliştirdi söyledi ama ‘bir görelim’ deyip 100
Korkulan başa geldi. Kurban Bayramı sonrası kovit salgını tırmanmaya başladı. Tıpkı 2021’de olduğu gibi. Kurban Bayramı tatilinin başladığı 15 Temmuz günü Sağlık Bakanlığı verilerine göre koronavirüs nedeniyle 48 ölüm 7204 hasta saptanmıştı. 28 Temmuz günü 76 ölüm ve 22 bin 291 hasta ilan edildi. Artış ne yazık ki devam ediyor. Aşılanma hala ciddi bir sorun
Sadece savcılar değil, belki müfettişler için de söylemeliyiz: Türkiye’de adalet peşinde savcılar, adalet peşinde hakimler yanı sıra, idarenin düzgün işleyişini halk adına denetleyecek müfettişler kaldı mı?Hayır, sadece Sedat Peker vidolarındaki önemli iddialar için sormuyorum.O ayrı bir utanç kaynağına dönüştü. Uçan kuşun kanadından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret gerekçesiyle muhalif siyasilere gazetecilere, sivil toplumculara dava açıp göze
Anayasamızda hala yazılı olan laik, demokratik, sosyal hukuk devletinde yeri olmayan helallik konusuna girmeden önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hangi hatanın eşiğinde olduğunu söyleyeyim.Cumhurbaşkanı dün, 14 Mayıs’ta, 17 Mayıs Pazartesi’den itibaren “normalleşmenin” başlayacağını söyledi. Sıradaki hata bu olacak.Buna göre 16 Mayıs’ta yani yarın hastalığın bulaşma oranının günde 5 binin altına ineceğinden emin olması lazım. Öyle ya