“Bu fabrikanın bacasından su buharı çıktığını söylüyorlar, ama bir sürü zehirli bileşik havaya karışıyor ve bu rüzgârla birlikte Ayvalık’ın üzerine gelerek çöküyor, tüm Ayvalık bunu teneffüs ediyor.” 2020 yılında Gazete Rüzgarlı’dan Alkan Uçarsu’ya konuşan Ayvalıklı Serdar Uçarsu, Doğuş Pirina Fabrikası’nın ilçeye verdiği zararı bu sözlerle anlatmaya çalışıyordu. Açılamayan pencereler, öksüren çocuklar, solunum yolları şikayetleri ile
İsviçre’nin Davos şehrinde 15 Ocak’ta toplanan 54’üncü Dünya Ekonomik Forumuna (WEF) sunulan 2024 Küresel Risk Raporu ekonomi ve siyasetin hem yakın hem de orta vadedeki en büyük 10 riskini gösteriyor. 2024 Küresel Risk Raporu’nun en çarpıcı yanı önümüzdeki 2 yıl ve 10 yıllık sürelerde ekonomi ve siyaseti tehdit eden risklerin çoğunluğunun mali ya da güvenlik kaynaklı
Bildim bileli iklim değişikliği ve gezegenimizi 2050’ye kadar karbondan arındırma çabalarında Napolyon’un “para, para, para” sözleri kulakları çınlatıyor. Onca bilimsel rapor, konferans, zirve bildirisi, yüzlerce yazılı ve sözlü taahhüt var ortada ama yeterli para olmadığı, zengin ülkelerden yoksullara iklim yatırımı kanalize edilemediği için hepimizin etkisini şimdiden hissettiği, yaşadığı iklim değişikliğinde hedeflere ulaşmakta ciddi güçlük çekiyoruz.
Cengiz Holding’in Kanadalı Liberty Gold firmasından satın aldığı Halilağa Bakır Madeni Projesi’nin oksijen cenneti Kaz Dağları açısından felaket olacağını anlatmak ve engellemek için yıllardır süren bir mücadele sözkonusu. Tam da Akbelen’de ağaçların kesilmesini önlemek için direniş sürerken, Kaz Dağları’nda da Türkiye’nin yakından tanıdığı şirket, DSİ eliyle ağaç kesimine ve şantiye inşaatına başladı bile. Hem de
Yoğun seçim gündemi ile gerilerde kaldı ancak bu haftanın önemi konularından biri de biyoçeşitlilik, çünkü 22 Mayıs “Dünya Biyoçeşitlilik Günü” idi. Çeşitlilik hayatın tuzu biberiyse, o zaman biyolojik çeşitlilik yaşadığımız gezegendeki ekosistemleri gerçekten baharatlı yapıyor, yaşanabilir hale getiriyor. Biyoçeşitlilik, yalnızca bilim insanlarının değil, aynı zamanda dünya çapındaki politika yapıcıların da büyüyen bir ilgi konusu ve
2030 yılında Türkiye’de beklenen nüfus artışıyla buğday ihtiyacı 558 bin ton olacak. Bu buğdayı üretmek için 1,8 milyon dekar tarım arazisi gerekiyor ancak tarım arazileri hızla yok oluyor. 1992 yılından bu yana 38 milyon dekar tarım arazisi kayboldu. Hayvanları besleyebilecek meralar bitmek üzere. 1920 yılında Türkiye’nin yüzde 50’sine yakını meraydı, bugün yüzde 19’u mera, bu
Dünyada tanımlanmış yaklaşık 11 bin kuş türünden 1.480’i küçük ve azalan popülasyon büyüklüğüne sahip oldukları için küresel ölçekte tehlike altında. Bu türlerin 223’ü ise kritik düzeyde tehlike statüsünde; yani, yok olma sınırında. Bu şekilde sınırda olan türlere odaklanmak ve bu türlerin yok olmasını önleyecek tedbirler için çaba harcamak içinde olduğumuz kriz çağında önceliklerimiz arasında olmalı.
Geçtiğimiz günlerde TEMA Vakfı’nın paylaştığı bir bilgi dikkatimi çekti: “Yeşil Yol Projesi’nin İptal Kararı Kaldırıldı!” Karadeniz Bölgesi’nde, 9 ilin yaylalarını birbirine bağlayarak yaşam alanlarına zarar verecek olan yaklaşık 2.600 kilometre uzunluğundaki “Yeşil Yol” projesi ilk olarak 2011 yılında hazırlanan Çevre Düzeni Planı içerisinde yer almış, TEMA Vakfının açtığı dava neticesinde Danıştay “kesin hüküm” niteliğinde bir
Arazi kullanımına bağlı habitat kayıplarından istilacı türlere kadar, bilim insanları biyoçeşitlilik kaybının itici güçlerini net bir şekilde dile getiriyorlar. Artık tüm ülkelerin bu tehdit ile mücadele etmek için topluca hareket etmesi gerekiyor. Dünyadaki vahşi yaşam popülasyonları 1970’lerden bu yana üçte ikiden fazla azaldı ve ne yazık ki bu düşüşün yavaşladığına dair hiçbir işaret yok. Biyoçeşitlilik
Marmaris’te çıkan orman yangının ardından muhalefetten yükselen eleştirilere sert yanıt veren MHP Lideri Devlet Bahçeli kürsüsünden CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na seslenmiş, “Sen orman yangınlarını nereden bileceksin” demişti. CHP lideri Kılıçdaroğlu ise Birleşmiş Milletlerin yayınlarında Akdeniz havzasında gün geçtikçe daha fazla yangınların olacağını yazdığını söylemiş, Bahçeli’ye “Orman yangınlarının olacağını bütün dünya biliyor” diyerek yanıt vermişti. Daha
- 1
- 2