Bir bütün olarak 2020’nin hepimize çok şey öğrettiği kesin; buna pandeminin can yakan sonuçları da dahil. Krizler, ders çıkarıp öğrenme anlamında çok kıymetli. Ekonomi tarafına bakarsak, en kısa haliyle son bir yıla dair iki ders öne çıkabilir. Bunlardan ilki küresel ekonomide, “önceliklendirmenin önemi”. İkincisi de Türkiye ekonomisi bacağında, serbest piyasaya müdahale ettiğinizde sonucun nerelere varacağı
Covid-19 rakamlarında olduğu gibi, enflasyonda da mızrak çuvala sığmadı ki TÜİK, kasım ayı enflasyonunu yıllık yüzde 14,03, yani yılın en yüksek oranı olarak açıkladı. Piyasaların, daha da önemlisi salgın belası nedeniyle gelir kaybına uğrayan halkın belirsizlikten bu denli yorulduğu bir anda enflasyon tahmininin de tutmaması, güven sarsıcı. Devlet kurumlarının açıkladığı rakamlara güvensizlik, zaten en sonunda
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a Merkez Bankası Başkanı dayanmıyor. Daha 16 ay önce 6 Temmuz 2019’da göreve getirilen Murat Uysal’ı Başkanlık koltuğunda 16 ayını doldurduğu 6 Kasım itibarıyla görevden aldı. Gerekçe daha önce yine kendi tercihiyle göreve getirilen Murat Çetinkaya’nın faizleri yeterince düşürmemesi idi. Uysal’ın yerine Erdoğan’ın elinde kalan, açık konuşalım en ağır ekonomi topu olan Cumhurbaşkanlığı
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, doların ve avronun lira karşısında yeni rekorlar kırdığı bir günde ülkenin yeni ekonomi planını açıkladı.Merkez Bankası’nın dövizdeki yükselişi yumuşatmak amacıyla yaptığı fakat pek çok ekonomist göre etkisi sınırlı kalan faiz artışının ardından gelen program, güncel ekonomi performansı aşan ve 2020 yıl sonu beklentilerinin ötesinde büyüme, işsizlik ve enflasyon hedefleri
Ekonomist Uğur Gürses, Ekonomi Alla Turca adlı kişisel blogunda, Türkiye ekonomisinin güncel durumunu yazdı. Gürses yazısında, dolar kuru rekor seviyelere ulaşırken Merkez Bankası’nın faiz politikalarına odaklanmanın doğru olmayacağını ifade etti. Moody’s tarafından Haziran 2014’te kredi görünümümüzün negatife çekildiğini hatırlattı: işaretler verilmişti. Ekonomi sorunları, “algı operasyonu” Not indirimi geldiğinde, Ankara’da iktidarı ekonomi bakanlarından daha fazla temsil
Eylülün ilk haftası veri akışı bakımından yoğun bir hafta oldu. 31 Ağustos’ta gelen büyüme rakamı ikinci çeyrekte bir önceki çeyreğe göre yüzde 11’lik bir daralmaya işaret etti. Bu rakam OECD ortalamalarına oldukça yakın. Diğer ülkelerle karşılaştırmayı kolaylaştırmak için senelik olarak ifade edersek yüzde 37 gibi bir senelik rakama ulaşıyoruz ki bu sayı ikinci çeyrekte senelik
30 Nisan’da gelen Enflasyon Raporu’nda TC Merkez Bankası 2020 yılı için enflasyon tahminini yüzde 8.2’den yüzde 7.4’e düşürdü. 2021 enflasyon tahmini ise yüzde 5.4’te sabit tutuldu.Bu revizyonlar ne kadar gerçekçi? Kısa vadede daralan talep ve düşen petrol fiyatlarının yaratacağı aşağı yönlü baskı, kurdan gelen yukarı yönlü baskıdan daha büyük olabilir. Ancak orta ve uzun vadede
Selva Demiralp 28 Şubat günü açıklanan büyüme rakamı ile dördüncü çeyrek büyümesi yüzde 6 olarak gerçekleşirken 2019 yılı genelinde büyüme yüzde 0.9 oldu. Büyümenin bileşenlerine baktığımızda son çeyrekteki büyümenin itici gücünün tüketim ve kamu harcamaları olduğunu görüyoruz. Yatırımlardaki daralma ise önceki çeyreklere göre yavaşlamış ki bu olumlu. İleriye yönelik olarak bu trendin devam edip etmeyeceği
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 12 Şubat’ta AK Parti’nin Meclis grubunda CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na verip veriştiriyor, “FETÖ’nün siyasi ayağının” asıl o olduğunu öne sürüyordu. Erdoğan 15 Temmuz askeri darbe girişiminden söz ederken dinleyici sıralarından bir el kalktı, bir ses duyuldu. 15 Temmuz yüzünden işini kaybetmişti, iş bulamıyordu, çocukları zor durumdaydı, Cumhurbaşkanından iş istiyordu. Korumalar adamın sessini
AK Partinin kendi ağırlığını taşıyamaz hale gelerek çökme sürecine girmesi ihtimalinin hem siyasi, hem ekonomik, hem de toplumsal hareketlilik bakımdan hesaba katılması gereken bir ortamdayız. Son örneğini 41 kişinin ölümüne 1607 kişinin yaralanmasına neden olan 24 Ocak Elazığ depreminde gördüğümüz gibi, bazı binalar, bitişik binalarda ağır hasar görülmediği halde yerle bir olabiliyor. Bazen hatalı malzeme









