2023 seçimleri sonrası siyasi atmosferimiz hızla değişti. Belki de en somut değişiklik, siyasi ilginin kaybı olarak gerçekleşti. Katılım oranının yüzde 85 üzerinde gerçekleştiği bir genel seçimin sonrasında siyasete ilgi adeta serbest düşüşe geçti. Demokratik kanalların zaten oldukça kısıtlı olduğu bir ortamda, hele de yeni bir seçime aylar kala bu siyasi ilgisizlik, ya da “apati,” kaygı
2024 Mart yerel seçimleri yaklaşırken iç siyasette hazırlıklar hızlanmaya başladı. Siyasi partilerde belediye başkan adaylıklarının belirlenmesi sürecinin yanı sıra ana muhalefet partisinde 4-5 Kasım’da yapılacak olağanüstü kongrenin sonucu da merakla bekleniyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nde İstanbul ve Ankara için belediye başkan adaylıkları açıklanmıştı. Diğer şehirlerin adayları için ittifakla ilgili soru işaretlerinin giderilmesi ve stratejilerin belirlenmesi bekleniyordu.
Türkiye’de muhalif kesim 20 küsur yıldır ülkeyi yönetmeye çalışan, hataları geleceğimiz hakkında ciddi kaygı yaratan mevcut iktidarı değiştirmeye odaklanmıştı son seçimlerden önce. Hatta bir araya gelmesi çok zor görünen sağdan sola, etnik milliyetçiden dinciye uzanan geniş siyasi yelpaze aynı masaya oturmuştu. Beklenti, muhalif seçmenin “tıpış tıpış” sandığa gidip iktidarı değiştirmesiydi. Sonuç, hüsran oldu hem cumhurbaşkanlığı
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) seçim sonrası değişim talebinin yükseldiği ve liderlik yarışının çetin geçeceği anlaşılan Olağanüstü Kurultay öncesi iç hesaplaşmalarla çalkalanıyor. 23 Eylül’de yapılan Ankara İl Kongresi Değişimcilerin adayı Sercan Çığgın’ın aldığı 241 oya karşı Genel Merkez’in adayı Ümit Erkol’un 340 oyla İl Başkanı olmasıyla sonuçlandı. Gözler 8 Ekim’de yapılması beklenen İstanbul Kongresine çevrildi. Olağanüstü
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu kavga görüntüleriyle gündeme gelen il kongrelerinin ardından İstanbul’da 39 ilçe başkanı ile görüştü. Gazete Pencere’den Candan Yıldız’ın haberine göre Kılıçdaroğlu, kavga görüntüleri ile ilgili net tavır alarak “izin vermeyeceğim” dedi. CHP lideri, bu görüntülerin oluşmasında payı olanlar için parti içi disiplin süreci başlatılmasını istedi. CHP liderinin toplantıda ayrıca İstanbul İl Başkanlığı
CHP Grup Başkanı Özgür Özel, CHP’nin Kasım ayı başında yapılması planlanan 38. Olağan Kurultayı’nda genel başkanlık için aday olacağını açıkladı. 15 Eylül’de Ankara’da CHP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında konuşan Özel, “parti içi iktidarı kazanmak için değil, CHP’yi, Atatürk’ün partisini iktidar yapabilmek için CHP Genel Başkanlığına adaylığımı ilan ediyorum” dedi. Özel’in konuşması CHP sosyal medya
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 31 Mart’ta yapılacak olan yerel seçimlerde CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adayının mevcut Belediye Başkanı Mansur Yavaş olduğunu açıkladı. 10 Eylül’de CHP’nin 100. yılı etkinlikleri kapsamında yapılan Hatıra Ormanının açılış etkinliğinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “Mansur Bey bizim belediye başkanımızdır ve adayımızdır” dedi. Bu açıklama ile birlikte büyük şehirler için
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP’nin 100’üncü kuruluş yıldönümü törenleri öncesinde telefonda konuştuk. “Geçmişin mirasıyla buraya kadar” başlıklı yazınızı okudum” dedi; “Düzeyli eleştiriye her zaman saygım var, gazetecisiniz elbette eleştireceksiniz. Bazı konuları dikkatinize getirmek istedim”. Eleştirilerim konusunda düşüncelerini almak istedim. Yazıda CHP’nin sadece kendisi için değil Türkiye’de çoğulcu demokrasinin, laik ve sosyal hukuk devletinin
Cumhuriyet Halk Partisi’nin 100’üncü yaşında “Geçmişin mirasıyla yeni yüzyıla” sloganını seçmesi dahi aslında çok şey anlatıyor. Akıllara sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin değil, CHP’nin de kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasını yiyerek bugünlere ulaşılabildiğini getiren bir slogan. 100 yıl sonra Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken CHP’nin “geçmişin” mirası üzerine yeni ne koyacağı, nasıl ilerleyeceği sorularını da beraberinde getiriyor.
Tatmin edici bir yanıt alamayacağımı gayet iyi bilerek soruyorum: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu acaba bu danışmanlara ne danışıyordu? CHP’de patlayan danışman skandalından söz ediyorum. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Beştepe’deki danışmanlarını eleştiri konusu yapan CHP’de kimler Genel Başkan Danışmanı olmamış ki? Öyle anlaşılıyor ki en önemli ölçüt AK Parti ya da MHP saflarından, ya da siyasi