Rusya’nın Ukrayna’ya savaşı sonrasında İsveç ve Finlandiya NATO’ya üye olmak istemiş ancak kararların oy birliğiyle alındığı Batı askeri ittifakında Türkiye’nin terörle mücadelede ortaklık onayına takılmıştı. Son hafta içinde Türkiye’yi ikna girişimleri gözle görülür şekilde arttı. Yeni İsveç Başbakanı Ulf Kristersson 19 Ekim’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektupta Türkiye’yi ziyaret etmek ve konuyu görüşmek istediğini söylemişti.
Bu yazıyı 30 Haziran sabahı yazdım, saat 09.00’da bitirdim. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmesi üzerinden 12 saatten fazla geçmişti. Görüşmenin içeriği üzerine Amerikan tarafından ilk açıklama hemen yarım saat sonra gelmişti ama Türk tarafından yarım gün sonra hala açıklama yoktu. Dahası, akla “dakika bir, gol bir” manşetlerini hatırlatacak şekilde. Daha Erdoğan
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg Madrid’de düzenlenen NATO’nun tarihi zirvesinin kahramanı oldu. İsveç ve Finlandiya’nın üyelik başvurularının karara bağlanacağı ve Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısına karşı oluşturulan dayanışmanın teyit edilmesinin hayati önem taşıdığı; ayrıca NATO’nun yeni stratejik vizyon belgesinin kabul edileceği tarihi toplantının fiyaskoyla sonuçlanması Stoltenberg’in düzenlediği üçlü toplantıyla önlendi. Zirve toplantısından birkaç hafta önce Türkiye’nin, terör
Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine koyduğu PKK (ve FETÖ) engelini 28 Haziran’da Madrid’de yapılan dörtlü görüşme ile kaldırıldı. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in kolaylaştırıcılığında yapılan iki saatlik görüşme sonrasında, birkaç saat önce Türkiye’den ayrılırken engellemenin somut adım atılmadıkça süreceği sinyalini veren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ve İsveç Başbakanı Magdalena Andersson’a onay