Enflasyonu tartışırken, her daim konuya kısa vade büyümeden vazgeçmek ve bir bedel ödemek olarak yaklaşıyoruz. Gerçekten durum bu mu? Rakamlara daha detaylı bakarsak, Türkiye ekonomisinin enflasyon konusunu çözmeden kısa vadede dahi istihdam yaratan bir büyüme sağlayamadığını net şekilde görebiliriz. Dolayısıyla konu enflasyonla mücadele ise, kısa vade fedakârlık ile cümleye başlamak yanıltıcı olabilir. “Varsın enflasyon yüksek
Geçtiğimiz hafta 7 ve 8 Aralık günleri iki önemli toplantıda Türkiye’nin mevcut haline dair önemli saptamalar yapıldı, önemli bilgi ve görüşler paylaşıldı. Bunlardan ilki Kadir Has Üniversitesi’nin (KHAS) her yıl düzenlediği Türkiye Eğilimleri Araştırmasının 2020 sonuçlarının açıklanmasıydı. Diğeri ise Koç Üniversitesi ile TÜSİAD’ın ortaklaşa düzenlediği 2021 Yılında Türkiye Ekonomisi konulu paneldi. Biri Türkiye’nin iç ve
Bir bütün olarak 2020’nin hepimize çok şey öğrettiği kesin; buna pandeminin can yakan sonuçları da dahil. Krizler, ders çıkarıp öğrenme anlamında çok kıymetli. Ekonomi tarafına bakarsak, en kısa haliyle son bir yıla dair iki ders öne çıkabilir. Bunlardan ilki küresel ekonomide, “önceliklendirmenin önemi”. İkincisi de Türkiye ekonomisi bacağında, serbest piyasaya müdahale ettiğinizde sonucun nerelere varacağı
Zekâ ürünü esprilerin siyasetin tadı tuzu olduğunu unutmu]]şuz çoktandır. Aynı gün içinde önce Meral Akşener, sonra Ali Babacan sayesinde hatırladık. İYİ Parti lideri Akşener’in MHP lideri Devlet Bahçeli’den gelen “Dön evine” çağrısına “Genel Merkezdeki çalışmaları bitirdik, evime dönüyorum” cevabı, eski Türkiye’de Süleyman Demirel’i, Necmettin Erbakan’ı gülümseterek hatırlatan bir cevaptı. Sonra DEVA Partisi lideri Ali Babacan’ın,
President Tayyip Erdoğan’s greatest talent in politics is that he is a master of survival. Even in the most difficult situations, he has managed to stand on his feet, always knowing who and what to sacrifice. Because he has only one goal in politics, everything else is just a detail for him as long as
Merkez Bankası 1 hafta vadeli repo ihale faiz oranı 475 baz puan artırarak politika faizi yüzde 10.25’ten yüzde 15’e yükseltildi. Selva Demiralp faiz kararını yorumluyor: Geçtiğimiz hafta hükümet kanadından gelen net sinyaller ışığında Merkez Bankası’ndan bugün gelen faiz artışı beklentilere paraleldi. Bu karar, uzunca bir süredir yürütülmeye çalışılan düşük faiz- güçlü TL politikasından ayrılışımızın
Merkez Bankası beklenen faiz kararını açıkladı. 1 hafta vadeli repo ihale faiz oranı 475 baz puan artırıldı. Politika faizi yüzde 10.25’ten yüzde 15’e yükseltildi. Banka tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: Politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 10,25’ten yüzde 15’e yükseltilmesine, Tüm fonlamanın temel politika aracı olan bir hafta vadeli
“Acı reçeteden” söz etmesi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ekonomi politikasının yanlış olduğunun, başına damadı Berat Albayrak’ı getirerek daha büyük bir yanlış yaptığının kabulüdür. “Acı reçete” ifadesinin, kamu harcamalarının azaltılması, ücret artışlarının frenlenmesi anlamına geldiğini herkes biliyor. Bir başka boyutu da “dev yatırımlara” ayrılacak paranın kesilmesi gereği. Kesintinin en azından bir kısmının da koronavirüs Covid-19 salgını nedeniyle
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 2002’den bu yana süren iktidarında bir tek şeyi hiç yapmamıştı. Muhalefetin ısrarla yüklendiği bir bakanını asla tartışmalar sıcakken feda etmemişti. Bunun ilk örneği Hazine ve Maliye Bakanı damadı Berat Albayrak oldu. Üstelik daha birkaç ay önce İçişleri Bakanı Süleyman Soylu istifa ettiğinde “Gitme, sana ihtiyacım var” diye kalmaya ikna etmiş olduğu halde.Bu
“Erdoğan konuştu, piyasa coştu” kıvamında İstanbul basını. Sebebi, Hükümetin önce 6, sonra 7 liranın altında tutabilmek için bir yıl gibi bir sürede devlet kasasından 100 milyar dolar harcadığı kurun 8,5 liradan 7,8’e “düşmesi”. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın değişik ne dediğini söyleyen yok. Sadece damadı Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığından gitmiş olmasını kutluyor galiba “piyasa”. Bu