Seçimlerin tarihi 14 Mayıs olarak resmen açıklandı ve seçim süreci başladı. Önümüzde iki ay kaldı. İttifakların Cumhurbaşkanı adaylarıni belirlenmesinin ardından sırada milletvekili listelerinin hazırlanması ve YSK’na sunulması var; son tarih 10 Nisan. Bunun basit bir süreç olacağını düşünmeyelim, zira yeni seçim kanunu öncekilerden epeyce farklı. Kanun, ittifak kuracak partiler için mayınlı araziye benziyor. Kanunun ittifakları
İki büyük depremin ardından yaşanan nüfus hareketleriyle seçim sistemimiz yeniden gündeme geldi. Şimdi, depremzede vatandaşlarımızın oylarını kullanırken sorun yaşayıp yaşamayacağı kaygısı da başladı. Hukuki metinlerimiz böylesi büyüklükte nüfus hareketlerini öngörmediği için seçimlere yaklaştığımız bu günlerde konunun siyasal hayata etkisi giderek önem kazanıyor. Akla ilk gelen, depremzedelerin anayasal haklarını kullanmalarının sağlanmasıydı. YSK’nın çalışmasıyla, çadır ve konteynerde
Depremden etkilenen 14 milyon nüfuslu 11 ilimizde 8 milyon civarında kayıtlı seçmen vatandaşımız yaşıyordu. Yaklaşık 64 milyon seçmenin oy kullanacağı 2023 seçimlerinde bu nüfus, toplam seçmenlerin takriben yüzde 12-13’üne denk düşüyor. Depremzedelerin, enkazdan çıkarılabilen yakınlarının cenazelerini defnettikten sonra barınma, güvenlik ve sağlık kaygılarıyla bölge dışındaki illere göç etmeye başladıkları görülüyor. Bu göç bir süre daha
On gün önce Türkiye büyük bir acıya uyandı: Art arda meydana gelen iki deprem on ilimizde büyük yıkım yarattı. On binlerce vatandaşımız hayatını kaybetti, yaralandı. Milyonlarcası evsiz kaldı. Yıkılan on binlerce binanın ardından bölge harabe görünümünde. Bu büyük dramın etkisi uzun sürecek. Önümüzde zorlu bir yol var. Yaralarımızı sarmayı başaracağız, ancak kayıplarımızı geri getirmek mümkün