Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Gaye Erkan yönetiminde 21 Eylül’de toplanan Para Politikası Kurulu (PPK) yüzde 25 olan politika faizini yüzde 30’a çıkarma kararı aldı. Kurul, açıklamasında “dezenflasyonun kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına” karar verdiğini belirtti. Açıklamada, enflasyonun Temmuz ve Ağustos
Orta Vadeli Ekonomik Program (OVP) Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yeni hükümeti henüz ilk 100 günü doldurmadan 6 Eylül’de açıklandı. Erdoğan tarafından Türkiye’nin 2024-2026 yol haritası olduğu vurgulanan OVP, 2026 sonunda ekonomik büyüklüğü 1,3 trilyon dolara, kişi başına düşen milli gelirin 14, 855 dolara, yükseleceği vaadiyle enflasyonun da -ancak 2026 sonunda yüzde 8,5’e düşeceğini öngörüyor. Yani aşağı
Açık konuşalım. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Rus karşıtı Vladimir Putin’i 4 Eylül Soçi görüşmesinde tahıl anlaşmasına dönmeye ikna edemeyeceği zaten Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Ukrayna ve Rusya temaslarından belli olmuştu. Diplomatik kaynaklar sorunun Soçi’de çözülmesine mucize gözüyle bakıyorlardı. Çünkü Rusya sorunun kaynağı olarak Türkiye’yi görmüyordu. BM Genel Sekreteri Rusya’nın da Ukrayna gibi tahıl ve gübre ihraç
Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu, dün (24 Ağustos) politika faizini yüzde 17,5’ten yüzde 25’e yükseltti. Yayınlanan duyuruda “Kurul, …dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması, fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına karar vermiştir.” denildi. Hem 750 baz puanlık artış hem de sıkılaştırmanın süreceği açıklaması, olumsuz havayı birden değiştirdi.
Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan yönetiminde yeni kadrosuyla ilk kez toplanan Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizini 750 baz puan artırarak yüzde 17,5’ten yüzde 25’e yükseltti. 24 Ağustos’ta toplanan Kurul, bir hafta vadeli repo ihale faizinin yüzde 17,5’ten yüzde 25 düzeyine yükseltilmesine karar verdi. Ekonomistlerin beklentisi 250 baz puan çevresindeydi. Borsa İstanbul 100 endeksi,
Bu gidişle 500’lük 1000’lik banknotlar, kâğıt paralar yeniden hayatımıza girecek gibi. Konu geçen yıl bu zamanlar, gelmiş geçmiş en gözleri ışıldayan siyasetçi olan Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’ye sorulmuş, o da “Böyle bir çalışma da yok, ihtiyaç da yok” yanıtını vermişti. Nasıl olsa Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla -devlet kasasından döviz satarak- faizi düşük tuttukları
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 20 Ağustos’ta günübirlik Macaristan seyahatine çıkmadan önce Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), pazar günü olmasına rağmen Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasının sonunun gelmekte olduğunu açıklamıştı. KKM’nin devlet kasasına ve bankada KKM’den yararlanacak kadar parası olmayan vatandaşın kesesine yükü taşınamaz boyutlara çıkıyordu. Aslında doğrudan politika faizini 2-3 puandan daha fazla arttırılması
TÜİK, 3 Ağustos’da Temmuz ayı tüketici enflasyonunu açıkladı. Bir aylık fiyat artışı yüzde 9,5 oldu. Evet, bu on iki aylık (yıllık) değil, bir aylık fiyat artışı. Yıllık enflasyon, malum yüzde 47,8 olarak açıklandı. “Bunda ne var; neden ‘bir aylık’ diye vurguluyorsun” gibi bir soru gelebilir elbette. Haklısınız; 2021’in son ayında yüzde 13,6’lık Ocak 2022’de de
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın açıkladığı son enflasyon raporuyla TCMB’nin “uzun zaman sonra nihayet asli görevini hatırlamış göründüğünü söyledi. Kılıçdaroğlu, Erkan’ın açıkladığı yüzde 58’lik yıl sonu enflasyon beklentisini ise yüzde 70 öngören analizlerin altında olmasına rağmen daha gerçekçi bulduğunu buna karşı özellikle “kademelendirme” ve Kur korumalı Mevduat (KKM) gibi
Merkez Bankası (TCMB) 27 Temmuz’da yılın üçüncü enflasyon raporunu yayınladı. ‘Raporun tanıtıma ilişkin bilgilendirme toplantısında’ TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın yapacağı konuşma büyük bir merakla bekleniyordu. Acaba TCMB enflasyon tahminlerini gerçekçi bir düzeye yükseltecek miydi? Konuşmadan sonra sorulacak sorulara nasıl yanıtlar verecekti? Hem enflasyon raporuna hem de soru-cevap kısmına ilişkin izlenimlerimi aşağıda belirteceğim. Ama öncelik