Gece gündüz Türkiye Müzik sanat kitap yemek sinema: Müzik ve sanat festivallerinden kitaplara, arkeolojiden yemek kültürüne, sinemadan sokaklara dek Türkiye’nin zenginliklerine dair yazılar.
Yöneticilerin en lüks araçları kullandığı ülkeler en fakir, en geri kalmış ülkeler. Sokak arasında Bentley, Posche, Maserati, Maybach’lar görüyorsunuz. Mercedes’in Maybach diye bir modeli var; ucuzları 10 milyon Türk lirasına satılıyor. Her köşe başında rastlanıyor, çok popüler. Kamuda bile bazı yöneticiler bunu kullanıyor. Ona parası yetmeyenler Audi A6 alıyor; o çok daha mütevazı; 3 milyon
Türkiye’nin göçmen politikasının belirsizliği, büyük bir karşı dalga yarattı. Geçici koruma statüsündeki sığınmacılar, kaçak göçmenler, konut satın alma karşılığı oturma izni ve yurttaşlık vaad edilenler, farklı kategoriler olsa da, hepsi beraberce değerlendiriliyor. Bunun nedeni, açıkça tanımlanmış ve halktan onay almış bir politikanın olmayışı. Göçmenlik, insani bir durum: Kimisi savaştan kaçıyor; kimisi de bizim gençlerimiz gibi,
Diyanete Bağlı Kur’an kursunda çocuklara istismar; bir siyasi partinin il başkan yardımcısının bir büyükşehir belediyesi ihalesini alması; büyük bir derneğin eski başkanı’nın kokain davası ardından dernek faaliyetleri; bir büyükşehir belediye iştiraki şirketin ihale dosyaları hakkında soruşturma; bir iş insanı hakkında şüpheli beraat kararı; Cumhurbaşkanlığı idare işleri ile ilgili iddialar; bir hastane başhekiminin bir milletvekili önünde
2 Mayıs’ta sosyal medyada yer alan bir video ile çevreye duyarlı pek çok kişi isyan etti. Bodrum’un Gümüşlük sahiline bağlanan bir dereden katı atıkların da rahatça görülebildiği, simsiyah su denize akıyordu. Her gün yürüyerek geçtiğim güzergahta yer alan dereyi hiç bu kadar kirli görmemiştim. Hemen oraya gittim ve ne yazık ki derenin deniz ile buluştuğu
Şeker Bayramı da dediğimiz Ramazan Bayramı bal gibi tatlı, güzel dilekler gerçek olsun. Ürünümüz bereketli, sofralarımız zengin, insanlar sağlıklı, huzurlu, mutlu ve umutlu olsun. Ailelerimiz, evlerimiz ve devletimiz mükemmel olsun, ülkemiz insanımız gönensin, her günümüz bayram gibi olsun.Yargı, yasama ve yürütme güçlerimiz ile mükemmel devlet mimarisi kuralım, hukuk ve adalet harcı ile güçlendirelim. Güçlü ve
Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi sürecinde tarihsel öneme sahip bir diğer gün de 28 Nisan 2022 olarak kayda geçecek. Yarın, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı yargılanacak. Saat 9:45’te Danıştay 10. Dairesi, İstanbul Sözleşmesi’ne dair davaları esastan görüşecek. Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) eşit ve şiddetsiz bir yaşam isteyen herkesi hep birlikte hukuka ve İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkmak
Pazarda her şey el yakıyor. Domates 30 lira. Marul 20 lira. Dereotu bile 7 lira. Gazetede şöyle bir başlık okudum: Bedava ürünün nakliyesi 5 lira. Doğru olmalı; ama bu bile fiyatları açıklamaz. Sakarya’da bir çiftçi, tanesini 50 kuruştan satamadığı için marul ekili tarlasını sürmüş. Nakliye çok pahalı ama pazar fiyatlarını açıklamakta yetersiz kalıyor. Pazar demişken;
Sonunda ben de Covid-19 mağdurları arasındaki yerimi almış bulunuyorum. Böylece, son birkaç aydır sıkça sorduğum “Herkes korona oldu, benim gibi o kadar hareket halinde olan biri nasıl olmadı” sorusunun yanıtını da almış oldum! Vaka sayısı yüz binlere yaklaştığında, o kadar riskli durum yaşamışken değil de, rakam on binlere düştüğünde virüse yakalanmak biraz tuhaf geldiğinden bu
Kısaca olayı hatırlatalım, 12 Nisan’da sosyal medyada gereksiz bir “e-Devlet hacklendi” ve “en büyük hackleme” kargaşası yaratıldı. Olan şey e-Devlet’in hacklenmesi değil, hacklenmiş kişilerin e-devlet sitelerine girişi ile ilgili bilgiler idi. Siber dünyaya yabancı olanlar için teşbih (benzetme) yoluyla ifade edersek, “bir ev kirlendi” değil, “eve kirlenmiş ayakkabıları olan insanlar girdi” şeklinde bir olay oldu[1].
ODTÜ Sosyoloji Bölümü’nün değerli öğretim görevlilerinden Helga Tılıç Hocamdan aldığım tek bir ders üzerinden uzman olmadığım alanda teknik bir yazı yazmak niyetinde değilim. Ama şunun altını çizmek isterim ki “Toplumsal hareketler”, Sosyolojinin önemli uzmanlık alanlarından birisi. Genel anlamıyla toplumsal hareketler, “elitlere, otoritelere, başka gruplara ya da kültürel kodlara karşı, ortak hedeflere sahip ve dayanışma içinde