“Canım çok yanıyor hangi gazeteciye ağır bir söz bile söylense. Kaldı ki şiddet uygulanınca yüreğim yanıyor.” Bu iletiyi dün, 6 Ağustos’ta Meryem Göktepe paylaştı. 1996 yılının 8 Ocak günü, cezaevinde öldürülen mahkumların cenazesini izlerken gözaltına alınan, dövülerek öldürülen Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe’nin ablası, Meryem Göktepe. Önceki gece Marmaris’te canlı program sırasında Halk TV ekibine
Türkiye günlerdir orman yangınlarıyla mücadele ediyor. Yangınlar öncesinde de kuraklık gündemdeydi. Tuz Gölü’ndeki flamingoların ölümünü hala unutmadık. Antroposen çağında küresel ısınmanın dünyaya kestiği faturanın en ağır bedellerini ödüyoruz. Yangınlar ne zaman ve nasıl sonlanacak, öngörmek kolay değil. Ödediğimiz bu bedel sadece bizim için değil, aynı zamanda biyoçeşitliliğimiz için de önemli bir sorun. Akdeniz Bölgesi’ndeki birçok
Yangınla mücadelede iyi sınav veremeyen hükümet, bunun haber yapılmasını engellemek için çabasını sürdürüyor. Hayır, 5 Ağustos gecesi Halk TV canlı yayınının bir grup zorba tarafından basılmasının hükümetle bir ilgisi henüz çıkmış değil. Ama bu saldırının, birkaç gün önce radyo Televizyon Üst Kurulunun (RTÜK) TV kanallarına verdiği gözdağının ete kemiğe bütünmüş hali olduğu söylenebilir; RTÜK Başkanı
Kimine sorarsanız 4 Ağustos akşamı aTV canlı yayınında yangınların sorumluluğunu CHP’li büyükşehir belediyelerine atması Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın artık yaşanan gerçeklerden kopmaya başladığının işareti olabilir. Oraya geleceğiz. Kimilerine göre yine aynı yayında “Ağustos’ta enflasyon düşecek, çünkü faizi düşüreceğiz” demesi sayılabilir. Oraya da geleceğiz. Kimileri, orman yangınları ikinci haftasına girmiş insanları, hayvanları, evleri, mahalle ve köyleri yakıyorken,
Havalar sıcak, rüzgâr poyraz olunca Akdeniz’deki Ege’deki ormanlarımızın en ufak bir alevde çıra gibi yandığını çocuklar bile biliyor. Geçtiğimiz aylarda kuzey kutup bölgesinde +38 santigrat dereceyi görüldü, geçilemeyen Kuzey Buz Denizi’nin buzları eridi. Sibirya’nın tundraları günlerce yandı. Neredeyse dört mevsim kar kalkmayan Kanada’nın kuzeyi yandı, tutuştu. Küresel ısınmanın ülkemizin bulunduğu kuşağı, kuraklaştırıp çölleştirme tehlikesi taşıdığı
Ege ve Akdeniz’de 28 Temmuz’da başlayan orman yangınları neredeyse bir haftadır devam ediyor. Yangınla mücadelede iyi sınav veremeyen hükümetin durumu düzeltmek için attığı her adımla yeni bir skandala neden oluyor. Son skandal Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) yeni bir skandal attığı her yeni adımla bir skandala daya yol açıyor. Kurul üyesi İlhan Taşçı, RTÜK Başkanı
Bir orman yangınları ülkesi olan Türkiye’nin elinde yangın söndürme uçakları bulunmayışının sonuçlarını acı şekilde yaşıyoruz. Peki yakın geçmişte Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ), uluslararası bilinen adıyla TAI mühendislerinin geliştirdiği yangın söndürme, itfaiye uçağı projesinin hükümetlerin ilgi gösterip harekete geçmemesi üzerine yapılamadığını biliyor musunuz? Buna, günlük siyasetten bağımsız bir “akıl tutulması” hikayesi de denebilir.Biraz geriye
Ege ve Akdeniz’deki ormanlar yanıyor, evler, köyler yok oluyor, canlar gidiyor. Ankara’daki yangınsa siyasi; orada da koltuklar bir gidiyor, bir geliyor. Marmaris’te insanlar yangın tehdidi altındayken itfaiye, cankurtaran trafiğini konvoyuyla kesip otobüsten çay paketleri atmasıyla tepki toplayan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, acısını kabine üyelerinden çıkarabilir. Bazılarının başı önde çıkacağı toplantının 2 Ağustos’ta yani bugün yapılması planlanıyordu
TEMA bağışlarının hükümete gidip gitmediği en çok sorulan sorulardan. Bekletmeden söyleyelim, Tarım ve Orman Bakanlığına gidiyor ama TEMA’ya haksızlık etmeden ayrıntılarıyla anlatacağım birazdan. Ama önce şu “diğer sorulardan” başlayalım.Örneğin bütün yürütme konularını elinde tutan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, sanki Türk Hava Kurumuna gücü yetmiyormuş gibi itfaiye uçağı filosu olmamasının suçunu nasıl onlara atmasından. Sanki Cumhurbaşkanının gücü,
Artan sıcaklıklar ve şiddetli rüzgarlar, Türkiye’nin güneyi ve batısında çok sayıda orman yangınını tetikledi. Geride bıraktığımız birkaç günde en az dört kişi öldü, yangınlar yerleşim yerlerini tehdit ediyor. Antalya’nın Manavgat ilçesi yangın tehlikesinden en fazla etkilenen yerleşim yeri oldu. Türkiye’nin Akdeniz ve Ege kıyılarında kurak yaz aylarında orman yangınları yaygındır. Daha önceki yangınlar genellikle sabotajlarla