Gece gündüz Türkiye Müzik sanat kitap yemek sinema: Müzik ve sanat festivallerinden kitaplara, arkeolojiden yemek kültürüne, sinemadan sokaklara dek Türkiye’nin zenginliklerine dair yazılar.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) önümüzdeki Haziran ayında sokak hayvanlarının barınaklarda bakımı ve sahiplendirmeleri ile ilgili yeni bir kanun teklifini ele alacak. Teklif, özellikle 30 gün boyunca sahiplenilmeyen hayvanların yaşamına son verilmesi ile ilgili madde sebebiyle tepkiyle karşılanırken, tartışma TBMM’ye taşındı. Tasarının önümüzdeki hafta Meclis’e gelmesinin planlandığını belirten AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, tartışmalara değinerek,
Biyoçeşitlilik, gezegenimizin 3,8 milyar yıllık geçmişinden gelen, çeşitli yaşam biçimlerinin bir araya gelerek oluşturduğu benzersiz bir koleksiyondur. Her bir canlı türü, bu geniş koleksiyonun bir üyesi ve biyoçeşitliliğin en temel basamağı olan genetik çeşitlilik ise her bir türün içindeki benzersiz kelime kombinasyonları gibi tanımlanabilir. Ekosistemler, bu türlerin bir arada oluşturduğu düzeni temsil eder. Biyoçeşitlilik, gezegenimizin
Ateşli tartışmalarımızda “bugün dünyadaki en önemli oyun değiştirici gelişme nedir?” diye sorulduğunda kimisi iklim değişikliğini, gezegenimizin sürdürülebilirliğini, enerjideki yeşil dönüşümü öne atıyor, kimisi jeopolitik çatışmaları, kimi Z kuşağının yeni değerlerini. Ama “yeni teknolojilerin” zincirleme tetikleme, hemen her şeyi süratle dönüştürme, değiştirmede çok daha belirleyici olduğunu söylediğimizde pek itiraz gelmiyor. Hayatımızı gerçekten de kökten değiştirdi, daha
Bu yazıyı, Pınar Öğünç’ün Evrensel gazetesinde dün kaleme aldığı “Hirayama pansumanı, Saito, hijyen ve huzur” başlıklı yazısından aldığım güç ve gönül açıklığının ardından yazabiliyorum. Wim Wenders’in çok ses getiren “Mükemmel Günler” filmini izlemeye başladığım anda beni yakalayan ve filmin son sahnesinde hala hem aklımın, hem kalbimin üzerinde devasa bir fil gibi oturan bir cümleyi incelikle
Hiç görmemiş olanlar, Yunan tarihçi ve coğrafyacılarının Daranis ve Derksene adını verdikleri bu kadim kenti, Dersim isyanları, Şeyh Said, Zaza’lar, Aleviler, aşiretler, güvenlik riskleri, siyasetçi rahmetli Kamer Genç, eski CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ülkemizin tek komünist belediye başkanı ve kutsal Munzur nehri ile özdeşleştirebilir. Doğu Anadolu Bölgesi’nin Yukarı Fırat bölümündeki Tunceli, kuzeyde ve batıda Munzur
Ankara’da Tümülüsler Vardır! Duygu Asena’nın “Kadınlar Vardır!” kitabının yayınlandığı dönem ve halen devam eden ‘kadın karşıtı’ ortamdaki çarpıcılığını ödünç almak zorunda kaldım. Günümüzde karşılaştığımız doğal ve tarihi çevreye karşı tahripkar tutumların boyutu, bu sözü söylememe yol açıyor. Bilindiği gibi tümülüsler, arkeoloji biliminin ışığında 20. Yüzyılda bilgisine vakıf olduğumuz biçimde, tarih öncesi 1200-500 yılları arasında
İstanbul’da bir eğitimcinin uzaklaştırma almış bir öğrenci tarafından silahla vurularak öldürülmesi, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 68 bin öğretmen açığına rağmen 20 bin öğretmen ataması yapması ve yeni müfredat tartışmalarının ardından eğitimciler tüm Türkiye’de seslerini yükseltti. Eğitim alanında faaliyet gösteren sendikalara bağlı eğitimciler 10 Mayıs’ta şiddet olayları, öğretmen atamaları ve yeni müfredata dair tepkilerini ve taleplerini
Üniversite fikrinin temelinde aramak, araştırmak yatar. Bunun yapılabilmesi için soru sormak gerekir, hoşa gitmeyen aykırı fikirleri tartışmanın serbest olması gerekir. Medyayı, karar organlarını ele geçirmiş, “hakikat” üzerinde tekel kurmuş bir iktidar olabilir. Eğer üniversite özerk ve özgürse, orada bu hegemonyaya meydan okuyacak, “hayır hakikat öyle değil” diyecek öğrenciler, akademisyenler çıkar. Seslerini duyuracak güçleri olmayabilir; sonuçta
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ve CHP milletvekilleri “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” olarak tanıtılan yeni müfredatı protesto etmek için TBMM’den Milli Eğitim Bakanlığı’na yürüdü. Murat Emir ve Suat Özçağdaş, bakanlık önünde yaptıkları açıklamada ana muhalefet partisinin yeni müfredatı “tümden reddettiğini” açıkladı. Protesto, Milli Eğitim Bakanlığı’nın tüm
TikTok konusundaki gelişmeleri ve Türkiye’nin bu konudaki pozisyonunu bir gözden geçirelim. Çünkü buradan hareketle Türkiye’nin giderek değişen koşullar içindeki yerine dair bazı ipuçları yakalayabiliriz gibi gözüküyor. Bu yazıda bahsedeceğimiz, TikTok konusundaki şüpheleri, bazı soruları ve detayları 5 ay önce yayınladığımız yazıda bulabilirsiniz. Soğuk savaşın sona erdiği 1990’lardan sonra, son 5 yılda dünyada yeniden saflar keskinleşiyor.