Yetkin Report

  • English
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Hafıza Kartı
  • Hayat
  • Yazarlar
  • Arşiv
  • İletişim

Anket: Dış politika seçmen için önemli ama başarısız bulunuyor

Yazar: Ahmet Erdi Öztürk / 16 Haziran 2025, Pazartesi / Oda: Siyaset

Yeni bir araştırmaya göre dış politika Türkiye’de seçmen tercihinde önemli ancak anketi yanıtlayan seçmenlerin çoğunluğu izlenen dış politikayı başarılı bulmadığını söylüyor. (Foto: NATO)

Türkiye, uluslararası sistemde giderek daha ihtiyaç duyulan ve çok yönlü bir aktör haline geliyor. Dahası, dış politika Türkiye için hem bir meşruiyet kalkanı hem de etki alanını genişleten stratejik bir araç işlevi görüyor. İsrail-İran krizi tırmanırken Türkiye, krizi yumuşatabilmek için ABD Başkanı Donald Trump ile iki gün üst üste konuşuyor. Ukrayna-Rusya savaşı özelinde ise Karadeniz güvenliği ve tahıl diplomasisi sayesinde Batı’nın “zorunlu stratejik ortağı” konumuna yerleşmiş durumda. Libya’dan Kafkasya’ya, Gazze’den Afrika’ya uzanan diplomatik hatlar ise Ankara’yı yalnızca bölgesel değil, çok katmanlı bir jeopolitik merkez haline getiriyor.
Ancak bu kadar yoğun ve çok cepheli bir dış politikanın toplum tarafından nasıl algılandığı çoğu zaman göz ardı ediliyor. Oysa dış politika, yalnızca elitlerin değil, toplumun da hafızasında yer eden bir meşruiyet alanı. Türkiye dışarıda bu kadar aktifken, içeride halkın bu sürece ne ölçüde dahil olduğu ve nasıl tepki verdiği sorgulanmalı. Dış politika artık sadece diplomatik bir mesele değil, doğrudan iç siyaseti şekillendiren bir zemin. İşte tam da bu noktada, Research Istanbul’un Haziran 2025 Türkiye Raporu, bu ilişkinin nabzını tutuyor.

Dış politika araştırması

Research Istanbul araştırma şirketinin 30 Mayıs – 4 Haziran 2025 tarihleri arasında 2.000’in üzerinde kişiyle gerçekleştirdiği anket çalışması, dış politikanın Türkiye’de seçmen davranışlarını etkileyen kritik alanlardan biri haline geldiğini gösteriyor. Katılımcılara yöneltilen “oy tercihlerinizi hangi konular etkiliyor?” sorusuna verilen yanıtlarda dış politika, 10 üzerinden 6 puanla üst sıralarda yer aldı. Bu, güvenlik ve ekonomi gibi alanlarla birlikte dış politikanın da seçmenin yönelimi üzerinde önemli bir etki yarattığını ortaya koyuyor. Ancak çarpıcı olan, dış politikaya verilen başarı puanının ortalama sadece 5,1 olması. Yani seçmen dış politikayı önemli buluyor, fakat hükümetin bu alandaki performansını sınırlı derecede başarılı görüyor.

Seçmenin oy tercihinde hangi konular etkili? Hangilerini, ne kadar başarılı buluyor?

Daha da dikkat çekici olan, dış politika konusunda seçmen blokları arasındaki keskin kutuplaşma. Cumhur İttifakı seçmenleri hükümete dış politikada yüksek puanlar veriyor: AK Parti seçmenleri 7,7, MHP seçmenleri ise 7,9 puanla değerlendirme yapıyor. Buna karşılık muhalefet seçmeni dış politikaya yalnızca 2,5 ile 2,9 arasında puan veriyor. Bu fark, diğer tüm politika alanlarına kıyasla en keskin ayrışmanın dış politikada yaşandığını gösteriyor. Dış politika böylece yalnızca bir devlet stratejisi değil, aynı zamanda partizan kimliklerin en net biçimde dışavurduğu bir mücadele alanı haline geliyor.

