Üzerinize afiyet, dün saç tıraşı oldum. Yıllardır müdavimi olduğum Berber Erol işini yaparken bir yandan televizyonda haberleri izliyorduk. Bütçe açığı 2024’te 2,7 trilyon lira olacaktı ama “baz etkisiyle” enflasyonun düşmesi bekleniyordu. Emekli maaşları ise kabine de görüşülecekti.
O sırada tıraş sonrası buluşup konuşacağımız arkadaşım Mustafa da bize katılmıştı. Okul yıllarından tanışıyoruz, hâlâ solcu olduğunu söyler ama işleri şu ara eskisi gibi olmadığı halde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın icraatını beğenir. Berber Erol’un da olduğu binanın da yöneticiliğini üstlenmiştir kendi işlerinin yanında.
Biraz da beni iğnelemek için “Bak” dedi, “Enflasyon düşecekmiş, bence yüzde 30’a düşer”. Oysa Merkez Bankasının (TCMB) 2024 enflasyon tahmini dahi yüzde 36 idi; Mustafa, Hafize Gaye Erkan’dan daha iyimserdi.
“Keşke” dedim; “Peki, o zaman ben bu tıraş için daha az mı ödeyeceğim? Her gelişimde biraz daha artıyor. Peki o zaman Erol, ekmeği, domatesi, eti, sütü daha mı ucuza alacak? Enflasyon düşse de fiyatlar düşmeyecek ki, hayat ucuzlamayacak ki”.
Halkın bütçe açığı ve devletinki
“Orası öyle” dedi Mustafa, lafı ağzımdan aldı, aynı anda “Enflasyon başka, hayat pahalılığı başka” dedik.
Tıraş bitti, hesap zamanı geldi. Erol -daha az önce mevzu olduğu için biraz mahcup, üç hafta öncekinden yüzde 20 daha fazla istedi. Verirken açıkladı: “Mustafa Abi aidata zam yaptı”. Mustafa’ya döndüm, onun da yüzünde mahcup bir ifade belirdi. Hani Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar doğal gaza zam olmadığını söylemişti? Ama tek masraf kalemi doğal gaz değildi ki işte. Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in 2023 seçimlerinden önce Erdoğan’ın elini rahatlatan bir hamleyle BOTAŞ’ın Gazprom’a milyar dolarlık borcunun ödemesini 2024’e ertelemişti. Yeniden ertelenmezse ne olacaktı? Isınmadan elektriğe, ulaştırmaya, gıdaya halkın bütçe açığı üzerinde etkisi ne olacaktı?
İktisatçı Mahfi Eğilmez’in “X” platformundaki “İki yıl öncenin kirası, bugünün aidatı oldu” mesajı dün sosyal medyada epey yayıldı. Bütçe açığı veren sadece devlet değildi; Halkın bütçe açığı giderek büyüyordu.
Valilere TOGG önerisi
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek de yanında İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile 81 il valisine şunları söylüyordu:
• “Tasarruf tedbirleri konusunda sizden yardım istiyoruz. Gelin görün ki bu öyle olmuyor; taşıt kullanımından tanıtım giderlerine kadar…
• “Bu babamızın parası değil. Hepimizin parası, milletin parası. 2,7 trilyon lira açık vereceğiz arkadaşlar.
•“ Onun için lütfen tasarruf tedbirleri konusunda maksimum hassasiyet gösterin; bu konuda bize yardımcı olun. Gösterişten uzak, mütevazı bir kamu anlayışına her alanda mecburuz.”
Devletin bütçe açığı temalı konuşmanın sonunda bazı valilerin TOGG satın almak istediklerini söylemeleri üzerine de Şimşek, “Makam araçlarınızı satıp, TOGG alabilirsiniz” demişti; muhtemelen üst sınıf Mercedes, BMW, Audi gibi pahalı araçlara ek olarak bir de TOGG bütçesi vermeyeceğini de söylemiş oluyordu.
Ya “itibar”, ya vergi muafiyetleri?
Şimşek haklı. Sayısı giderek artan dar gelirlilerin borcu borçla kapatma açmazına düşmeleri gibi devletin de açığı faizle aldığı borçla kapatma zorunluluğuyla mücadele şart. Araç, tanıtım ve gösteriş tasarrufu bunun bir parçası.
Ama bu sadece valiler için değil, bütün kamu görevlileri için geçerli olmalı; Erdoğan’ın imzaladığı tasarruf tedbirleri bütün kamu görevlilerini kapsıyor.
Tabii muhalefet Cumhurbaşkanlığındaki uçak sayısını, törenlerdeki şatafatı sorgulayınca “İtibardan tasarruf olmaz” yanıtını almıştı. İtibar ölçüsü gösteriş olunca üst sınıf lüks makam araçları, ya da kâğıt kullanımını azaltma gibi önlemler, gerekli olsa da kozmetik düzeyde kalıyor.
Bütçe açığı konusunda Şimşek’e birkaç sorum olabilir bu bağlamda.
31 Mart yerel seçimleri sonrasında özellikle gıda ve enerjideki KDV oranlarının artırılma ihtimali, yeni kemer sıkma politikaları çerçevesinde şimdiden konuşulmaya başladı Ankara’da.
Peki, ya özellikle inşaat ve tekstil gibi sektörlerdeki vergi muafiyetleri?
Ya altyapı inşaatlarına dolar, avro cinsinden verilen Hazine garantileri?
Bütçe açığı ile mücadele için o alanlara da girilebilecek mi?