Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri adına Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) tarafından derlenen, Dünya Sağlık Örgütü’nün de yer aldığı bir grup küresel kuruluşun iklim bilimi ile ilgili en son güncellemelerini bir araya getirdiği rapor, 16 Eylül’de açıklandı. Raporun iklim değişikliğiyle mücadele açısından endişe verici olduğunu söyleyen BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, şunları söylüyor* “Bu yıl, fosil yakıt
Avrupa Komisyonu üyeleri, 14 Temmuz’da “Fit for 55 (55’e Uyum)” teklif paketinin ilk bölümünü yayımladı. Bu öneriler seti, AB’nin iklim, enerji, arazi kullanımı, ulaşım, binalar ve vergilerle ilgili politikalarını, sera gazı emisyonlarını 1990 seviyelerine kıyasla 2030 yılına kadar %55 azaltma hedefine hazırlamayı amaçlıyor. Önümüzdeki on yılda bu emisyon azaltımlarına ulaşmak, Avrupa’nın 2050 yılına kadar dünyanın iklim açısından
Hükümetlerarası iklim değişimi paneli (IPCC) raporu dün yayınlandı. Dünyanın dört bir yanından yüzlerce iklim bilimcisinin Birleşmiş Milletler öncülüğünde hazırladığı bu rapor, küresel ısınmanın şüphe götürmez bir şekilde gerçeğimiz olduğunu ortaya koyuyordu. Küresel ısınmanın en önemli nedeni ise insandı. Dünya tarihindeki en sıcak dönemi deneyimliyoruz… Dünya muhtemelen 125 bin yıl önceki son buzul döneminin başlangıcından
Paris Anlaşması, 2016 yılından beri yürürlükte. Tarihin en büyük katılımıyla imzalanan Paris İklim Anlaşması, küresel sıcaklık artışını 2100 yılının sonuna kadar sanayi öncesi seviyelerin 1,5 santigrat derece üstü ile sınırlamayı hedefliyor. Türkiye, Paris Anlaşması’na taraf olmamakla birlikte, niyet edilen ulusal katkı beyanını 30 Eylül 2015 tarihinde sözleşme sekretaryasına sunmuştu. Türkiye’nin ulusal katkı beyanına göre, Türkiye’de
Sıkça duyuyoruz; ‘yerli ve milli’. İlkokuldayken hatırlıyorum, yerli malları haftası olurdu. Hatta tekerlemesi de vardı: “yerli malı kullanmalı, odur yurdumun malı.” Günümüzde de hem ‘yerli malı haftası’ hem de sorunları yerelde çözme refleksi devam ediyor.Türkiye, özellikle 1980’lerden bu yana, giderek uluslararası piyasaların parçası oldu. Hatta yerli ve milliyi savunanlar dahi, bazı ‘marka ürünleri’ yaşamlarının demirbaşı
Küresel ısınma ve buna bağlı iklim değişimi hayatın birçok alanında farklı etkilere neden oluyor. Örneğin, iklim değişimi insan sağlığını tehdit eden mikropların neden olduğu salgınların ortaya çıkmasını sağladığı gibi, biyolojik çeşitliliğin bileşenleri olan türlerin hayatta kalma becerilerini etkileyen diğer olumsuz süreçlerin gözlenmesine de sebep oluyor. Bu gözlemlerin de çok uzun yıllara yayılmasına gerek yok artık.
Evet, 22 Nisan Dünya Günü. Hem de bu yıl ellincisi. Peki, bu önemli günü kutlayabilecek miyiz sizce? Görünen o ki, COVID-19 hastalığının neden olduğu salgının gölgesinde, çoğumuz sessiz sedasız bir şekilde evlerimizdeyiz. Hep birlikte doğaya bile çıkamıyoruz şu günlerde. Bu durumu fazlasıyla hak ettik esasında, çünkü doğayı koruma ve verdiğimiz hasardan kurtarma görevinde başarısız olduk.
- 1
- 2