Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dün akşam AK Parti medyasının A-takımı karşısına çıkmadan önce, Etlik Şehir Hastanesi açılışında şunları söyledi: “Sırf daha iyi arabaya binmek, daha yeni telefon almak, daha çok konsere gidebilmek gibi süfli heveslerle ellerin yani başka ülkelerin başka toplumların kapısına varanlara acıyarak bakıyoruz.” Karşısında dizilen “cevaplara sorular” takımının sormadığı soruyu DEVA Partisi lideri Ali
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) 18 Ağustos günü toplandı ve politika faizini yüzde 14’ten yüzde 13’e indirdi. Bu faiz indirimi, güzel ülkemizde olan biten inanılmaz çoğu şeye şerbetli olan bizler açısından bile büyük bir sürpriz oldu. Hala Türkiye ekonomisi ile ilgilenen yabancılar varsa onlar için sanırım bir şok olmuştur. Üretim ivmesini
Merkez Bankası Para Politikaları Kurulu Ağustos ayı toplantısında politika faizini yüzde 14’ten yüzde 13’e indirme kararı aldı. Toplantı sonrasında yapılan açıklamada, “Kurul, mevcut görünüm altında güncellenen politika faiz düzeyinin yeterli olduğunu değerlendirmiştir” ifadelerine yer verildi. Kararın ardından ABD Doları 18.12 seviyelerini gördü. Merkez Bankası politika faiz 2021 yılında dört ay içerisinde yüzde 19’dan yüzde 14’e
TÜİK, 3 Ağustos günü Temmuz ayı enflasyonunu açıkladı. Yıllık tüketici enflasyonu yüzde 80’e, üretici enflasyonu ise yüzde 145’e yükselmiş. Aşağıda okuyacaklarınız açısından yüzde 145’in altını çizin lütfen. İleride, Türkiye ekonomisinin 2022 yılında içine düştüğü durumun nedenlerini araştırmak isteyenlerin çok derin araştırmalar yapmalarına gerek kalmayacak o kadar ilginç olaylara şahit oluyoruz ki, şaşırmamak mümkün değil. Alın
Hükümet enflasyonu durduramıyor. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) 3 Ağustos’ta açıkladığı verilere göre Temmuz 2022 sonu itibarıyla yıllın tüketici enflasyonu yüzde 79,6, üretici enflasyonu ise yüzde 144,6. Bu son 24 yılın, yani 1998’den bu yana Türkiye’nin gördüğü en yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı oranı. Resmi verilerin yanında bir grup bağımsız araştırmacı tarafından kurulan ENAGrup’un tahmini ise
Ankara’da tuhaf gelişmeler ve kaygı uyandıran bir gidiş var. Ama onlara gelmeden önce bir soru: sahi Nureddin Nebati nerede? Neden Allah’ın her günü o ekran senin bu ekran benim dolaşan Hazine ve Maliye Bakanından, 15-16 Temmuz’da Endonezya’daki G-20 Hazine ve Maliye Bakanları toplantısından bu yana ortaya çıkmıyor? Akut sağlık sorunu yok bildiğimiz kadarıyla 1 Ağustos’ta
Türk lirası 27 Temmuz günü ABD Merkez Bankası FED’in faiz kararını açıklamasının hemen öncesinde dolar karşısında biraz daha değer kaybederek psikolojik sınır olan 18 lira düzeyine düştü, günü 17,92’de kapattı. ABD doları son olarak 18 Aralık 2021 tarihinde 18 liranın üzerine, 18,57 düzeyine çıkmış, İstanbul Borsası değer kaybı nedeniyle işlemleri durdurmuş, bunun üzerine hükümet 20
Hem Avrupa hem de ABD ekonomilerinin yakın gelecekte daralmaları ihtimalinin yüksek olduğu giderek daha sık dile getiriliyor. Bir yandan Rusya-Ukrayna savaşının yarattığı arz kısıtları bir yandan artan enflasyonu makul düzeye indirmek için merkez bankalarının politika faizlerini artırma sürecine girmiş olmaları bu ihtimali güçlendiren temel unsurlar. Oysa Türkiye ekonomisi için aynı ihtimal pek dile getirilmiyor. Büyümenin
Cari işlemler hesabında kötüleşme devam ediyor. Yılın ilk çeyreğinde 18,1 milyar dolar cari açık verdik. Son dört çeyreğin toplam GSYH’sine oran olarak yüzde 2,2’lik bir cari açıkla karşı karşıyayız. 2012’den bu yana görülmemiş yükseklikte. 2000’den bu yana bakarsanız da sadece 2011’in ilk iki çeyreğinde bundan daha yüksek cari açık-GSYH oranı (sırasıyla yüzde 2,6 ve 2,7)
TÜİK verilerine göre, tüketici enflasyonu Nisan ayında yüzde 70’e, üretici enflasyonu ise yüzde 122’ye yükseldi. Kelimenin tam anlamıyla azan bir enflasyonla karşı karşıyayız. Resmi tüketici enflasyonu bir yıl önce yüzde 16, yine resmi üretici enflasyonu ise yüzde 38 düzeyindeydi. İlkinde 54, ikincisinde ise 84 puan sıçrama var.Enflasyon sabit gelirliler açısından tam bir kâbus. Ücret ve