Hong Kong’da demokrasi ve özgürlükler alanının giderek boğulması sürecinde, 8 Mayıs’ta yeni bir eşik aşıldı. 2019 yazı protestolarının aşırı güç kullanılarak bastırılmasında dönemin Emniyet Teşkilatı Başkanı olarak birinci derecede rol oynamış John Lee kentin yeni Tepe Yöneticisi oldu. Lee’ye Seçici Kurul’dan yalnızca 8 karşı oy çıktı. John Lee’nin kentin başına getirilmiş olması Hong Kong’un geleceği
Türkiye’de yeni uygulamaya konulan ekonomik programın “Çin modeli” olarak adlandırılmasının ne derece uygun olacağı tartışılırken, Hong Kong dramatik bir seçim süreci yaşadı. 19 Aralık’ta yapılan Yasama Kurulu seçimlerinde Pekin yanlısı adaylar ezici çoğunlukla yönetimi ele geçirdi. Ancak bu zaferin arkasında kent halkının desteğinden ziyade seçim sisteminde yapılan değişiklik ve muhaliflere uygulanan ağır baskı vardı. Bundan
Bu sitede 23 Mayıs tarihinde çıkan “Hong Kong’da Salgın, Siyaset ve İroni” başlıklı yazı, Pekin yönetiminin COVID-19 salgını döneminde ortaya çıkan olağanüstü koşulları bahane ederek Hong Kong demokrasi hareketini tamamen bastırma yoluna gidebileceği görüşüne yer veriyordu. Beklenen oldu. Hatta Çin tahminlerin üzerinde adımlar attı, deyim yerindeyse el yükseltti. Bu kez tartışmaların odak noktası Çin Ulusal
Şu anda tüm dünyanın gözü ABD’deki gösterilerde ve Covid salgının seyrinde ama Hong Kong aylardır her hafta sonu, benzer görüntülere ev sahipliği yapıyor. Üstelik Çin merkezi idaresi gibi insan haklarını hiç dikkate almayan bir yönetim ve onun polis gücü, yüz tanıma ve fişleme programlarına karşı, cep telefonları, maskeleri, sprey boyaları ve şemsiyeleri haricinde hiçbir ekipmanları
Hong Kong Doğu Asya bölgesinde COVID-19 salgınına karşı en başarılı mücadele veren kentler arasında gösteriliyor. 7.4 milyon nüfuslu kentte geçtiğimiz hafta itibariyle vaka sayısı 1,056; iyileşen hasta sayısı 1,026; ölüm sayısı 4. Rakamların ortaya koyduğu başarıya rağmen kent önlemleri gevşetme konusunda temkinli davranıyor. Zira tüm dünyada olduğu gibi Hong Kong’da da bilim insanları durumun hala
AVM’ler mi, okullar mı açılsın tartışması, AVM’lerin hayatımızın vazgeçilmez bir parçası gibi algılandığını hatırlattı yeniden. Art arda açılan birçok AVM de artık tanıtımlarını yalnızca alışveriş değil, bir kültür ve yaşam merkezi olduklarını vurgulayarak yapıyor. Asuman Suner, Hong Kong -İstanbul/ Şehri Şahsileştirmek (Metis, 2018) başlıklı kitabında, biri bundan 200 yıl kadar önce dağınık balıkçı köyleri dışında