Bağımsızlık algısı ve meşruiyet sorunu

Türkiye’nin dış politikada kendisini “oyun kurucu” aktör olarak tanımlandığı bir dönemdeyiz. Ancak bu dışa dönük aktivizm, içeride toplum nezdinde her zaman karşılık bulmuyor. Devletin dış politika kapasitesiyle toplumun bu kapasiteye atfettiği meşruiyet algısı arasında belirgin bir boşluk oluşmuş durumda. Bu durum, özellikle “bağımsızlık” meselesinde kendini gösteriyor.
Ankete katılanların yüzde 50’sinden fazlası, Türkiye’nin dış politikada bağımsız karar alamadığını düşünüyor. Başka bir ifadeyle, toplumun önemli bir kesimi dış politika kararlarının iç siyasi rasyonaliteyle değil, dışsal etkenlerle şekillendiğine inanıyor. Bu kırılma, sosyodemografik gruplar arasında daha da derinleşiyor. Eğitim düzeyi yükseldikçe bağımsızlık algısı azalıyor: Üniversite mezunlarının yüzde 54’ü dış politikada bağımsızlık olmadığını düşünürken, ilköğretim mezunlarında bu oran yüzde 47. Yaş gruplarına göre ise, 35-44 yaş arasında bağımsızlık algısı yüzde 38 ile en yüksek seviyedeyken, 18-24 yaş grubunda yalnızca yüzde 27’ye düşüyor.
İktidar bloku içinde bile homojen bir algıdan söz etmek güç. MHP seçmenlerinin, AK Parti seçmenlerine göre dış politikada bağımsızlık algısı 10 puan daha yüksek. Bu fark, dış politikanın “partiler üstü bir ulusal mesele” olarak değil, parti kimlikleriyle iç içe geçmiş bir meşruiyet alanı olarak algılandığını gösteriyor. Özetle, dış politika sadece bir araç değil; içeride rıza üretimi açısından da kırılgan ve ideolojik bir zemin.

Anketi yanıtlayanların Türkiye’nin kendi dış politika öıkarları doğrultusunda bağımsız karar alabildiği görüşüne katılma yüzdeleri.

Muhalefetin sessizliği: stratejik körlük

Tüm bu veriler bize gösteriyor ki, dış politika artık yalnızca sınır ötesi ilişkilerle sınırlı bir alan değil; yeni dünya düzeninde iç siyaseti doğrudan şekillendiren stratejik bir eksen haline gelmiş durumda. Güvenlikten ekonomiye, kimlik siyasetinden toplumsal rızaya kadar birçok başlık dış politika üzerinden yeniden inşa ediliyor. Bu dönüşümün farkında olan taraf ise hiç kuşkusuz iktidar. Erdoğan yönetimi dış politikayı yalnızca bir araç değil, aynı zamanda içeride meşruiyet üreten bir hegemonik strateji olarak kullanmayı başarıyor.
Buna karşın, muhalefet bu yeni denklemde neredeyse tamamen yok. Ne yapısal bir dış politika vizyonu, ne alternatif bir söylem, ne de bu alanda topluma güven verecek kadrolar ortaya koyabiliyor. Seçmen dış politikayı önemli buluyor; anketler bunu net biçimde gösteriyor. Ancak muhalefetin bu alana ilişkin bir hazırlığı ya da ilgisi yok. Bu sessizlik artık stratejik bir tercih değil, ciddi bir zaaf olarak okunmalı. Dış politika iktidarın ideolojik gücünü konsolide ederken, muhalefetin bu alana dokunmaması kendi siyasal kapasitesini sınırlandırıyor. Yeni dönemin belirleyici eksenlerinden biri dış politika olacaksa, dış politikası olmayan bir muhalefetin iktidar alternatifi olması da mümkün değildir.

Yeni yazılardan haberdar olun! Lütfen aboneliğinizi güncelleyin.

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

Aboneliğinizi onaylamak için gelen veya istenmeyen posta kutunuzu kontrol edin.

Etiketler: dış politika, iran, İsrail, Research Istanbul, Rusya, Suriye, Ukrayna

OKUMAYA DEVAM EDİN

Erdoğan ve Bahçeli’nin seçim uğruna Öcalan açılımı ve Ankara perde arkası
İmamoğlu hakkında absürt inceleme tepki çekti
DEM Parti heyeti TBMM turuna başladı, Erdoğan Diyarbakır’a gidiyor
  • Ateşkes sonrası İran: liderlik değişimi olabilir mi?24 Haziran 2025
  • İç cephe kesitleri: Varank Küçükesat pazarında, Altaylı (da) Silivri’de24 Haziran 2025
  • İranlı kadınların hikayesi: direniş hiç durmadı23 Haziran 2025
  • Türkiye ABD’yi neden kınamadı? Perde arkasında neler oluyor?23 Haziran 2025
  • ABD’nin İran saldırısı bölgede ve Türkiye’de neleri tetikleyebilir?22 Haziran 2025
  • Gazeteci Fatih Altaylı tutuklandı: Cumhurbaşkanını tehditle suçlanıyor22 Haziran 2025
  • Savaş, Orta Doğu haritası ve Avrupa’nın sınırları22 Haziran 2025
  • ABD İran’ı vurdu. Trump dünyaya meydan okudu: ne yapabileceğimiz görüldü22 Haziran 2025
  • Kömürün, piyasanın, savaşın baskısı altında zeytin ağacını savunmak21 Haziran 2025
  • Leyla Alaton AK Parti Grubunu neden izledi, Erdoğan’la ne konuştu?21 Haziran 2025
Haberler arşivinde arama yapın...

Siyaset

Ekonomi

Hafıza Kartı

Hayat

Arşiv

English

Hakkımızda

Künye

Yazarlar

Yardım

Reklam & İşbirliği

Bize Ulaşın

tbtcreative.com | UFKZDN © 2024 yetkinreport.com

Kurumsal Bilgiler     ·      Yardım     ·      Kullanıcı Sözleşmesi     ·      Yasal Çekince

TOP