Gece gündüz Türkiye Müzik sanat kitap yemek sinema: Müzik ve sanat festivallerinden kitaplara, arkeolojiden yemek kültürüne, sinemadan sokaklara dek Türkiye’nin zenginliklerine dair yazılar.
Geçen sene bu zamanlarda COVID-19 ile tanıştığımızda bu virüsün hayatımızı nasıl alt üst edeceğini hiçbirimiz tahmin edememiştik. “Çin’de görülen ölümcül bir virüs” şeklinde başlayan salgın kısa sürede tüm dünyayı ele geçirdi. Salgının bize o zamanlar bir ömür kadar uzun gelen birkaç haftalık kapanmalarla kontrol edilemeyeceği anlaşıldığında ise artık tüm sohbetlerin, haberlerin, araştırmaların değişmez konusu pandemi
Tüm insanlığı pençeleri arasına alan Covid-19 salgınına karşı aşıların beklenmedik süratle geliştirilmesi ve Türkiye dahil birçok ülkede uygulamanın başlaması bir umut ışığı yaktı. Şimdi herkesin umudu aşıların etkisini göstermesi ve insanlığı, içine düştüğü bu çaresizlik duygusundan kurtarabilmesi. Ne var ki şu andaki gelişmeler bu iyimserliği doğrulayacak yöne evirilmiyor. Salgın Avrupa ve Amerika dahil bir çok
Türkiye’nin en köklü eğitim kurumlarından Türk Eğitim Derneği (TED) hükümete okulların hemen açılması çağrısında bulundu. TED, “Geleceğimiz tehdit altında. Okula dönmek zorundayız” başlığını taşıyan bir duyuru yayınladı. Duyuruda dünyada sokağa çıkma yasaklarının en yoğun olduğu dönemlerde dahi çoğu ülkenin eğitimde kısıtlamaya gitmediğine dikkat çeken TED, buna göre önlem alınmasını istedi. “Özellikle dezavantajlı bölgeler ve yaş
Sağlık çalışanları ve seksen yaşın üzerindekiler ilk doz aşılarını oldular. Hesaplandığı gibi altı buçuk milyon doz daha gelirse, ikinci dozlarını olacak. İhtimal yetmiş yaş üzeri grup da aşılanmaya başlayacak. Geri kalanımız beklemedeyiz. Ama yalnız değiliz. Yüzden fazla ülkenin sağlık çalışanları ve en yaşlıları da beklemede. Zengin ülkeler bütün nüfuslarını aşılamayı planlarken, yüzden fazla ülkede henüz
Dönemin başbakanı Bülent Ecevit’ten Uğur Mumcu’nun katilinin yakalandığı haberini ilk alan ve duyuran gazeteci olmak benim için gerçekten önemli olmuştu. “Haberler kesin, katil yakalandı” derken Ecevit’in sesi sevinç doluydu.Zanlı, dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın gözaltına alındığını açıkladığı dokuz şeriatçı militan arasındaydı. Mumcu’nun avukat kardeşi Ceyhan Mumcu bu açıklamalar üzerine “Tantan’a güveniyorduk, faillerin yakalanması sürpriz olmadı”
Türkiye’de 14 Ocak günü sağlık çalışanları Sinovac şirketinin Coronavac aşısı ile aşılanmaya başladılar. Sağlık Bakanlığının Covid-19 aşı sitesi 17 Ocak itibariyle yedi yüz binden fazla vatandaşın aşılandığını bildiriyordu. Pandeminin ilk on ayında 350’den fazla sağlık çalışanı kaybettik. Bundan sonra hiç olmazsa bu kayıpların önünü alacağımızı umuyor, aşı olan bütün çalışanlara, en yüksek oranından korunmalar diliyorum.Aşılama
Gazeteci Faruk Bildirici medyadaki yozlaşmanın uzun süredir konuşulan ama hiç açığa çıkarılamayan bir boyutunu daha bir dizi soruşturmayla ortaya çıkardı. Bildirici, “Medya Ombudsmanı” adlı internet sayfasında televizyonlarda konuk edilen bazı doktorların ekrana çıkmak için para ödediklerini yazdı. Bikdiriciye göre bu durum dolandırıcıları da harekete geçirdi; bir doktorun özel bir televizyondaki sağlık programına çıkartmak için kendisinden
Pfizer-BioNTech geliştirmekte olduğu aşının Faz III çalışması ara sonuçlarına göre Covid’i önleme konusunda etkili olduğunu 8 Kasım’da ilan etti. Onu Moderna, Oxford-Astra Zeneca, Sinopharm ve Gamaleya Enstitüsü’nün aşı açıklamaları takip etti. Çin’de saptanan, “tuhaf bir zatürrenin” duyurulmasından yalnızca on bir, pandemi ilanından yalnızca sekiz ay sonra. İnsanlığın bilim ve teknolojide ulaştığı bu düzey, hepimiz için
1950’lerde, onlu yaşlarımda George Orwell’in 1984’ünü o yıllarda Çağlayan Yayınevi’ni kuran Refik Erduran ve Ertem Eğilmez’in bastıkları kitaplar sayesinde Türkiye’de moda olan bilim kurgu romanlarının güzel bir örneği diye okumuştum. Ancak 7-8 sene sonra bunun İki Dünya Savaşı arasında Avrupa’da yaşanmakta olan baskıcı rejimlerin, özellikle de Stalin Rusya’sının eleştirisi olan bir distopya olduğu öğrenecektim. Kitapta