Özellikle genç gazetecilerle bir araya geldiğimizde sık duyduğum ve hep itiraz ettiğim bir kavram “aktivist gazeteci”. Evet, evrensel anlamda eleştirel gazetecilik içinde bir miktar aktivizm barındırır çünkü bahsettiğimiz bitmeyen bir gerçek arayışıdır. Ancak gazetecilik bir aktivizm yöntemi değildir, olmamalıdır. Gazetecilik aktivizm olamaz çünkü aktivizm angajman gerektirir, taraflılık içerir. Bu da tarafsız ve mesafeli kalması gereken
Onur Can Keskin – Nermin Pınar Erdoğan Anayasa Mahkemesi (AYM) beş yıldan az kıdemi olan gazetecilere kıdem tazminatı ödenmeyeceği ve bir yıl içinde altı aydan az olan çalışma süresinin tazminat hesabında dikkate alınmayacağını belirten düzenlemeleri Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı bularak iptal etti. 4 Mayıs’ta iptal kararını esastan görüşen AYM, gazeteci Alican Uludağ’ın ulaştığı bilgiye göre
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin ilk bor karbür üretim tesisi açılışında yaptığı konuşmanın ardından pek çok medya kuruluşu Erdoğan’ın konuşmasında kullanmadığı cümleyi haber sitesinde manşete taşıdı. 10Haber.net sitesinin “Bir Medya Komedisi” başlığı ile verdiği habere göre, Erdoğan’ın 19 Mart’ta Bandırma Eti Maden Bor Karbür Üretim Tesisi Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmasında yer vermediği “Dünyada söz sahibi ülkeler
Bugün sizinle ileride gazetecilik okullarında, hatta belki siyaset ve hukuk fakültelerinde okutulsa yeri olacak bir “gazetecilik ne değildir” tablosunu paylaşmak istiyorum. İstiyorum, çünkü bu tabloyla artık Türkiye’de gazeteciliğin çıtasının bir alt basamağa düşmek üzere olduğunu tahmin ediyorum; düzey daha da düşmeden önce mevcut durumu saptamakta yarar var. Mekân, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı son Afrika gezisinden Türkiye’ye
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Sözcüsü İbrahim Kalın’ın Deutsche Welle’de gazeteci Tim Sebastian’ın sorularını yanıtlarken izlediğimde doğrusu meslektaşımı kıskandım. Soruş şeklini değil gerçi; bu anlamda Kalın’ın kendisini, agresif üslubu belli olan Sebastian’ın karşısına çıkmasını cesurca dahi buldum. Ama İbrahim Kalın, ya da herhangi bir devlet yetkilisi Türkiye’de bu soruları soracak bir gazetecinin karşısına çıkar mıydı? Çıkacak olsa,