Yetkin Report

  • English
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Hafıza Kartı
  • Hayat
  • Yazarlar
  • Arşiv
  • İletişim

NATO Rusya’ya “Dur” dedi ama Putin dinler mi?

Yazar: Murat Yetkin / 25 Mart 2022, Cuma / Oda: Siyaset
NATO 24 Mart olağanüstü zirvesinde Ukrayna istilasına son vermesi için Rusya’ya dur dedi ama güç politikası uygulayan Putin bunu dinlemeyebilir. (Foto: Twitter/Erdoğan)

NATO’nun Ukrayna istilasına karşı Rusya’yı durdurmak için yaptığı olağanüstü 24 Mart toplantısının bitiminden birkaç saat sonra Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası konser salonundaydık. Baba Rus, anne Ukraynalı piyano sanatçısı Alexander Romanovsky, Özbek Şef Aziz Shokhakimov yönetiminde Tekfen Filarmoni Orkestrasının eşliğinde Rahmaninov’un 2 numaralı Piyano Konçertosunu çalıyordu. Konserin geliri Unicef’in Ukrayna Acil Durum Fonuna aktarılacaktı.
Arada Romanovsky ile sohbet etme imkânı oldu, Tekfen Vakfı Yönetim Kurulundan Dori Kiss Kalafat’la birlikte. Orkestranın ikinci bölümde Prokofyev’in Romeo ve Juliet balesinden parçaları icrasını da beraber izledik. Sanatçı halen İtalya’da yaşıyordu. Ukrayna’da akrabaları vardı. Başlarına gelene inanamıyordu. Bir trajediydi yaşanan.
Liderlerin yayınladığı NATO zirvesi sonuç bildirgesini konsere gitmeden önce okumuştum. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Brüksel’den ayrılmadan önce düzenlediği basın toplantısında söylediklerini ve o arada diğer liderlerin beyanlarını da döndükten sonra okudum.
Özeti şu: Batı askeri ittifakı NATO, Ukrayna’ya “Dayan” Rusya’ya “Dur” diyor. Ukrayna’ya dayanması için asker gönderme hariç destek vadediyor. Peki, güç politikası uygulayan Putin bunu dinler mi?

Babası Rus, annesi Ukraynalı piyanist Alexander Romanovsky’nin Tekfen Filarmoni Orkestrasıyla Ankara’da verdiği konserin geliri Unicef’in Ukrayna Acil Yardım Fonuna gidecek.

Dur demek kolay

Şu anda en kolayı, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelensky’nin yaptığı gibi, asker göndermezseniz, NATO’ya almazsanız Rusya Cumhurbaşkanı Putin “dur” uyarısını dinlemez demektir.
Zaten o yüzden olağanüstü zirveden bir gün önce Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, NATO’nun Ukrayna’ya velev ki barış gücü görüntüsünde asker göndermesini savaş nedeni sayabileceklerini söyledi. Ondan bir gün önce de Putin’in Sözcüsü Dimitri Peskov, Rusya’ya yönelik varoluşsal tehdit algılamaları halinde Putin’in nükleer silahlara baş vurabileceğini söyledi. NATO’nun Ukrayna’ya asker göndermesi, ya da üyelik davetinde bulunması, NATO’nun şu anda en istemediği şey. O da savaşın, belki de Üçüncü Dünya Savaşına dönüşecek şekilde Ukrayna dışına taşması. Kimse Ukrayna için Rusya ile doğrudan savaşa girmeyi göze almıyor. Tıpkı daha önce Suriye’de gördüğümüz gibi: savaş Suriye topraklarında çevrelendi. Türkiye’ye sıçraması ise sınır ötesi operasyonlar ve duvar örülmesiyle önlenebildi.

Kuzeyde Ukrayna, güneyde Suriye

Türkiye güneyinde Suriye, kuzeyinde Ukrayna Krizinde tehlike hattında. İkisinde de başrolde Rusya var. Bu nedenle NATO (Kuzey’de Baltık Denizi gibi) Karadeniz’e yönelik özel önlemler üretiyor. Hükümetin, bir yandan Montrö’ye sahip çıkan diyen emekli 103 amiral yargılanırken Montrö Boğazlar Sözleşmesine sahip çıkması bunun bir parçasına dönüştü.
NATO Polonya ve Baltık ülkelerine daha fazla asker yığarak Rusya’yı en azından NATO topraklarına saldırmaktan caydırmaya çalışıyor. Aynı zamanda da Ukrayna’ya siber güvenlik ve nükleer, biyolojik, kimyasal saldırı ihtimaline karşı teknik ekipman göndereceği sözü veriyor. ABD Başkanı Biden da buna paralel olarak “Rusya kimyasal silah kullanırsa karşılıksız kalmaz” diyor. Rusya bunu 2012’deki ABD Başkanı Barack Obama’nın ağzından da duymuştu. Beşar Esad kullanmış, Obama söylediğini yutmuş ve Moskova böylece yıllar sonra Suriye üzerinden Orta Doğuya dönmüştü.

Bu tür uyarılarla dur diyerek Putin’in duracağını pek sanmıyorum. Batı dünyasının etkisiz ekonomik yaptırımlarının çok ötesine geçen ve Mali Atom Bombaları dediğim bankacılık kuşatmasının etkisiyse bir süre sonra anlaşılmaya başlar.

