31 Mart yerel seçimlerinin CHP açısından önceliği elindeki belediyeleri, özellikle İstanbul ve Ankara’yı AK Parti’ye kaptırmamak. Ancak bir de özgürlükçü ve eşitlikçi bakışla ilkesel düzeyde bir sıvanı olacak yeni Genel Başkanı Özgür Özel yönetimindeki CHP’nin; o da kadın adaylar sınavı.
Özel, seçildiği günden itibaren kadınların ve gençlerin siyasette daha önde yer alacağı sözü veriyor. Mesaj doğru ama kendisinden önceki CHP liderleri, Kemal Kılıçdaroğlu ve Deniz Baykal da kadın ve gençlere aynı sözü veriyordu. Oysa 2023 milletvekili seçimlerinde CHP kadın adaylara yeterince yer vermedi ve bunda Millet İttifakı ortaklarına verilen 39 vekilliğin etkisi oldu. Kılıçdaroğlu Kurultaya giderken Parti ve Meclis yönetimindeki kadın siyasetçi sayısını arttırdı ama artık geç olmuştu.
Daha önceki CHP kurultaylarında CHP tüzüğünde yer alan Parti Meclisinde en az üçte bir kadın kuralının CHP bilim ve kültür platformu hüllesiyle delinip delegenin seçtiği kadın adayların dahi geriye itildiği görüldü.
Birden ikiye çıkarsa yüzde 100 mü?
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka hafta sonu kadın aday ölçütünü biraz daha netleştirdi; Cumhuriyet’ten Sarp Sağkal’a şunları söyledi:
• “Bir meclis üyesi adayı, birden fazla kotaya dahil edilmeyecek. Örneğin 30 yaşının altında olan bir kadın hem cinsiyet hem de gençlik kotasını doldurmayacak. Ya gençlik ya da cinsiyet kotasından sayılacak. Her üç belediye ya da il genel meclis üyesinden biri kadın olacak. Önemli olan kadınların seçilebilir bir sırada yer alması.”
Nazlıaka kadın muhtar ve belediye başkanlarının sayısını iki katına çıkarmayı hedeflediklerini de söylüyor ki bunun CHP bünyesinde “Birden ikiye çıksa yüzde 100 artış mı sayılacak?” esprilerine de yol açtığını söyleyelim. Yine de Nazlıaka bu sözleriyle, kendisinin de bir parçası olduğu CHP yönetiminin kadın aday sınavındaki soruları biraz daha zorlaştırmış oldu.
Bu acı esprinin yapılmasına neden olan bazı gelişmeler var elbette tam da yerel yönetim adaylarının açıklanmaya başladığı şu günlerde. Bunun bir örneği Cumhuriyet’te çıkan bir kulis haberi oldu.
Kadın aday nutukları yetmiyor
Geçtiğimiz Cuma günü, tam da Özgür Özel’in İstanbul’da İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile buluştuğu gün Cumhuriyet’te “İşte kulislerde konuşulan o liste” başlıklı ve İstanbul’daki bazı ilçelerde kimin aday gösterileceği tahminlerine yer veren bir haber yayınlandı. Bu liste kimilerine göre CHP yönetimindeki bazı isimler tarafından teşkilatın nabzını almak için özellikle sızdırılmıştı, kimilerine göreyse CHP yönetimine teşkilatın aslında kimlerden yana olduğunu göstermek amacını taşıyordu.
Hangi amaçla olursa olsun, sızdırılan isimler arasında bir tek kadın vardı: İBB Şehir Hatları Genel Müdürlüğünden aday olmak için istifa eden, sivil toplum kökenli Sinem Dedetaş. O da “Adalar ve Üsküdar” gibi iki ayrı ilçeye aday adayı gösteriliyordu. Zaten “iki ilçe yüzde 100” esprisi de oradan çıkmış söylenenlere göre.
Nazlıaka zaten bu listeye gelen tepkilerden sonra yaptı açıklamasını.
Seçimin amacı elbette kazanmak
Özgür Özel CHP’nin önceliğinin sadece “kazanacak” değil, “daha çok oyla kazanacak aday” olduğunu söylerken haklı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın arayışı da doğal olarak aynı yönde. Seçim kazanmak içindir. Öte yandan kazanma riski bulunmayan, daha az olan seçim bölgeleri önceliğinize göre kadın, genç, daha dindar, daha milliyetçi, daha solcu adayları ilkeleriniz çerçevesinde aday gösterme imkânı sunar ve sınav da budur zaten. Nazlıaka “seçilebilecek yerlerden” aday gösterilmesinden söz ederken biraz da bundan söz ediyor diye anlıyorum.
CHP’nin 11 Büyükşehir belediye başkanından sadece biri kadın: o da Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı “Topuklu Efe” lakaplı Özlem Çerçioğlu. İstanbul’un 39 ilçesindeki kadın aday sayısı birden ikiye çıkarılırsa yüz artırdık diye mi övünecek gerçekten CHP yönetimi? Ya da Ankara’nın 25, İzmir’in 30 ilçesinde? Tek kriter elbette kadın aday olamaz ama kadın adayla oyun korunacağı ya da arttırılacağı seçim bölgesi hiç mi yoktur?
32 binde 150
Bir örnekle bitireyim. Kendisi de Karadeniz Ereğli’de CHP aday adayı olan Buket Müftüoğlu sosyal medya hesabına koymuş: 100’üncü yılını idrak ettiğimiz Cumhuriyetimiz boyunca 19 yerel seçim yapılıp 32 bin küsur belediye başkanı seçilmiş; aralarında sadece 150 kadın saymış.
Bırakın kazanacağı garanti görünen seçim bölgelerini, kaybedeceği kesin görünen seçim bölgelerinde de kadın aday göstererek siyasette kadın görünürlüğünün arttırılmasını, kadınların, gençlerin, engellilerin siyasette deneyim kazanıp örnek oluşturmasını sağlamak işlevi olmalı CHP’nin.
İşin sınıfsal yanına hiç değinmiyoruz ama, siyaset sadece -küçümsemek için söylemiyorum, yanlış anlaşılmasın- emekli bürokratların, avukatların, müteahhitlerin uğraşacağı bir iş olmaktan da çıkarılmalı. İşçi, memur, sendikacı, öğretmen adayları öne çıkartmak da sosyal demokrat iddiası olan bir partinin demokratik görevi olmalı.
Değişim sloganıyla yola çıkan ve kadın ağırlığı ve gençleştirme iddiasını parti yönetiminde göstermeye başlayan Özel’in bu ölçütleri aday seçiminde de öne çıkarması beklenir.