Yetkin Report

  • English
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Hafıza Kartı
  • Hayat
  • Yazarlar
  • Arşiv
  • İletişim

İddia: Merkez Bankası alıma geçmeseydi dolar şimdi 32 değil 27 TL idi

Yazar: Murat Yetkin / 20 Mayıs 2024, Pazartesi / Oda: Ekonomi

31 Mart seçimlerinden önce ABD dolarının TL karşısında daha fazla değer kazanmaması için rezervlerinden döviz satan Merkez Bankası şimdi de TL’nin dolara karşı fazla değer kazanmasını önlemek için piyasadan dolar alıyor.

31 Mart seçimlerinden önce ABD dolarının TL karşısında daha fazla değer kazanmaması için rezervlerinden döviz satan Merkez Bankası (TCMB) şimdi de TL’nin dolara karşı fazla değer kazanmasını önlemek için piyasadan dolar alıyor.

Bloomberg HT, Merkez bankası verilerine göre yaptığı hesaplamada 31 Mart seçimlerinden önce piyasaya 23,6 milyar dolar satış yapan TCMB seçimden bu yana geçen sürede piyasadan 41,8 milyar dolar topladığını bildirdi. Özellikle geçtiğimiz hafta Merkez Bankasının her gün ortalama 3 milyar dolar alım yaptığı bildiriliyor.

YetkinReport’a isim ve makamının saklı tutulması kaydıyla konuşan Türkiye’ye önemli yatırım getiren bir banka yöneticisi, yaptıkları simülasyona göre, Merkez Bankasının son dolar alımları olmasaydı şimdi 1 doların 32 küsur değil, 27 küsur TL üzerinden işlem görüyor olabileceği iddiasında. Aynı kaynak, yatırımcıların dolar hesabından TL hesabına döndüğünü, 31 Mart seçimlerinden sonra Mehmet Şimşek’in uyguladığı Orta Vadeli Programa (OVP) devam mesajı verilmesiyle bu akışın hızlandığı görüşünde.

TL eğiliminde FOMO etkisi

Ankara’nın doların TL karşısında değer kaybetmesini istememesinin temel olarak iki nedeni bulunuyor. Yüksek TL faizi üzerinden dolardan çıkışı hızlandırmak ve ihracatçının dış pazardaki rekabet gücünü korumak.

Ortaya çıkan görünümün de iki nedeni olduğu vurgulanıyor.

Biri, belirsizlik ya da risk barometresi sayılan Riske Maruz Değer (VAR) etkisinin OVP’ye devam kararıyla, pasif fonları Türkiye’ye çekmesi. Bunda aynı nedenle Türkiye’nin Kredi Risk Priminin (CDS) düşmesi de etkili oluyor.

Diğer de “FOMO etkisiyle” aktif yatırımcıların da TL yatırımlarına geçmeye başlaması. FOMO, İngilizce “Fear of Missing Out” deyiminin baş harflerinden oluşuyor; “Treni kaçırma etkisi” diyebiliriz. TL’ye dönmeyen yatırımcıların son üç ayda geçenlere göre, dolar bazında yüzde 10 kadar kaybettiği hesabı yapılıyor.

Bankacılık kaynakları TL hesabına geçen yatırımcıların bir kısmının son birkaç yıldır Türkiye’deki ekonomik belirsizlikler nedeniyle parasını yurt dışına çıkarmış kişi ya da şirketler olduğu kanısında.

Haziran ve temmuz risk eşikleri

Bankacılık kaynakları bu görünüme rağmen TL eğiliminin sürekliliği için risklerin devam ettiğini öne sürüyor.

Örneğin son bir yılda ekonomide ciroların yüzde 100’e yakın artmış olmasına, bunun da rakamları olduğundan daha parlak göstermesine karşın, satış büyüklüklerindeki artışın bunun dörtte birinde kaldığı örnekler bulunduğu iddia ediliyor.

OVP’nin devamı açısından Haziran ve Temmuz ayları belli risk eşikleri bakımından önem taşıyacak gibi.

Haziran ayında kamu bankalarının genel kurulları var; yönetim ve politika değişikliği olup olmayacağına bakılacak. Bir de Türkiye’nin yatırım engeli sayılan OECD’nin Gri Listesinden çıkıp çıkamayacağı belli olacak.

Temmuz ayındaysa Kamu İhale Kanunu ve Vergi Reformu Paketinde gereken yasal düzenlemelerin TBMM kapanmadan önce onaylanması gerekiyor. Bu çerçevede Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, özellikle de AK Parti grubunu ikna etmesi önem taşıyacak.

Yatırımlarda TL eğilimi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 31 Mart’ta canını sıkan sonuca rağmen OVP’den dönmemesiyle hızlanmış görünüyor ama rüzgârın yeniden dönmemesi için risk eşiklerine dikkat gerekiyor.

Yeni yazılardan haberdar olun! Lütfen aboneliğinizi güncelleyin.

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

Aboneliğinizi onaylamak için gelen veya istenmeyen posta kutunuzu kontrol edin.

Etiketler: CDS, dolar, FOMO, Gri Liste, Merkez Bankası, Orta Vadeli Program OVP, TCMB, TL, VAR

OKUMAYA DEVAM EDİN

Enflasyon baz etkisiyle düşüyor: Yıllık TÜFE artışı yüzde 64
Liyakati kamu, siyaset ve iş dünyasına çekemezsek daha da vasatlaşacağız
Erdoğan’ın faiz açıklaması: yüzde 7 büyüme o sayedeydi
  • Parçalanan bir dünyada Türkiye’nin yolu: gerçekçilik mi, romantizm mi?17 Haziran 2025
  • İsrail-İran krizinden bir Kürdistan çıkar mı? Yeni senaryolar devrede16 Haziran 2025
  • Yunanistan’ın Ege’de Deniz Parkı kurma inadı16 Haziran 2025
  • Anket: Dış politika seçmen için önemli ama başarısız bulunuyor16 Haziran 2025
  • Erdoğan ve Putin Trump’a “diplomasi”, Netanyahu “Birlikte vuralım” diyor15 Haziran 2025
  • Özel, Bayburt’ta, Erdoğan’a: İsrail’e, ABD’ye dik duruş bekliyorum15 Haziran 2025
  • Göç, Güç, Gerilim: ABD’de siyasi şiddet tırmanıyor15 Haziran 2025
  • Netanyahu’ya sözü geçmeyen Trump ve İsrail’in İran saldırısından 5 ders14 Haziran 2025
  • Yeni çatışmalar, yeni dünya düzensizliği ve Hindistan-Pakistan krizi14 Haziran 2025
  • İsrail-İran çatışması: Uzun sürer mi, Türkiye’ye yansımaları ne olur?13 Haziran 2025
Haberler arşivinde arama yapın...

Siyaset

Ekonomi

Hafıza Kartı

Hayat

Arşiv

English

Hakkımızda

Künye

Yazarlar

Yardım

Reklam & İşbirliği

Bize Ulaşın

tbtcreative.com | UFKZDN © 2024 yetkinreport.com

Kurumsal Bilgiler     ·      Yardım     ·      Kullanıcı Sözleşmesi     ·      Yasal Çekince

TOP