Yetkin Report

  • English
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Hafıza Kartı
  • Hayat
  • Yazarlar
  • Arşiv
  • İletişim

CIA yöntem değiştiriyor: saha ajanlarının yükselişi

Yazar: Murat Yetkin / 31 Ocak 2024, Çarşamba / Oda: Siyaset

ABD istihbaratı CIA Başkanı Burns, yeni yöntem ve yaklaşımlarını Foreign Policy makalesinde anlattı. Burns, yapay zekayla boyut atlayan dijital imkanlara rağmen insan unsurunun, saha istihbaratı ve saha ajanlarının öneminin de arttığı görüşünde. ABD’nin asıl rakibi ise Çin ve Rusya, müttefiklerimizi sıkı tutalım diyor.

İsrail kaynakları dün, 30 Ocak’ta suikast operasyonu üstlendi, bugün de Müslüman Arap hasta ve hasta yakını kılığında Gazze, Cenin’deki İbn Sina hastanesine nasıl sızdıklarının görüntülerini yayınlamaya başladı. İçeri girdikten sonra biri tekerlekli iskemleden kalkıyor, diğeri doktor önlüğü giriyor, kadın ve erkek komandolardan oluşan suikast timi hastanenin üçüncü katına çıkıp ikisi hasta yatağında, biri de yarı felçli vaziyette tekerlekli iskemlesindeki üç Filistinliyi elleriyle koymuş gibi bulup öldürüyor ve çıkıp gidiyorlar. Hamas tedavi altında öldürülenlerden birisinin kendi üyeleri, diğer ikisinin da İslami Cihad üyesi olduğunu duyurdu. İsrail komandoları belli ki içeriden alınan istihbaratla, “saha” ajanlarının verdiği istihbaratla hareket ediyorlardı. Aynı şekilde Hamas da 7 Ekim’de İsrail’e saldırdığında bazı hedefleri eliyle koyduğu gibi bulmuştu: saha istihbaratıyla hareket etmişlerdi, saha ajanları devredeydi.
İsrail, hastane bombalamaları ardından hastane baskınları dönemini de başlattı. Gazze’de hedef gözetmeden yapılan İsrail operasyonlarında öldürülen çoğu kadın ve çocuk Filistinli sayısı 25 bini bulmuşken bu operasyonu soğukkanlılıkla anlatmaya çalışmamın duyarsızlıktan değil. İstihbarat dünyasında saha ajanlarının itibarının iadesine geliyorum.

MİT’ten CIA’ya saha ajanları

Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT) PKK’ya karşı son zamanlarda Suriye ve Irak’ta artan nokta operasyonlarına dair duyurularda da dikkat çekiyor “saha ajanları” ifadesi. Bir yandan İHA’lar, SİHA’lar, F-16’lar devrede ama o durumda da hedef doğrulaması saha ajanlarından alınıyor.
CIA Başkanı William Burns 30 Ocak’ta Foreign Policy dergisinde yayınlanan “Casusluk ve Devlet Yönetme Zanaatı – Rekabet Çağı için CIA’yı Dönüştürme” başlıklı makalesinde de bir yandan teknolojideki gelişmelerde -Çin başta olmak üzere- rakiplerden önde kalmaya gayret ederken diğer yandan (İngilizce Human Intelligence- İnsan İstihbaratı ifadesinden kısaltma) HUMINT’in artan önemine işaret ediyor.
Yapay zekayla boyut atlamış dijital çağ her köşede yüz tanıma programlarıyla donatılmış kameralarla, hatta (önceki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu hatırlayalım) cep telefonlarıyla casus ve terör zanlılarını saptamayı kolaylaştırıyor gibi görünüyor. Ama bunlar artık hemen herkeste var; dolayısıyla sizin saha akanlarınızın saptanıp devre dışı bırakılması da kolaylaşıyor.

CIA nasıl dönüşüyor?

Burns yazısında diyor ki, bu yüzden artık (MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın 97. Yıl Konuşmasında kullandığı deyimle) hem saha hem masada personel “çeşitlendirmesine” gitmişler; çeşitli milletlerden, ırklardan, dinlerden ve lisanlardan diye okuyabiliriz. Burns, yapay zeka insanların toplayıp işlemesi mümkün olmayacak kadar çok ve ayrıntılı bilgi toplayabildiğine ama özellikle de ulusal çıkar söz konusu olduğunda insan unsurunun değerinin kaybolmayıp arttığını öne sürüyor.
Burns ABD’nin asıl rekabetinin Çin ve Rusya ile olduğunu açıkça söylüyor “Dönüşüm” yazısında. Örneğin, CIA tarihinde ilk defa bir bölgeye değil de ülkeye özel birim oluşturmuş; o da Çin için. Teknolojik istihbarat amacıyla bir başkan yardımcılığı kurmuş. MİT’in de Siber İstihbarat birimi kurduğunu hatırlatalım.
Willam Burns diplomasi kökenli bir casus şefi. Fransız dış istihbaratı DGSE’nin başı (önceki Ankara Büyükelçisi) Bernard Emié de öyle. İngiliz dış istihbaratı MI6’nın başı (eski Ankara Büyükelçisi) Richard Moore da öyle. İbrahim Kalın da öyle; akademi ve diplomasi pratiğinden geliyor.
Bunun değişen dünya koşullarında bir anlamı olmalı.

