Gazeteci
2018’de o zaman Başakşehir futbol takımında oynayan futbolcu Arda Turan, bir hastanenin acil servisine ruhsatsız silahıyla girip kavgaya tutuştuğu kişiye silah doğrulttuğu, silahını ateşlediği için haberlere konu olmuştu. Sonrasında adli süreç işledi mi diye sorarsanız işledi. Turan’a korku kaygı veya panik yaratacak şekilde ateş etmek, ruhsatsız silah bulundurmak ve kasten yaralama suçlarından toplamda 2 yıl
Batı Karadeniz bir yılın ardından yine sel felaketiyle karşı karşıya. 27 Haziran’da başlayan yoğun sağanak yağış Kastamonu, Zonguldak, Sinop, Karabük, Bolu, Düzce ve Bartın’da su baskınlarına sebep oldu. Birçok ilçede dereler taştı, köprüler yıkıldı. İçişleri Bakanlığının aptığı son açıklamaya göre iki kişi kayıp. Karadeniz’de sel felaketi yeni değil. Son 21 yılda sadece Rize’deki sel felaketlerinde
Marmaris bir yıl sonra tüm Türkiye’nin gözü önünde tekrar alevler altında kaldı. Ve yine gazetecilerin, bölge halkının, siyasilerin müdahalenin yetersiz olduğu iddiaları resmi makamlarca reddedildi, Tarım ve Orman Bakanı öğlen saatlerinde yangının büyük ölçüde kontrol altına alındığını açıkladı, halen müdahale sürüyordu. Orman Genel Müdürlüğü yangının 200 hektarı etkilediğini belirtirken, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Gürün 1028
AK Parti ve MHP milletvekillerinin imzasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan yeni yasa tasarısı ile, dezenformasyon olarak da bilinen “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suç olarak tanımlanırken, internetten yayınlanan haberlere, sosyal medyaya ve WhatsApp, Signal gibi haberleşme uygulamalarına yeni kısıtlamalar getiriliyor. Bir süredir “dezenformasyon yasası” olarak tartışılan “Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair
Atatürk Havalimanının yerine hükümet tarafından Millet Bahçesi yapılacağı gerekçesiyle yıkımı bugünlerde gündemin ilk sıralarında. Muhalefet, pistlerin yıkılmaya başlamasının ardında hisse satışları gündemde olan İstanbul Havalimanının taliplerinin talebi olduğunu, veya arazilerin bilindik inşaat sektörü hesaplarıyla satışa açılacağını ileri sürerek yıkımı eleştiriyor. Her ne kadar hükümet defaatle Millet Bahçesi’nin “peyzaj projesi” olarak korunacağını savunsa da, Atatürk havalimanının
Diyanete Bağlı Kur’an kursunda çocuklara istismar; bir siyasi partinin il başkan yardımcısının bir büyükşehir belediyesi ihalesini alması; büyük bir derneğin eski başkanı’nın kokain davası ardından dernek faaliyetleri; bir büyükşehir belediye iştiraki şirketin ihale dosyaları hakkında soruşturma; bir iş insanı hakkında şüpheli beraat kararı; Cumhurbaşkanlığı idare işleri ile ilgili iddialar; bir hastane başhekiminin bir milletvekili önünde
“Bir senedir bekliyoruz. Kadınlar karakollardan gönderiliyor. Bu dava uzadıkça kadınlar hayatlarından oluyor, çocuklar istismara uğruyor. Tek bir gün bile bizim için çok önemli. Hukuki ve politik bir sorun var. Kararınızı verin” Avukat Hülya Gülbahar, Ankara’da Danıştay 10. Dairesine bu sözlerle seslendi. Danıştay Başkanı Yılmaz Akçil, 600 kişilik salonu dolduran kadınlara, avukatlara, sivil toplum temsilcilerine bakıp,
Seçim kanununda değişiklik öngören 15 maddelik kanun tasarısı geçtiğimiz hafta TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Komisyon çalışmalarının ardından Meclis Genel Kurulu’nda tartışılmaya açılacak tasarının yasalaşması halinde özellikle 2018 seçiminde kurulan ittifakların seçim stratejilerinde değişikliğe gitmeleri gerekecek. Bu konuda en çok merak edilen nokta, 28 Şubat’ta “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mütabakat Metnine” imza atan 6 muhalefet partisinin yeni düzenlemeye
1989 yılının bahar aylarında Türkiye’de 600 bin çalışanı ilgilendiren toplu iş sözleşmeleri tıkanmış, çalışanlar iş bırakma eylemleri yapmaya başlamıştı. 7 Mart ile 18 Mayıs tarihleri arasında yüzbinlerce işçinin katıldığı 224’e yakın iş bırakma eylemi yapıldı. Çalışanlar topluca hastalık raporu alıyor, öğle arasında gösteri düzenliyor, doktor ziyareti için toptan izin alıyorlardı. Türkiye siyasi tarihine “Bahar Eylemleri”
Bir çocuğun intiharı, bir kadının katli, bir göçmenin uğradığı saldırı. Türkiye dün ardı ardına bu haberleri okudu. Tıp öğrencisi Enes Kara, ailesinin zoruyla kaldığı Elazığ’daki cemaat yurdunda intihar etti. Kara’nın ardında bıraktığı video ve mektupla Nur Cemaati’ne bağlı yurtta yaşadığı baskıları, doktorluk mesleğinin geleceğine ilişkin kaygılarını, toplumsal ilişkilere dair umutsuzluklarını gördük. Avukat Dilara Yıldız, defalarca