Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da katılacağı G20 zirvesi 15 Kasım’da Endonezya’nın Bali adasında yapılacak. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Ukrayna Devlet Başkanı Vlodimir Zelenski’nin de bulunacağı kritik zirve öncesinde Türkiye’nin Endonezya Büyükelçisi Ağustos ayından bu yana görev yerinde bulunmuyor. T24 yazarı Barçın Yinanç’ın değerlendirme yazısına göre, kritik toplantı öncesinde “Endonezya yetkilileriyle yoğun temas trafiği içerisinde
Fotoğrafa iyi bakın lütfen. Bu fotoğraf, seçimler yaklaştıkça AK Parti’nin siyasi fırsatçılık (oportünizm) ve çifte standardın zirvelerini zorladığının işaretlerinden yalnızca biridir. Şöyle düşünün lütfen. CHP ya da ola ki İYİ Parti’nin grup başkan vekilleri bir yasa, ya da anayasa değişikliği için HDP grup başkan vekillerini TBMM’deki odalarında ziyaret etse AK Parti ve MHP ile hükümet
Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, partisinin önümüzdeki dönemde takip edeceği stratejiyi içeren “Türkiye yüzyılı” vizyon belgesini, geçtiğimiz Cuma günü Ankara’da düzenlenen bir toplantıda kamuoyuyla paylaştı. Toplantıya uzun süredir AKP etkinliklerine davet edilmeyen bazı muhalif gazetecilerin ve 11 muhalefet partisi liderinin çağrılması kamuoyunda büyük tartışma yaratmıştı. Fakat, içerik açısından hayli
Dün AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ aradı. 28 Ekim Cuma günü saat 16’da Ankara Arena’da AK Parti lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ilan edilecek “Türkiye Yüzyılı” vizyonunun ilanı için basına davetini iletti etti. Daha ben yanıt vermeden ekledi: Lütfen hemen karar vermeyin, Çarşamba gününe dek söyleyebilirsiniz kararınızı. Vizyon aslında “21’inci yüzyıl
Seçim atmosferine girildikçe siyasette riskli ve geri tepme ihtimali yüksek adımlar atılıyor. Başka örnekleri de verilebilir ama Meclis’in açılışıyla birlikte gündeme getirilen iki yasa tasarısı da bu çerçeveye oturuyor. AK Partinin TBMM’ye taşıdığı ve gazetecilik örgütlerinin “Sansür yasası” olarak protesto ettiği yeni basın yasa tasarısı 4 Ekim’de görüşülmeye başladı. Aynı gün CHP de “Başörtüsü yasası”
Mersin’de 26 Eylül’de gerçekleştirilen ve 1 polis memurunun şehit olduğu saldırı sonrasında iç siyasette “terör” tartışması alevlendi. Saldırganlardan birinin isminin CHP’nin 2013 tarihli Tutuklu Gazeteciler raporunda geçtiğinin ortaya çıkmasının ardından AK Parti ve MHP yetkilileri HDP ve CHP’yi sert dille eleştirirken, CHP’nin avukatı Celal Çelik saldırıyla “ana muhalefet partisini ilişkilendirenler” hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.
Daha önce hiç senaryo okumuş muydunuz? Bir hikayeyi sinema için uygun bir hale getirmeye senaryo deniyor. Sizlere Sedat Peker’in iddialarıyla oluşturulmuş bir kısa film senaryosu iletmek istedim. Kısa filmin adı “skandal olamayan skandal”. Aslında adını “skandalın anatomisi” “bir skandal” gibi bir şey koyacaktık ama sonra düşündük, Türkiye’de skandal kelimesinin bir karşılığı yok. O sebeple skandal
Sağlıkta şiddet giderek yükselen bir sarmalda. En son bayram günü Çukurova Devlet Hastanesi Acil Servisinin bir güruh tarafından darmadağın edilmesiyle işler çığrından çıktı. Sağlıkta şiddet bu noktaya adım adım geldi. Evet çok katmanlı bir sorun. Evet, toplumdaki genel şiddet ortamından besleniyor. Evet “sağlıkta dönüşüm” denen Dünya Bankası-AKP patentli özelleştirme, ticarileştirme modeli yüzünden sağlık çalışanlarıyla vatandaşlar
Bülent Arınç Türk Demokrasi Vakfı toplantısında AKP’yi bir tek adam yönetimine dönüşmüş olmaktan ötürü eleştirdi. Ses getiren bu eleştiri, 2019 sonrası Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın istifalarıyla somutlaşan AKP içi ayrışmaları yeniden gündeme taşıdı. Peki seçim arifesi bu eleştirilerin anlamı nedir? Sayıları artar mı? Artmaları AKP’yi yıpratır, sona yaklaştırır mı? Ya da şöyle soralım, AKP’nin