Ekonomi

İliç faciası: altın madenciliğinde yeni politika zorunlu

Erzincan’ın İliç ilçesinde Anagold şirketi altın madenindeki devasa toprak kaymasında, resmî verilerle 9 işçi göçük altında kaldı. Kurtarma çalışmaları devam ederken Türkiye’deki altın madenciliğindeki düzensizlik bir kez daha tartışmaya açıldı.

İliç’te bağıra bağıra “geliyorum” diyen felaket sonunda ne yazık ki geldi. Ne mühendislerin ne de hukukçuların 2010’dan bu yana devam eden feryadına kimse kulak asmadı. Erzinçanın’ın İliç ilçesi yakınlarındaki Çöpler altın madeni sahasında 13 Şubat saat 13.00 civarında 10 milyon metreküp toprak saniyede 10 metre hızla 800 metre boyunca kaydı, resmî açıklamaya göre 9 işçi, siyanür bulaşmış toprağın altında; iddialara göre heyelan altında kalan işçi sayısı daha da fazla.
Dünyanın medeni hiçbir ülkesinde şirketler bizde olduğu gibi meydanı boş bulup istedikleri gibi at koşturamaz. Özellikle tehlike arz eden madencilikte çok sıkı güvenlik ve çevre koruma önlemleri zorunludur, sık sık denetlenir, kurallara uymayanların lisansları iptal edilir.
Fırat nehrine 350 metre uzaklıktaki bu dünyanın önemli altın madeni sahalarından birisini, yüzde 80 Kanadalı SSR Mining Inc ile yüzde 20 Lydia Türk şirketine ait bir ortak yatırım şirketi, Anagold işletiyor. Türkiye’deki altın madenleri ve işletmecilerini bu bağlantıdan okuyabilirsiniz.

Şirketler sürekli isim değiştiriyor

Her ne hikmetse Türkiye’deki değerli madenlerin işleticileri ya Kanada’da Toronto ya da Avustralya borsasına kayıtlı hep. Sürekli isim değiştiriyor, alınıp satılıyor spekülasyonlara bağlı olarak, o yüzden izlerini sürmek de zorlaşıyor.
İliç’de şikâyet ve uyarılara kulak asılmadığı anlaşılıyor. Bırakın önlem almayı, maden sahiplerinin hem itirazları bastırmak hem ilave kapasite lisansı almak hem de vergi borçlarını sildirmek için siyasi ve parasal güçlerini sonuna kadar kullandıkları ve başarılı oldukları da aşikâr.

Siyanür Fırat’a sızarsa

Şayet korkulduğu gibi siyanür nehre sızarsa tam bir doğal felaket olacak, kimilerinin “ikinci Çernobil” dediği cinsten. Türkiye’de altın ve gümüş, bakır gibi metallerin madencilik işlemleri sırasında on binlerce ton siyanür toprağa dökülüyor.
Belki hatırlatmakta yarar var. Fırat Nehri sırası ile Erzincan, Sivas, Tunceli, Elâzığ, Malatya, Diyarbakır, Adıyaman, Gaziantep, Şanlıurfa il sınırını belirledikten sonra Suriye, daha sonra Irak topraklarına giriyor. Irak’ta denize uzak olmayan bir noktada Dicle Nehri ile birleşerek Şatt’ül-Arab’ı oluşturup Basra Körfezi’ne dökülüyor.
Yani hasar sadece Erzincan’ı değil sekiz ilimizi daha ve de Fırat’tan beslenen iki komşu ülkeyi, hatta Körfez’i etkileyecek. Uluslararası bir boyutu da var bu insan yapımı felaketin.
Öyle klasik “gerekli soruşturmalar yapılıyor, inceleme heyeti oluşturuldu, suçlular cezalandırılacak” söylemi ile geçiştirilemeyecek, kısa bir süre sonra unutturulamayacak kadar önemli bir vaka ile karşı karşıyayız.

Türkiye’deki altın madeni sahaları. (Grafik: Wikipedia)

Altın madenciliğine kontrol

Can kaybının boyutları henüz tam bilinemiyor. Tazmin konusu da şirketlerin başını epey ağrıtacak gibi görünüyor.
Kimse ulusal servet çıkarılmasın, heba edilsin demiyor. Ama çevreye, ekolojik sisteme en az zararla, insan hayatına azami önem vererek ve kazancın yüzde 80’i dışarıya gönderilmeden ulusal menfaatlere uygun şekilde altın sektörü nasıl yeniden düzenlenir sorusu acımasız bir felaket ile gündemimize oturdu yeniden.
Burada nasıl hareket edileceği ülkemizin dört bir tarafındaki benzeri şikayetlerin dile getirildiği diğer altın madenlerinin bundan sonraki operasyonlarına nasıl bir denetleme, kısıtlama, vergilendirme, regülasyon getirileceğine, şeffaflık ve hesap verilebilirlik prensiplerinin kimlerce ve nasıl tatbik edileceğine, dolayısıyla altın ve diğer değerli madenler sektörünün geleceğine dair de emsal teşkil edecektir.

Mehmet Öğütçü

Londra Enerji Kulübü YK Başkanı

Recent Posts

Kobani davasında karar: Yüksekdağ’a 30 ve Demirtaş’a 42 yıl hapis

Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski eş-başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da aralarında bulunduğu 108…

9 saat ago

ABD’yle İsrail-Hamas üzerine ayrım derinleşiyor

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 15 Mayıs’ta TBMM’de Hamas’ın Gazze’de “Anadolu’nun ileri hat savunmasını” yaptığını söylemesinden birkaç…

14 saat ago

Yargıtay Başkanı seçimi: Ömer Kerkez’in sözleri umut veriyor mu?

Yargıtay’ın toplam 324 üyesinden 193’ünün oyları ile Ömer Kerkez 2028 yılına kadar dört yıl görev…

16 saat ago

AKP fabrika ayarlarına dönmüyor; Erdoğan, Bahçeli ayarlarına dönüyor

“Faşizm konuşmaya engel olmaz, söylemeye mecbur tutar” sözü Fransız filozof Roland Barthes’a ait. Artık mecburiyetten…

17 saat ago

Kavala’nın yeniden yargılama talebi reddedildi

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Gezi Parkı Davası'nda müebbet hapse mahkum edilen iş insanı Osman…

1 gün ago

Yeni tasarruf paketi yaraya ne kadar merhem olabilir?

13 Mayıs Pazartesi günü ‘Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi’ açıklandı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın sunuş konuşmasından sonra…

1 gün ago