11 Eylül ve Ukrayna

Burns yazısında insan ilişkilerine sadece saha ajanlarının yeniden yükselişi bahsinde girmiyor. “En yakın müttefiklerin” kapısını bu sıralar daha sık çalabilirlermiş. Bölgemize baktığımız zaman bunu Türk, İsrail, Mısır ve Yunanistan gizli servisleri olarak tercüme etmek de mümkün.
Zaten Burns, ABD’nin önümüzdeki dönemde önemli zorlukları arasında, orta büyüklükte güçlerin Çin’in yükselen gücünü dikkate alarak bütün yumurtaları eskisi gibi ABD sepetine koymama, dengeci davranmalarının önüne geçmenin bulunduğunu da açıkça yazmış.
Bir not daha: CIA Başkanı, teşkilatının içinde bulunduğu dönüşümü Rusya’nın Ukrayna’ya savaşı ardından El Kaide’nin 11 Eylül 2001 saldırıları sonrasında geçirdiği dönüşümün şiddetine benzetmiş. Ukrayna’yı yarı yolda bırakırsak, Rusya karşısında kendi kalemize gol atmış olacağız diyor; daha önce Moskova’da büyükelçilik yaptığını hatırlatalım.

Belirsizlik artarsa, casus da artar

O da MİT’in 10 Ocak töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye için dediği gibi,  ABD’ye yönelik casus saldırılarının arttığı saptaması yapıyor. Bunu sadece dijital yöntemler açısından değil saha faaliyeti açısından da söylüyor.
Burns değinmemiş ama bana kalırsa sadece Ukrayna savaşı değil ama Gazze Krizi sonrasında da dünyada belirsizlikler katlanarak arttı. Kalın’ın konuşmasına “Bir büyük belirsizlik çağında yaşıyoruz” demesi özetliyor herşeyi.
Belirsizliğin olduğu yerde, belirsizlik kaynağını öğrenme çabası da vardır: ister saha ister masada dünyanın yeni bir casuslar savaşı dönemine girdiği görülüyor.

Yeni yazılardan haberdar olun! Lütfen aboneliğinizi güncelleyin.

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

Aboneliğinizi onaylamak için gelen veya istenmeyen posta kutunuzu kontrol edin.

Etiketler: cia, Çin, DGSE, El Kaide, foreign policy, Gazze, Hamas, İbrahim Kalın, İsrail, MI6, mit, mossad, Rusya, Ukrayna, William Burns

OKUMAYA DEVAM EDİN

Yunanistan’la bu bahar o bahar olabilir mi?
Muhalefet cephesi: program önemli de kim uygulayacak?
Erdoğan’ın Hitler-Netanyahu benzetmesi yankılandı: İsrail’i durdurun!
  • İmamoğlu Diploma Duruşmasında: Savunmaya Değil, Suçlamaya Geldim8 Aralık 2025
  • Süreçte Barış Vicdanı Neden Eksik?8 Aralık 2025
  • Ankara’dan SDG yoluyla PKK’ya üç ciddi uyarı: bu gidişle hava dönebilir8 Aralık 2025
  • Suriye’de Şara Yönetiminin Bir Yılı: Türkiye-İsrail Gerilimi ve ABD7 Aralık 2025
  • Türkiye–İsrail İlişkileri Kalıcı Bir Kopuşu Kaldırabilir mi?7 Aralık 2025
  • Komisyon’da Öcalan Oldubittisi: İstenen Mesajı Vermedi mi?5 Aralık 2025
  • 5 Aralık 1934: Kadınların Seçme ve Seçilme Hakkı5 Aralık 2025
  • Yeni Anayasa’ya DEM Desteği İçin Üç Maddede Değişiklik Yeter mi?4 Aralık 2025
  • Fidan: Savaş Yayılıyor, Bu Korkunç Bir Şey, Ama AB Güney Kıbrıs’a Rehin3 Aralık 2025
  • Erdoğan, Bahçeli’nin “Rezalet” Çıkışını Üstüne Almadı Barzani’yi Suçladı3 Aralık 2025
Haberler arşivinde arama yapın...

Siyaset

Ekonomi

Hafıza Kartı

Hayat

Arşiv

English

Hakkımızda

Künye

Yazarlar

Yardım

Reklam & İşbirliği

Bize Ulaşın

tbtcreative.com | UFKZDN © 2024 yetkinreport.com

Kurumsal Bilgiler     ·      Yardım     ·      Kullanıcı Sözleşmesi     ·      Yasal Çekince

TOP