Yetkin Report

  • English
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Hafıza Kartı
  • Hayat
  • Yazarlar
  • Arşiv
  • İletişim

Özel: “Bir kişinin özgürlüğü, bir kişinin siyasi kariyeri için olmaz”

Yazar: Murat Yetkin / 08 Ocak 2025, Çarşamba / Oda: Siyaset

CHP lideri Özgür Özel “bir kişinin özgürlüğü derken Öcalan’ın serbest kalması, bir kişinin siyasi kariyeri derken de Erdoğan’ın yeniden adaylığını kastediyor. Fotoğraf 7 Ocak’ta DEM Parti heyetinin Meclis’te CHP yönetimini ziyaretinden. Soldan sağa, Sırrı Süreyya Önder (DEM), Özel, Ahmet Türk (DEM), Pervin Buldan (DEM), Gökhan Günaydın (CHP), Gökçe Gökçen (CHP), Selin Sayek Böke (CHP). (Foto: CHP)

CHP lideri Özgür Özel’in 7 Ocak’ta DEM Parti heyetinden İmralı’da PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmelerinden aktardıklarını dinledikten sonra TBMM Grubuna hitabında altını “kalın harflerle” çizdiği tutumu bu: CHP “Bir kişinin özgürlüğü, bir kişinin siyasi kariyeri için işletilecek göstermelik süreçlerin içinde yer almayacak”.

Özel iki kişiden bahsediyor.

“Kimin özgürlüğü? sorusunun yanıtı PKK’nın 25 yıldır hapisteki kurucu lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü.

“Kimin siyasi kariyeri?” sorusunun yanıtı da Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Recep Tayyip Erdoğan.

Öcalan’ın özgürlüğü ve af beklentisi

DEM Parti’nin tutumunu Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları dün TBMM Grup toplantısında tekrarladı: “Öcalan’ın süreci etkin yürütebilmesi” için görüşmeler yetmez, “tecridin derhal kalkması ve Sayın Öcalan’ın halklarla buluşacağı bir zemine kavuşması” gerektiğini söyledi.

AK Parti TBMM Grup Başkanı Abdullah Güler “Süreç de yok, af da yok” dedi ama bu sözlerin DEM kitlesinin çoğundaki beklentiyi ortadan kaldıracağını -en azından şimdi- söylemek zor. Bunun bir nedeni de MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ın sağlık durumu gerekçesiyle de olsa af beklentisini körüklemiş olması.

CHP lideri Özel, AK Parti’nin süreç denmesinden -önceki süreçlerle çağrışım yapmasını istemediği için rahatsız olduğu bu girişimin sadece Öcalan’ın özgürlüğü ve o arada Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanı adayı olabilmesi amacıyla yapıldığı kuşkusunu dile getiriyor. Öcalan’ın özgürlüğüne karşı Erdoğan’ın bir dönem daha Cumhurbaşkanlığı demiyor ama; onu demenin eşiğinde durmuş.

Erdoğan’ın asıl hedefi DEM mi?

Erdoğan ise taviz vermiyor. En azından bugüne dek, daha MHP lideri Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim’de gidip DEM Partililerin elini sıktığı günlerdeki tutumunda ısrarlı: PKK’nın silahları “gömmezse gömüleceği” mesajını veriyor.

Burada üç bilinmeyen var:

  • Öcalan PKK’ya kendi “özgürlüğü” sağlanmadan silahları (bırakın) değil “gömün” der mi? Yani kurduğu örgütten silahlı mücadeleyi bırakıp kendisini lağvetmesini ister mi?
  • İstese bile Kandil buna uyar mı? Birileri uyalım dese de PKK’dan terör eylemlerini daha da şiddetlendirecek yeni örgütler çıkar mı; İrlanda ve İspanya örneklerinde görüldüğü gibi?
  • Bütün bu işlem ne kadar daraltılmış bir takvimde hayata geçirilebilir?

Hatimoğulları’nın “Rojava’da savaş, Türkiye’de barış olabilir mi?” sorusu bile tek başına zorluklara işaret ediyor.

Kandil’in suskunluğu ABD’de Donald Trump’ın Beyaz Saray’ı devralacağı 20 Ocak sonrasındaki tutumuna bağlı olabilir. Pentagon ve İsrail’in ihtiyaçları doğrultusunda Trump, Erdoğan’ın duymak istediği kararı almayabilir. Dolayısıyla Erdoğan PKK’nın kolaylıkla silah bırakmayacağı hesabıyla aslında DEM’i PKK’nın silahlı mücadelesini reddetmeye zorluyor olabilir.

İlelebet başkanlık hedefi

Bahçeli’nin bütün Anayasa değişikliği girişimlerinin asıl amacının Erdoğan’ın bu seçim döneminden sonra da Cumhurbaşkanı kalabilmesi olduğunu açıkça söyledi.

