Gazeteci-Yazar
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’a şimdiye dek görülmemiş ağırlıkta hakaretler etmesi ve Özdağ’ın da Soylu’ya Bakanlığın önünde teketek kavga yoluyla hesaplaşmak için randevu verip meydan okuması siyasetin halihazırdaki seviyesini gösteriyor. Ama gelişmeler bir soruyu da akla getiriyor: Önümüzdeki seçimin sürprizi Özdağ’ın Zafer Partisi olabilir mi?Özdağ’ın bu çıkışları, Soyluyla zıtlaşması Zafer
Son gelişmeler, Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’yı istilaya başlamasıyla başlayan savaşın kısa sürede bitmeyeceğini gösteriyor; kriz uzuyor. Krize komşu ve asli aktörlerden biri konumundaki Türkiye’de iktidar ve muhalefet dışında ekonomi dünyasının da hesabını bu ihtimale göre yeniden yapması gerekiyor.Savaşın ilk aşamalarında Türkiye’nin aldığı dengeci konum uluslararası planda olumlu karşılandı. Montrö Sözleşmesinin devreye alınarak Boğazların savaş gemilerine
Ekrem İmamoğlu’nun Karadeniz seferi başarılı geçiyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı sayesinde CHP uzunca bir süredir etkisinin çok sınırlı olduğu Doğu Karadeniz’e girebiliyor artık.İmamoğlu Doğu Karadeniz bölgesinde Rize, Ardeşen, Fındıklı, Hopa, Arhavi, Pazar, Artvin, Kemalpaşa, memleketi Akçaabat ve nihayet Trabzon’da her durağında CHP’nin yakın zamana dek hayal edemeyeceği heyecanlı kalabalıklarca karşılandı. Zaten Trabzonspor’un şampiyonluğu havasındaki Trabzon’daki
CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın memleketi Rize’de halka hitap ettiği Bayramın ikinci günü, Erdoğan 1 Milyon Suriyeli mültecinin dönüşü için çalışma başlattığını duyurdu. Aynı 3 Mayıs günü gazeteci İsmail Saymaz, Metropoll araştırma şirketi verilerine dayanarak muhalefetin ortak adayının Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş olması halinde seçimde Erdoğan’ı alt edeceğini
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ne yapsa Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan karşısında adaylığını ilan etmediğine kimseleri inandıramıyor. Bu durum muhalefet cephesindeki sorunları artırıyor.Doğrusu, Kılıçdaroğlu “Aday mısınız?” sorularına, her seferinde aynı yanıtı veriyor; kararı altı liderin birlikte vereceğini söylüyor. Ama CHP’lilere böyle bir kararı zedeleyecek bir şey yapmamaları uyarısında bulunduğunda bile “Adaylığını açıkladı” yorumuyla ters köşeye düşüyor; sil
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın son dönemdeki baş döndüren dış politika manevraları dış dünyada dikkatle izleniyor. Biraz açalım: hem takdir hem temkinle yaklaşılıyor.Erdoğan bir gün Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’i makam uçağıyla Moskova’ya, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, oradan da Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelensy ile görüşmeye yolluyor ertesi gün -daha yakın zamana dek Cemal Kaşıkçı cinayetiyle suçladığı
“Bayram hediyesi” tanımı Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Sözcüsü İdris Şahin’e ait. Dün, 27 Nisan’da DEVA lideri Ali Babacan’ın parlamento seçimine başka siyasi parti altında değil, kendi kimlikleriyle girecekleri çıkışından bir süre sonra gazeteci Özlem Gürses’in YouTube kanalında yaptığımız söyleşi sırasında kullandı. Şahin’e göre26 Nisan’da yapılan parti yönetim kademelerinde alınan karar “teşkilatlarda bayram havası” yaratmıştı.
Altı partili muhalefet ittifakının seçimlerde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın karşısına kimi aday çıkaracağı artık ittifak içinde tartışmaları dışarı taşıran bir soruna dönüşmeye başladı. Adayın kim olacağı artık muhalefetin ekonomik krizden çıkış programının da önünde duran soruna dönüşüyor. Adayın isimlendirilmesi içinse gözler CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nda.Bunun üç temel nedeni var.Birincisi, CHP’nin ittifakın en büyük partisi olması. CHP’nin
Osman Kavala’ya hükümeti değiştirmeye teşebbüs etmek gibi uydurma bir suçlamayla ömür hapis cezası verildi. (*)Ne ömür boyu hapis cezasının ne bütün yargılama sürecinin hukukla bir ilgisi vardır. Yargının siyasete alet edilmesinin vücut bulmuş örneğidir. Tarihe geçecek kadar ağır bir adaletsizlik örneğidir.Bu adaletsizliğin, adı Adalet ve Kalkınma olan bir partinin iktidarı altında işlenmesi yaraya tuz basmaktadır.Dahası,
Türkiye’den başka parlamentosunu bağımsızlık savaşını kazandıktan sonra değil, bağımsızlığı için savaşmak için kurmuş kaç ülke sayabilirsiniz? Bugün Türkiye’nin işgalci güçlere ve onların iktidar koltuğunda oturan işbirlikçilere karşı verdiği Kurtuluş Savaşını kazanan Türkiye Büyük Millet Meclisinin 23 Nisan 1920’de kuruluşunun 102. Yıldönümü; kutlu olsun. 102 yıl önce Mustafa Kemal (Atatürk) önderliğinde TBMM’yi oluşturanlar en kötü koşullarda









