Yerel seçimlerin ilk sonuçları bile bütün dezavantajlarına rağmen yeniden toparlanmakta olan CHP’nin önemli bir başarı elde ettiğini, iktidar olmanın tüm avantajlarına rağmen Recep Tayyip Erdoğan’ın ve AK Partinin ciddi bir yenilgi aldığını, cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerindeki taban desteğini önemli bir miktarda kaybetmiş olduğunu gösteriyor. Meclis iki bilinmeyenli bir denklem gibi: bir yanda halkın çoğunluğunun
Anayasa’mızın değiştirilemeyen ilk dört maddesi (*) yürürlükte. Ancak devlet yönetimimiz ve vatandaşlarımızın hatırı sayılır bir bölümü gerçek hayatta gündelik yaşantılarını halen bu maddelerle uygunluk içinde sürdürmüyor. Bu tespite Anayasa’mızın Eğitim ve Öğretimle ilgili 5. Maddesini de dahil edebiliriz. (**) Çünkü eğitim ve öğretim, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre yapılmazsa Anayasa’nın değiştirilmesi mümkün olmayan ilk
Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı etkinlikte Mecliste milletvekilliği düşürülen Can Atalay’la ilgili hak ihlalleri kararı sonrasında ortaya çıkan yargı kriziyle ilgili konuştu, “AYM kararlarına uyulmamasının yasal zemini yoktur” dedi. Arslan’a ilk cevap Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’dan geldi. Uçum, “yeniden yargılama bağımsız bir kurum değildir” dedi. AYM Başkanı Arslan: “AYM
Devletin tepesinde oynanan oyunun sonu, epeydir beklendiği gibi oldu. Hukuka aykırı ve hükümsüz bir dizi işlem ve karardan sonra, başkan vekillerinden Bekir Bozdağ’ın başkanlık ettiği, Türkiye Büyük Millet Meclis’nin (TBMM) 30 Ocak 2024 günlü birleşiminde, ilgili tezkere okunarak, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Av. Can Atalay’ın milletvekilliği düşürüldü. Can Atalay Dosyası: Olaylar ve sorumlular
Tutuklu Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Can Atalay’ın tahliyesi talebi ile başlayan yasal süreç Türkiye yüksek yargısı içinde akut bir krize dönüştü. Yargıtay 3. Ceza Dairesi bir kez daha Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) tahliye talebini reddederek AYM’yi ağır ithamlarla eleştirdi, Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi başvurusunda bulundu. Mayıs Ayında TİP Hatay milletvekili seçilen Can Atalay’ın yasama dokunulmazlığı çerçevesinde
Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilme şartını yüzde 50+1’den yüzde 40+1’e indirmeyi ve tek turlu olmasını önermesi, 12 Eylül’de Ulucanlar müzesinde başlattığı yeni ve sivil anayasa söylemlerindeki ana amacının 2028’de yeniden ve kolayca seçilme arzusu olduğunu biraz daha netleştiriyor. Toplam görev süresi 2023’te dolmasına rağmen en fazla iki dönem yasağını Anayasa’ya aykırı bir yorumla aşarak 3’üncü
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı seçimlerinde uygulanan yüzde 50+1 şartının kaldırılması için Anayasa değişikliği yapılması konusundaki önerisi TBMM’de karşılık bulmadı. AK Parti’nin Cumhur İttifakı ortağı Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin uygulamayı savunmasının ardından muhalefet kanadı da 50+1 uygulamasının kaldırılması için yapılacak Anayasa değişikliği için AK Parti’ye destek vermeyeceğini açıkladı. Cumhuriyet Halk
Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi kararına karşı çıkarak, üyelerine suç duyurusunda bulunmasının ardından başlayan kriz, anayasa değişikliği tartışmasıyla sürüyor. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın anayasa değişikliğini işaret eden açıklamasının ardından Anayasa Mahkemesi’nin yargılama usullerinin değiştirilebileceğini belirtti. Tunç: “AYM’nin yapısı değişebilir” Milliyet’ten Abdullah Karakuş’a konuşan Tunç, AYM ile Yargıtay arasında hem kanundan hem de anayasadan
Türkiye’nin önündeki asırlık fırsat penceresini aralamayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2023 seçimlerinde muhalefeti bozguna uğratması üzerine bu pencereyi hepten kapatmak, Türkiye’yi seçimleri de adaletsiz olan bir seçimli otokrasiye dönüştürmek istiyor olabilir mi? Eldeki taslak 2022’de mi, 2021’de mi yazıldı Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 Eylül 2023 Salı günü, Ankara’da, Ulucanlar Cezaevi Müzesi’ndeki “1982 Yerine 2023 Anayasası Sempozyumu’nun” açılışında,
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 1 Ekim’de yeni yasama yılını açış konuşması, birkaç saat önce, Meclis binasının birkaç yüz metre ilerisindeki İçişleri Bakanlığına yönelik terör saldırısının gölgesinde kaldı. Erdoğan konuşma metninde yer alan “Bölücü terör meselesini, sınırlarımız içinde büyük ölçüde çözdük” cümlesine, metinde yer almayan “Bu sabahki eylem terörün son çırpınışlar” cümlesini eklemek zorunda kaldı. Erdoğan konuşmasının