Diyarbakır’da AK Partililerin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı “Bıji Serok Erdoğan” sloganıyla karşılaması, belli ki müttefiki MHP lideri Devlet Bahçeli’yi çok rahatsız etmiş. “Serok Ahmet” diyerek yasadışı PKK ile yakınlığını ima ettiği Gelecek Partisi lideri Ahmet davutoğlu’nun “Şimdi, ne diyeceksin?” diye sorması belli ki daha da rahatsız etmiş. TBMM grup toplantısında “Onun serokluğu” diyor Davutoğlu’na hitaben, “bölücülüğün
AK Partililer Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı 9 Temmuz’da Diyarbakır’da “Bıji Serok Erdoğan” diye karşılamışlar. Kürtçe “Yaşasın Başkan Erdoğan” demek. Sloganın aslı, yasadışı PKK taraftarlarının, İmralı cezaevindeki liderleri Abdullah Öcalan için kullandığı “Bıji Serok Öcalan” şeklinde AK Partililer demek ki Kürt oylarına o kadar muhtaç hale gelmiş durumdalar ki “Bıji Serok Erdoğan” sloganından medet umuyorlar, seçmen çekeceklerini,
Ahmet Davutoğlu’nun BBC Türkçe’den Ece Göksedef ve Mahmut Hamsici ile yaptığı röportajdan pek çok konuya ilişkin derin analizler çıkarılabilir. Bana göre en iddialı çıkışı, siyasetin finansmanı konusunda şeffaflık sağlayacak olan ama bir türlü meclisten çıkarılmayan yasalar üzerine ileri sürdükleri. Şöyle diyor Davutoğlu bu röportajda: “Ben bu konuda tavrımı söyledim. Daha somut adım siyasi ahlak yasasıdır,
Türkiye’nin makroekonomik kırılganlıkları sorun olacağını 2018 seçimlerinden önce hissettirmeye başlamıştı. Ancak o günlerde bunun hane halkına bir yansıması söz konusu değildi. Ağustos 2018’deki Rahip Brunson krizinden sonra başlayan problemler hane halkın çok geçmeden enflasyon ve işsizlik olarak yansıdı. Üzerine salgın ve salgının ekonomik etkileri eklenince vatandaş çok uzun bir süredir ciddi ekonomik problemlerle baş başa
Hâlâ seçime gitmediğimizi düşünüyorsanız konuyu yeniden değerlendirmenin vakti gelmedi mi? Ortada fol ve yumurta yokken Ayasofya’nın ibadete açılması, İstanbul Sözleşmesi’nin ve hilafet tartışmalarının gündemde yükselmesine rastlantı diyebilirsiniz. Muhalefet liderinin “dostlarımızla iktidara geleceğiz” iddiasını takiben, daha birkaç yıl önce muhalif ittifakın adayının “parti kurmadan bir hareket başlatması” ve iktidar ittifakından muhalif ittifak üyesine “evine dön” çağrısı
Geçtiğimiz Cumartesi günü, 16 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından imzalanıp 17 Mayıs Pazar günü Resmi Gazetede yayınlanan 62 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi tek cümleden oluşuyordu. Kararname, Yüksek Öğrenim Kanununa tabi olarak devlet üniversitelerinde öğretim üyeliği görevi ile Merkez Bankası Banka Meclisi üyeliği görevinin birleşebileceğine hükmediyordu. Oysa Merkez bankası Yasası’nda, Bankanın “yönetim kurulu” sayılan Banka Meclisi’ne seçilen