Teknoloji stratejisti - Yazar
Edward Snowden 2013 yılında “Amerikan hükümeti, tüm büyük internet servis sağlayıcı firmalarının sunucularından (bilgisayarlarına) istediği bilgileri alıyor” şeklindeki skandalı duyurduğunda, dünyada çok önemli bir şeyler değişti. Örneğin Avrupa Birliği, ABD’yi o zamana kadar Avrupalı vatandaşların verileri için “güvenli liman” diye tanımlardı ama olaydan sonra bu tanım kaldırıldı. “Güvenli liman”ın yeniden tesis edilmesi için 9 yıl
Ne eğlenceli bir milyarder diyebiliriz. İlk defa yeniden kullanılabilir füzeler, dünyanın çevresini dantel gibi kaplayıp hemen her yere internet sağlayacak uydular, Hyperloop gibi yeni nesil ulaşım araçları, yıllardır oturmuş olan araba pazarını “elektrikli araçlar” yönünde değiştirmesi, beyine işlemci takma projesi, son zamanlarda da enerji verimliliği için bir kripto madencilik laboratuarı; sanırım Howard Hughes’dan [1] sonraki en inovatif ve kopyacı olmayan milyarderi görüyoruz. Hareketleri ile
Ukrayna-Rusya savaşı sürerken, savaşın boyutlarından birisi de siber alanda sürüyor. 19 Nisan’da başlayan ve 22 Nisan’a kadar Estonya’da sürdürülecek olan NATO’nun “Kilitli Kalkanlar” isimli siber tatbikatı önemli [1]. Malum yanıbaşımızda Ukrayna-Rusya savaşı var ve savaşın bir boyutunda da “Siber Savaş” sürüyor. En son elektrik kesintileri ve uydu ile internet kesintileri bunun çeşitli göstergeleriydi. Dünya çapındaki
Savaşı oturma odalarına taşıyan ilk medya organı, I. Körfez Savaşını uydu bağlantılarıyla canlı yayınlayan CNN idi. Ukrayna-Rusya Savaşında ise bu sefer savaşı canlı olarak çeşitli sarsıcı olaylarla TikTok ve Telegram doğrudan avuçlarının içindeki ekranlara taşıdı, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelensky’nin Batı’daki desteğinin artmasının bir nedeni oldu. Hatta batı basını Zelensky için “İnternet Sansasyonu”, “Savaşın Yıldızı” gibi
Kısaca olayı hatırlatalım, 12 Nisan’da sosyal medyada gereksiz bir “e-Devlet hacklendi” ve “en büyük hackleme” kargaşası yaratıldı. Olan şey e-Devlet’in hacklenmesi değil, hacklenmiş kişilerin e-devlet sitelerine girişi ile ilgili bilgiler idi. Siber dünyaya yabancı olanlar için teşbih (benzetme) yoluyla ifade edersek, “bir ev kirlendi” değil, “eve kirlenmiş ayakkabıları olan insanlar girdi” şeklinde bir olay oldu[1].
Batının (özellikle ABD’nin) Rusya-Ukrayna sorunu ile ilgilenip, Çin’in teknolojik ilerlemesini engellemeyi unuttuğunu sanıyorsanız, pek öyle değil. Reuters’ın 8 Nisan’da yayınladığı habere göre Tayvan (Çin Cumhuriyeti), ülkedeki 100 kadar Çinli (Çin Halk Cumhuriyeti) firmaya soruşturma açtı. Bu firmaların Tayvanlı yarı iletken mühendislerini ve diğer teknoloji yeteneklerini yasadışı yollarla avladıkları iddiası var. Dünya üretiminin yüzde 40’ını yapan
En sonunda savaşın siber tarafı ağırlık kazanmaya başlamış gözüküyor. Kapsama alanı açısından Ukrayna’nın en büyük operatörü, eski devlet tekeli UkrTelecom abonelerini olası kesintilere karşı uyarıyor. Ukrayna Silahlı Kuvvetlerine gerekli İnternet hizmetlerini sağlamak için Ukrtelecom, kurumsal ve bireysel kullanıcılarının çoğuna hizmet sunumunu geçici olarak sınırladı. Ayrıca çatışmalar sırasında ekipmanın zarar görmesi nedeniyle Ukrayna’nın çeşitli bölgelerinde internet
Dikkat ederseniz 15 Temmuz’da darbecilerin ilk gittiği yapılar arasında hep iletişim şirketleri vardı. Bir yanda TV’lere, diğer yanda internet şirketlerine (Superonline, Türksat başta olmak üzere) baskın yaptılar. Çünkü savaşın ve kazanmanın adımlarından birisi, haberleşmenin ve propogandanın kanallarını elde tutmaktır. Bu nedenle Ukrayna işgali sonrasında önemli bir noktayı hatırlatalım; Haberleşmede tek şebekemiz olması bir risktir. 15
Füsun S. Nebil / turk-internet.com Yeni seçim yasa tasarısını tartıştığımız bugünlerde, başka bir konuya dikkat çekelim. Sezen Aksu’nun “masum değiliz” şarkısının aksine, 2000’li yıllara girerken Türk halkı siyaset konusunda fazlasıyla “masum”du. Öyle masumdu ki, neredeyse 10 yıl boyunca seçimlerde neler olduğunu tartıştı ama ne olabileceğine akıl sır erdiremedi. Seçimler konusunda hep soru işareti vardı. Uzunca