Bunun Anayasa değişikliği dışında da bir yolu var; o da Meclis’in seçim kararı alarak, Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı yaptığı süreyi yapmamış sayması. AK Parti ve MHP, erken seçim kararı için gerekli 360’a eksik eksik kalan milletvekili sayısını DEM’den tamamlamak ya da daha ötesinde DEM desteğiyle ve elbette talepleriyle Anayasayı değiştirmek hesabında olabilir. AK Parti’nin bir yandan İYİ Parti’nin içini boşaltma çabası dikkat çekici.

Öte yandan kırk küsur yıldır kendilerine şehitlerinin hesabının sorulacağı sözü verilen binlerce, on binlerce aile var. Hiç kimse açıktan konuşmaya cüret edemese de öldürülen militanların aileleri de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, onlar da seçmen. Bu DEM için olduğu kadar AK Parti için de hassas bir konu.

Neticede uzlaşma yoluyla iç barış hedefleniyorsa, bu intikam duygularını körükleyerek mümkün olmaz.

CHP’nin komisyon önerisi

Bu konuların 7 Ocak’ta DEM heyetinin CHP’yi ziyareti sırasında konuşulduğu anlaşılıyor.

Özel, bu ziyaret ardında CHP Grubuna hitabında “bir kişinin özgürlüğü bir kişinin siyasi kariyeri cümlesini kurarken “Ne yapılacaksa Meclis çatısı altında yapılmasını” sürece “şehit aileleri ve gazi derneklerinin” de katılabileceği bir komisyon kurulmasını önerdi.

CHP’nin bir önceki 2012-2015 arasındaki PKK ile diyalog sürecinde bu konuda bir yasa teklifi de vardı. Ancak Sezgin Tanrıkulu’nun “Toplumsal Mutabakat Komisyonu ve Ortak Akıl Heyeti” kurulması önerisi o dönem CHP içinde de tartışmalara yol açmıştı.

Bahçeli de Grup konuşmasında CHP’ye ağır eleştirilerle yüklendi; adeta CHP iktidardaymış, herşeyi o yapmış gibi.

CHP’nin AK Parti ve MHP tarafından reddedileceği yüksek ihtimal olan Komisyon önerisini dile getirmesi, sürece temkinli yaklaşmaya devam ettiğini gösteriyor. “Bir kişinin özgürlüğü bir kişinin siyasi kariyeri” yaklaşımı da daha önceki “Engel olmayız ama Erdoğan için bir planın tarafı olmayız” yaklaşımının devamı gibi. CHP bu defa kendi girişimi olmayan bir konuda siyasi rekabete kapılarak Erdoğan’ın önüne geçerek açığa düşmek istemiyor.

Yeni yazılardan haberdar olun! Lütfen aboneliğinizi güncelleyin.

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

Aboneliğinizi onaylamak için gelen veya istenmeyen posta kutunuzu kontrol edin.

Etiketler: Abdullah Öcalan, Devlet Bahçeli, genel af, İmralı, PKK, Rojava, şehit aileleri

OKUMAYA DEVAM EDİN

DEM Parti’nin üç “normalleşme” ölçüsü: ilki Kobani davası
Babacan başlıyorken Bakanlara papatya falı: kim gider, kim kalır?
Büyükelçi “yaptırım kesin” dedi, iş insanları buza kesti
  • Netanyahu’ya sözü geçmeyen Trump ve İsrail’in İran saldırısından 5 ders14 Haziran 2025
  • Yeni çatışmalar, yeni dünya düzensizliği ve Hindistan-Pakistan krizi14 Haziran 2025
  • İsrail-İran çatışması: Uzun sürer mi, Türkiye’ye yansımaları ne olur?13 Haziran 2025
  • Ankara’nın İsrail’in İran saldırısı raporu: 6 dalga, 200 uçak, iç destek13 Haziran 2025
  • Ahmet Hakan CHP’ye vurmak için bakın neyi unutmuş: centilmenlik konusu12 Haziran 2025
  • Yeni Anayasa karşılığında Öcalan’a siyaset ve Suriye’de SDG’ye onay mı?12 Haziran 2025
  • Ümit Özdağ bırakılmadı, Gaziosmanpaşa CHP’den AK Partiye el değiştirdi11 Haziran 2025
  • Bakan kızınca Atayman’a ranza verildi ama adaletsizlik sürüyor11 Haziran 2025
  • Hem yerel hem küresel çıkar çatışmaları: ABD’de neler oluyor?11 Haziran 2025
  • Ferdi Zeyrek gözyaşlarıyla toprağa verildi. Kaza mı ihmal mi suikast mı?10 Haziran 2025
Haberler arşivinde arama yapın...

Siyaset

Ekonomi

Hafıza Kartı

Hayat

Arşiv

English

Hakkımızda

Künye

Yazarlar

Yardım

Reklam & İşbirliği

Bize Ulaşın

tbtcreative.com | UFKZDN © 2024 yetkinreport.com

Kurumsal Bilgiler     ·      Yardım     ·      Kullanıcı Sözleşmesi     ·      Yasal Çekince

TOP