Türkiye, Erzincan İliç Çöpler Altın Madeni’nde 9 işçinin ölümüne sebep olan felaketle sarsılmışken, 6 Şubat depremleri ardından halen eğitim, barınma, altyapı sorunları ile boğuşan 11 ilde son bir yıl içinde 497 proje için Çevre Etki Değerlendirme süreci başlatıldığı öğrenildi. Bu projelerin 210’u madenler, 34’ü petrol için. Bunun yanında 24 Ocak’ta Meclis Başkanlığı’na sunulan kanun teklifi
Cengiz Holding’in Kanadalı Liberty Gold firmasından satın aldığı Halilağa Bakır Madeni Projesi’nin oksijen cenneti Kaz Dağları açısından felaket olacağını anlatmak ve engellemek için yıllardır süren bir mücadele sözkonusu. Tam da Akbelen’de ağaçların kesilmesini önlemek için direniş sürerken, Kaz Dağları’nda da Türkiye’nin yakından tanıdığı şirket, DSİ eliyle ağaç kesimine ve şantiye inşaatına başladı bile. Hem de
Muğla’nın Milas ilçesindeki Akbelen ormanlık arazinin LİMAK-İçtaş ortaklığındaki YK Enerji şirketinin Yeniköy-Kemerköy termik santraline kömür sağlayacak alanın genişletilmesi için kesilmesine protestocuları engelleyen jandarma koruması altında 24 Temmuz’da başlandı. Ormanlarının kesilmesine karşı iki yıldır hukuki mücadele veren İkizköy halkı ve desteğe gelen çevreci grupların kesimi durdurmaya çalışmalarına karşı jandarma birliğinin biber gazı kullandığı, 4 kişinin yaralandığı
5 Mart’ta yayımlanan Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelikte değişiklik yapan düzenleme, zeytinlik alanlarından sonra korunması gereken alanların da yapılaşmaya açılacağı eleştirilerine neden oldu. Değişikliğin ardından muhalefet partileri yürütmenin durdurulması için Danıştay’a başvuracağını söylerken Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 6 Mart’ta yayınladığı açıklama ile iddiaların asılsız olduğunu, yönetmeliğin
Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Aleksei Erkhov, Kanal İstanbul projesinin Karadeniz’deki hukuk rejimini belirleyen Montreux (Montrö) anlaşmasını değiştirmeyeceğini, değiştirmediği müddetçe de Türkiye’nin meselesi olduğunu söyledi. YetkinReport’un sorularını yanıtlayan Erkhov, Kanal İstanbul’un İstanbul Boğazındaki trafiği değiştirebileceğini, ancak Çanakkale trafiğini değiştirmeyeceği için, fazla bir farklılığa yol açmayacağını öne sürdü. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kanal İstanbul’u savunurken Montrö’yü eleştirmiş, Boğaz geçişlerinden