Türkiye’nin makroekonomik kırılganlıkları sorun olacağını 2018 seçimlerinden önce hissettirmeye başlamıştı. Ancak o günlerde bunun hane halkına bir yansıması söz konusu değildi. Ağustos 2018’deki Rahip Brunson krizinden sonra başlayan problemler hane halkın çok geçmeden enflasyon ve işsizlik olarak yansıdı. Üzerine salgın ve salgının ekonomik etkileri eklenince vatandaş çok uzun bir süredir ciddi ekonomik problemlerle baş başa
Hâlâ seçime gitmediğimizi düşünüyorsanız konuyu yeniden değerlendirmenin vakti gelmedi mi? Ortada fol ve yumurta yokken Ayasofya’nın ibadete açılması, İstanbul Sözleşmesi’nin ve hilafet tartışmalarının gündemde yükselmesine rastlantı diyebilirsiniz. Muhalefet liderinin “dostlarımızla iktidara geleceğiz” iddiasını takiben, daha birkaç yıl önce muhalif ittifakın adayının “parti kurmadan bir hareket başlatması” ve iktidar ittifakından muhalif ittifak üyesine “evine dön” çağrısı
Geçtiğimiz Cumartesi günü, 16 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından imzalanıp 17 Mayıs Pazar günü Resmi Gazetede yayınlanan 62 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi tek cümleden oluşuyordu. Kararname, Yüksek Öğrenim Kanununa tabi olarak devlet üniversitelerinde öğretim üyeliği görevi ile Merkez Bankası Banka Meclisi üyeliği görevinin birleşebileceğine hükmediyordu. Oysa Merkez bankası Yasası’nda, Bankanın “yönetim kurulu” sayılan Banka Meclisi’ne seçilen