AK Parti’yi kuruluşundan bir yıl sonra, 2002’de iktidara taşıyan unsurlardan birisi de Türkiye’yi elitlerin yönettiği ve bu elitlerin halktan ve halkın ihtiyaçlarından koptukları şikâyetiydi. Haklı oldukları noktalar da vardı. Onlara göre, dış dünyayla ilişkiler, fonlar, eğitim imkânları filan da hep bu kendilerini “Beyaz Türk” sayan bu elitlerin ve çocuklarının tekelindeydi. Keza, atanmışların seçilmişlere üstünlük taslaması,
Hamas siyasi lideri İsmail Haniye’nin 12 Mayıs’ta Katar’ın Başkenti Doha’da MİT Başkanı İbrahim Kalın ile yaptığı görüşmede “Ateşkesin sağlanması için topun İsrail’in sahasında” olduğunu söylediği öğrenildi. Türk güvenlik kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Kalın’ın Haniye ile yaptığı görüşmede ateşkes girişimleri ve müzakerelerdeki son durum ile Gazze’de İsrail kuşatması altındaki Filistinlilere daha fazla insani yardım ulaştırılması için
İsrail’in İran’ın Şam’daki konsolosluk binasına saldırısı ve İran’ın İsrail’e hava saldırısı ile tırmanan gerilimle birlikte Ankara’nın Orta Doğu mesaisi de hız kazandı. Geçtiğimiz günlerde ABD, İngiltere, İran ve Ürdün dışişleri bakanları ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile telefonda konuşan ve Ankara’ya gelen ABD Dışişleri Müsteşar Yardımcısı John Bass ile görüşen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan
İran’ın 13 Nisan gecesi İsrail’e karşı hava saldırısına Ankara alışılmadık ölçüde geç ve düşük profilde tepki gösterdi. Muhabirler saatler boyunca Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığından, hatta en azından alınmış önlemler bakımından Milli Savunma Bakanlığından bir açıklama talep etti ve bekledi. Resmen görevi olmasa da resmî bir kanaldan gelen ilk değerlendirmeyi yapan öğleye doğru MİT Akademisi Başkanı
İran’ın İsrail’e düzenlediği hava saldırısı konusunda Türkiye’den resmî kanallardan yapılan ilk değerlendirme ne Cumhurbaşkanlığı ne Dışişleri ne de Millî Savunma Bakanlığından, ama Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Akademisinden geldi. MİT Akademisi Başkanı Talha Köse, “X” sosyal medya hesabı üzerinden 14 Nisan sabahı kapsamlı bir paylaşım yaptı. İsrail kendi çizgisine çekiyor İran’ın İsrail’e saldırısı ardından MİT Akademisi
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Joe Biden’ın davetlisi olarak 8-9 Mayıs’ta Vaşington’a yapması beklenen seyahat öncesinde ABD Temsilciler Meclisi üyelerinden oluşan bir heyet iki 28-29 Mart tarihlerinde Ankara’da temaslarda bulunuyor. Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komitesi Başkanı Mike Rogers başkanlığındaki heyet 28 Mart’ta Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 29 Mart’ta Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, MİT Başkanı
Görevdeyken ABD Dışişlerinde üst kademelerde bulunmuş bir Amerikalı diplomat ile Marakeş’teki önemli bir toplantının kahve molasında sohbet ediyorduk. İçinde bulunduğumuz kritik dönemde ABD’nin sanki Türkiye’yi gözden çıkartmış gibi hareket ettiğini, oysa hesaba katılması gereken yeni dinamiklerin ortaya çıktığını belirterek Washington DC’de Türkiye politika (ya da politikasızlığını) kimin tasarlayıp icra ettiğini sordum. Elbette, bir ölçüde “checks-and-balances”
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 8 Mart’ta Vaşington’da ABD’li karşıtı Antony Blinken ile görüşmesi ve diğer temaları ardından düzenlediği basın toplantısında “Pozitif bir gündemle yeni bir sayfa açarak yolumuza devam etme imkânı var” dedi. Türkiye-ABD ilişkileri “mazisi olan” bir ilişkiydi, “Geçmişte pek çok krizler” yaşamıştı ve o “krizleri yönetme” konusunda da iki ülke arasında bir “hafıza
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Türkiye-ABD Stratejik Diyalog Mekanizma toplantıları çerçevesinde Amerikalı karşıtı Antony Blinken ile görüşmek üzere Vaşington’a gideceğini duyurmuş ancak Dışişlerinin 7-8 Mart tarihini henüz doğrulamadığını daha önce aktarmıştık. Diplomatik kaynaklar dün de tarihini de doğruladı. Bu arada bir gelişme daha meydana geldi. İstihbarat kaynakları MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın da CIA Başkanı William Burns
Sizce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ekonomik krizden çıkma itkisi dışında başka hangi güç “darbeci” diye ülkesiyle ilişkileri buzdolabına kaldırdığı Mısır Cumhurbaşkanı Abdül Fettah Sisi’yi ziyarete gönderip dostluk ve işbirliği mesajları verdirebilirdi? Katar Emiri Şeyh İkinci Temim’in hatırı demeyin, o da aynı kapıya çıkıyor. Başka hangi güç Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in “Bana uçak lazım, hemen lazım,