Cumhuriyet Halk Partisi’nin 100’üncü yaşında “Geçmişin mirasıyla yeni yüzyıla” sloganını seçmesi dahi aslında çok şey anlatıyor. Akıllara sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin değil, CHP’nin de kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasını yiyerek bugünlere ulaşılabildiğini getiren bir slogan. 100 yıl sonra Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken CHP’nin “geçmişin” mirası üzerine yeni ne koyacağı, nasıl ilerleyeceği sorularını da beraberinde getiriyor.
Bu ülkenin bölünmeleri, arzuları, hayalleri ve bütün bunlara bir biçimde bağlı oy verme biçimleri seküler-muhafazakâr çatışmasına sıkıştırılamayacak kadar karmaşık. Bu karmaşıklığı siyaset basit ve anlaşılır kimliklere ve/veya çıkarlara indirgeyip oradan bir dil kuruyor çoğu zaman. O karmaşık arzu, hayal ve çıkarlara sahip gerçek insanlara seçmen adı verip, sonra onu bir toplamın içindeki bir rakama indirgeyip
Başbakanlığı dönemindeki “iki ayyaş” söyleminden Gazi Mustafa Kemal’in ardından Atatürk soyadını söyleyebilmesi için biraz süre geçip onun kurduğu koltuğa oturması gerekti Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın. Siyasete paraşütle indirilen bir AK Parti milletvekilinin Cumhuriyet’i “Doksan yıllık reklam arası” sayma şımarıklığı belki de dönüm noktasıydı. AK Parti’nin akıl hocaları Atatürk’ün adının ders kitaplarından silinmesi dahil şeytanlaştırma girişimlerinin siyasi
Bugün 9 Eylül İzmir’in Yunanistan işgalinden kurtuluşunun 100’üncü yıldönümü. Bugünlerde işgalden kurtuluşun yüzüncü yıldönümünü kutlayan ve kutlayacak olan yüzlerce kasaba, onlarca şehir ver Türkiye’de. İzmir simgedir. 15 Mayıs 1919’da ilk Yunan birliği Kordon’a çıktığı gün karşısında yalnızca duruma katlanamayıp beylik tabancasına sarılıp Efzon Birliğinin sancaktarını öldüren Hasan Tahsin’i bulmuştu. Asıl adı Osman Nevres’tir. Selanik’te Mustafa
Hayır, İngiltere Başbakanı olmak isteyen Dışişleri Bakanı Liz Tuss’un göçmenleri Türkiye’ye gönderme vaadinden söz etmeyeceğim. O zaman İngiliz ırkçıları gibi göçmenleri de insan değil çöp gibi görmüş olurum. Belki İngiliz ırkçı sağcılığının Türkiye algısının sığ ve küstah bir görünümüdür. Malum ülkemiz ne yazık ki İngiltere’nin de Avrupa’nın da bir numaralı çöp atma alanına dönmüş durumda.
Yunanistan, Avrupa Birliği’ne üye olduğu tarihten bu yana, Türkiye ile arasındaki sorunları Birliğin gündemine taşımaya çalıştı. Özellikle son dönemlerde bu çabalarında büyük ölçüde başarılı olmasına aslında fazla da şaşırmamak gerek. Herhangi bir uluslararası kuruluşta, bir üyenin güvenlik gerekçelerini öne sürerek ısrarla talep ettiği yazımları ret etmek o kadar kolay değil. Bu gibi durumlarda en fazla
Gencecik bir kadın, hiç tanımadığı bir adamın silahından çıkan kurşunlarla öldü. Ölmek ne soğuk bir kelime. Halbuki belki birkaç dakika önce, hayata sıkı sıkıya bağlı ve umut doluydu. Belki aşık olduğu genci düşünüyordu. Belki hafta sonu İzmir sahillerinde yapacağı yürüyüşü. Arkadaşlarıyla yazışıyor, planlar yapıyordu. Şu an her birimizin bir dakika sonrasını bilmediği gibi o da
Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı ile Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da İstanbul’da Samsun’a ulaşarak İstiklâl Savaşını, Bağımsızlık savaşını başlatmasının 102’inci yıldönümünde “Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı üzerine YouTube’da güzel bir söyleşi yaptık. Söyleşi İlber Hoca’nın sadece gençlere değil, ama özellikle gençlere yönelik önemli önerileriyle ve bir seslenişle sona erdi.Biraz özetlemeye çalışacağım.19 Mayıs’ın önemi
Arama kurtarma çalışmalarının sona erdiği İzmir, yaralarını sarmaya çalışıyor. AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu, çalışmaların sürdüğü son enkaz olan Rıza Bey Apartmanı’nda faaliyetin sona erdiğini, diğer çalışmaların sürdüğünü duyurdu. Depremde 17 bina yıkılırken 114 vatandaşımız hayatını kaybetti. Yaralanan 1.035 depremzedenin 137’sinin tedavisi ise hastanelerde sürüyor. AFAD, JAK, UMKE, belediye ekipleri ve sivil toplum kuruluşlarının ekiplerinin çalışmalarını
İzmir’deki depremin ardından beş binada arama kurtarma çalışmaları devam ederken 91 saatin sonunda enkazdan üç yaşında bir çocuğun daha çıkarılması tüm ülkeye umut verdi. Yaralı olarak kurtarılan Ayda Gezgin’in annesini depremde kaybettiği öğrenildi. Sağlık Bakanı depremzedenin videosunu paylaşarak “Ayda’nın acıyan bir yeri yok. Köfte ve ayran istiyor” dedi. Depremin 65. saatinde enkazdan çıkarılan üç yaşındaki