Geçtiğimiz günlerde sosyal medya ve yazılı basında çıkan haberler ve bazı resmî kurumlar ile doğa korumacılardan gelen yoğun tepkiler neticesinde, avcılık tehdidine rağmen, Tunceli’de doğa gerçek sahiplerine kaldı. “Hızır’ın davarı” olarak isimlendirilen dağ keçileri için av ihalesi iptal edildi. Kontrolsüz avcılığa kapı açan yanlış kararların önüne geçilmeye başlandı. Böylece insanın neden olduğu, içinde bulunduğumuz bu
Kafayı cinsiyete takmışlar. Toplam on üç sayfa olan ama kapak, imzalar ve kendilerini tanıtım sayfalarını çıkarınca seyrek yazılmış on sayfadan oluşan raporu okuduğumda zihnimde beliren cümle bu oldu: kafayı cinsiyete takmışlar. Bu kısa raporda toplam 38 kere “cinsiyet” kelimesi geçiyor, en çok kullanılan kelime. Kadına şiddete karşı İstanbul Sözleşmesinin fesih edilmesini Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan talep
21 Temmuz. Kadınlar sokakta üniversiteli Pınar Gültekin’in öldürülmesini protesto ederken polis tarafından hırpalanıyordu. Kadına şiddete karşı İstanbul Sözleşmesine attığı imzayı nasıl geri alacağını düşünen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise Beştepe’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin iki yıllık değerlendirme toplantısında konuşuyordu. Şimdiye kadar kendisinin de ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli’nin de yere göğe sığdıramadığı Sistem hakkında manevra işareti veriyordu:
Farklı siyasal çizgi ve geleneklerden gelen ve kendilerini “Aksaçlılar” olarak tanımlayan 101 aydın, sanatçı, gazeteci, yazar ve politikacı ülkenin gençlerine ve muhalefete “adil ve özgür” bir toplumda yaşamak için birlik olarak “temel ilkelerde buluşacakları demokrasi ittifakını gecikmeden kurmaları” çağrısında bulundu. Aksaçlılar, iktidar partisini de ülkeyi “rıza ile değil dayatmayla yönetmeye çalışmakla” eleştirerek sandık uyarısında bulundu.
Kadına şiddete karşı İstanbul Sözleşmesinin iptali konusu yakıcı olarak gündemdeyken gelen iki haberle daha sarsıldık. Biri Muğla’dandı. Üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’in cansız bedeni Ula ilçesinde ormanlık arazide bulundu. Güvenlik kameralarından Pınar’ı öldürenin, yeniden beraber olma teklifini reddettiği Cemal Metin Avcı olduğunu belirlemiş polis. Diğer haber Muş’tandı. Malazgirt ilçesinde Fatma Altınmakas, evli olduğu (artık bu türlere
Önce biraz içeriden bilgi vereyim. KADEM, kadına şiddete karşı İstanbul Sözleşmesinin kaldırılabileceği yolundaki o açıklamayı yapınca AK Parti bünyesinde sular durulmuş değil. Tam tersine, AK Parti bünyesindeki kadınlar arasında görüş ayrılıkları artmış durumda. KADEM yönetimine, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’a, kızı (ve KADEM yöneticisi) Sümeyye Erdoğan Bayraktar’a mektuplar gönderiliyor, görüşmek için randevular talep ediliyor,
Daha birkaç hafta öncesine kadar Ayasofya’nın müzeden cami olarak ibadete açılması üzerine kimseler konuşmazdı. Oysa bir iki gün içinde bu nesil için müze olan Ayasofya “zincirler kırılıp” yeniden cami olacak. Ülke gündeminin hiçbir zaman önemli bir konusu olmayan Ayasofya’da ibadet konusu, birkaç yıl önceki 28 Şubat sürecini anımsatır şekilde yeniden şeriat ve hatta hilafet tartışmalarını
TBMM 16 Temmuz akşamı dört parti grubunun ortak deklarasyonuyla Ermenistan’ı Azerbaycan sınırındaki saldırılardan dolayı kınadı ve Azerbaycan’ın yanında olduğunu söyledi. Bundan birkaç saat önce de Azerbaycan Savunma Bakan Yardımcısı ve Hava Kuvvetleri Komutanı Ramiz Tahirov ile Ankara’da görüşen Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ermenistan’ın “açtığı kumpasın altında kalacağını” ve “hesabını mutlaka ödeyeceğini” söylemişti. Bu açıklamaların
Kıdem tazminatı Türkiye işçi sınıfının 90 yıla yakın bir süredir sahip olduğu en köklü haklarından birisidir. Dünyada da en yaygın işçi haklarının başında gelir. Sermaye ve iktidarlar yarım yüzyıla yakın bir süredir işçi sınıfının kıdem tazminatı hakkını ortadan kaldırma düşü ile yaşıyor.İşçi sınıfının kıdem tazminatı kazanımına yönelik bugüne kadarki en büyük darbe, 12 Eylül cuntasının
14 Temmuz 2020 günü TBMM’de görüşmeler yapılıyor. Konu 15 Temmuz programı. AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş konuşuyor. Konuşmasında “Sayın Fethullah Gülen” diye hitap edince, oturumu yöneten AK Partili Süreyya Sadi Bilgiç kendisini uyarıyor: “Sehven (yanlışlıkla) Sayın Fethullah Gülen dediniz, düzeltiniz” diyor. O da “Genel Kurul’dan özür diliyorum. Dil sürçmesi. Muhalefet laf atınca insicamınızı (söz









