Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD, her yıl dünya genelinde elde ettiği verilerle hazırladığı “Bir Bakışta Eğitim” raporunu 2024 yılı değerlendirmeleriyle yayınladı. Rapora göre Türkiye’de yetişkinlerin yarısı lise mezunu değil, 18-24 yaş aralığındaki her üç gençten biri ne eğitimde ne istihdamda yer alıyor. Türkiye Eğitim Derneği’nin düşünce kuruluşu TEDMEM‘in değerlendirmesine göre “Bir Bakışta Eğitim 2024”
Cumhurbaşkanı Erdoğan gençlerle Babalar Günü buluşmasında “gençlerimizin ve kızlarımızın erken evlenmesini” ve her zaman tekrarladığı gibi “en az üç çocuk” sahibi olmalarını tavsiye etti. Cumhurbaşkanının üç, bazen beş çocuk önerisi yeni değil, daha İstanbul belediye başkanı olduğu yıllarda çok çocuklu ailelere su ücretlerinin düşürülmesinden, çeşitli zamanlarda halka üç ya da beş çocuk doğurmaları tavsiyelerine, neredeyse
Pandemi döneminde sadece fiyatlar değil, umutsuzluk ve mutsuzluk da yükseldi. Türk lirasının değeriyle birlikte iktidara duyulan güven ve desteğin de düştüğü ileri sürüldü ki bunları yansıtan çeşitli çalışmalar var. Ancak Metropoll araştırma şirketinin hazırladığı ve geçen ay yayınlanan “Türkiye’nin Nabzı – Nisan 2021” raporu, bu etkilerin kökenlerine, vatandaşların ekonomik sorunları nasıl algıladığına ve buna bağlı
Enflasyonu tartışırken, her daim konuya kısa vade büyümeden vazgeçmek ve bir bedel ödemek olarak yaklaşıyoruz. Gerçekten durum bu mu? Rakamlara daha detaylı bakarsak, Türkiye ekonomisinin enflasyon konusunu çözmeden kısa vadede dahi istihdam yaratan bir büyüme sağlayamadığını net şekilde görebiliriz. Dolayısıyla konu enflasyonla mücadele ise, kısa vade fedakârlık ile cümleye başlamak yanıltıcı olabilir. “Varsın enflasyon yüksek
Türkiye’niin resmi istatistik kurumu TÜİK’in temmuz rakamları istihdamda düşüşe işaret ederken, işsiz sayısı sabit kaldı. İşsizlik oranı haziran dönemine göre değişmeyerek yüzde 13,4 olarak açıklanırken, Gazete Duvar, resmi istatistik kurumunun iş aramaktan ümidini kesenlerin hesaplamalara dahil etmemesini tartıştı. TÜİK’e göre istihdam edilenlerin sayısı 2020 yılı temmuz döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre 1 milyon
Covid-19 salgını tüm dünyada artan oranda olumsuz etkide bulunuyor. Sarkaç’ta yayınlanan bir çalışmamızda Covid-19’un Türkiye’deki üretim ve istihdam etkisini incelemiştik. 2012 Girdi-Çıktı tablosu ve 2017 üretim ve istihdam verilerini kullanarak yaptığımız çalışmaya göre Covid-19 salgını sonucu tarım-dışı iş gücü talebinin {4a62a0b61d095f9fa64ff0aeb2e5f07472fcd403e64dbe9b2a0b309ae33c1dfd}19-29 oranında azalması bekleniyor. İş gücü talebindeki azalma istihdam kaybına yol açarsa Covid-19’un yayılmasını engellemek
Hemen hemen tüm ülkeler, korona virüsü nedeniyle ekonomilerinde beklenen yavaşlamaya veya daha büyük bir durgunluğa tepki olarak ekonomik teşvik paketleri açıkladılar. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da, 18 Mart’ta Türkiye’de salgının ekonomik sonuçlarını hafifletmeyi amaçlayan paketi duyurdu. Beklendiği gibi, pakette virüsün yayılımını önleyici tedbirlerden etkilenen sektörler için vergi ertelemeleri ve istihdam destekleri yer alıyor. Buna cüzi denilebilecek