Türkiye ve dengeli siyasetin farkı

Bu görünümde Türkiye’nin ABD ve AB’nin teşviklerine aldırmayıp Ukrayna Krizi konusunda temkinli davranmaya devam etmesinde yarar var. Yakın zamana dek “Değerli yalnızlık” siyasetiyle yalnızlaşan Türkiye’nin Ukrayna Krizinde izlediği çizgi ile uluslararası siyasette yeniden öne çıktığı ortada.
Zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan da basın toplantısında hem Ukrayna hem Rusya ile ilişkilerin süreceğini söyledi. Zelensky’nin Türkiye’nin arabuluculuk ve barış garantörlüğü talebini tekrarladı; Rusya’dan itiraz yoktu ama anlaşılan henüz itiraz ya da onay herhangi bir tepki vermemişti Putin. NATO’da güvenlik tehditlerinin terörizm dahil “360 derece”, yani topyekün anlayışla ele alınması gereğini vurgulamıştı, zaten NATO’nun 2014 ve 2021 kararlarında da vardı ama tam uygulanmıyordu.

Erdoğan bir yandan da ABD başta Batı Avrupa ülkelerini Türkiye’nin savunma sanayi çalışmalarını engellemekle suçladı.
Diğer yandan Türkiye’nin ABD ile en büyük sorunu olan S-400’e alternatif çözüm arayışları kıpırdanıyor.

Fransa ve İtalya ile S-400 alternatifi ısınıyor mu?

Erdoğan Brüksel’de hem Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron hem de İtalya Cumhurbaşkanı Başbakanı Draghi ile görüştü. Draghi, daha sonra Türkiye ve Fransa ile üçlü işbirliğini canlandırmaktan söz etti. Ayrıntı vermedi ama daha önce fizibilite çalışmasına kadar gelmiş olan, S-400’e alternatif, NATO-uyumlu SAMP-T hava savunma füzelerinin yeni modelini birlikte tasarlayıp üretme çalışması yeniden başlayabilir. S-400 ve F-35 kilitlenmesi aşılamadığına göre, ABD bu proje üzerindeki örtülü engelini kaldırmış olabilir mi? Zaman gösterir.
Şu anda kısa vadeli çözüm üretmediği söylenebilecek NATO Zirvesinin uygulama sonuçlarının ne getireceğini de zaman gösterecek. Türkiye için kriz ne kadar uzarsa, ekonomi o kadar fazla hasar alır. Bu da kısa günün kârı diye maceracı hedeflere kapılmamak için bir neden daha veriyor bizlere.

Yeni yazılardan haberdar olun! Lütfen aboneliğinizi güncelleyin.

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

Aboneliğinizi onaylamak için gelen veya istenmeyen posta kutunuzu kontrol edin.

Etiketler: 103 amiral, Alexander Romanovsky, Aziz Shokhakimov, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Dori Kiss Kalafat, Emmanuel Macron, F-35, Mali Atom Bombaları, MArio Draghi, Montrö, Murat Yetkin, NATO, Rusya, S-400, SAMP-T, Tekfen Filarmoni, Ukrayna, Vladimir Putin, Volodimir Zelensky

OKUMAYA DEVAM EDİN

Muhalefet ve sivil toplum bastırdı, etki ajanlığı yasası geri çekildi
Türk Kalaşnikov’u TB-2: bir silahın değiştirdiği dengeler
Sistem karşıtı muhaliflerin kazandığı Senegal seçimleri neden önemli?
  • Terörsüz Türkiye: dışarıya demokrasi vaatleri, içeride baskıya devam15 Mayıs 2025
  • Suriye yaptırımları üzerine dörtlü toplantı: Erdoğan çevrimiçi katıldı14 Mayıs 2025
  • Yeni bir dönemin eşiğinde: Barış, sadece silahların susması değildir14 Mayıs 2025
  • Bir zamanlar Hacettepe Üniversitesi: sessiz direniş ve hafıza14 Mayıs 2025
  • Rusya-Ukrayna: 15 Mayıs İstanbul hala kesinleşmedi. Putin ne yapacak?13 Mayıs 2025
  • PKK’nın fesih kararı ve hükümetin yanıtlaması gereken sorular13 Mayıs 2025
  • Toplum Terörsüz Türkiye sürecinden habersiz: Araştırma12 Mayıs 2025
  • PKK kendini fesih ve silahlı mücadeleye son kararı açıkladı12 Mayıs 2025
  • Özel: Silah bırakılmasını bekliyoruz. Erdoğan: Müjdeleri alacaksınız10 Mayıs 2025
  • Yasakla koruyup baskıyla şekillendirerek yönetmeye çalışmak10 Mayıs 2025
Haberler arşivinde arama yapın...

Siyaset

Ekonomi

Hafıza Kartı

Hayat

Arşiv

English

Hakkımızda

Künye

Yazarlar

Yardım

Reklam & İşbirliği

Bize Ulaşın

tbtcreative.com | UFKZDN © 2024 yetkinreport.com

Kurumsal Bilgiler     ·      Yardım     ·      Kullanıcı Sözleşmesi     ·      Yasal Çekince

TOP