Doğa da siyaset de boşlukları sevmiyor; hemen yeri doluyor. Bunun bir örneğini 30 Mart’ta Ankara’da başlayan Ekoİklim Zirve-Fuarında gördük. Zirve-fuarı da ne diyecekseniz, ona birazdan geleceğim ama önce CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a AK Parti saflarından gösterilen yakın ilgiden söz etmek istiyorum.Ankara Ticaret Odası (ATO) ve Ankara Kent Konseyi tarafından düzenlenen Ekonomi ve
Yangınla mücadelede iyi sınav veremeyen hükümet, bunun haber yapılmasını engellemek için çabasını sürdürüyor. Hayır, 5 Ağustos gecesi Halk TV canlı yayınının bir grup zorba tarafından basılmasının hükümetle bir ilgisi henüz çıkmış değil. Ama bu saldırının, birkaç gün önce radyo Televizyon Üst Kurulunun (RTÜK) TV kanallarına verdiği gözdağının ete kemiğe bütünmüş hali olduğu söylenebilir; RTÜK Başkanı
Ege ve Akdeniz’de 28 Temmuz’da başlayan orman yangınları neredeyse bir haftadır devam ediyor. Yangınla mücadelede iyi sınav veremeyen hükümetin durumu düzeltmek için attığı her adımla yeni bir skandala neden oluyor. Son skandal Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) yeni bir skandal attığı her yeni adımla bir skandala daya yol açıyor. Kurul üyesi İlhan Taşçı, RTÜK Başkanı
Son günlerde programlarından birinde özgürce söylenenleri beğenmeyenler Medyascope’a saldırıyor, kendisi açıkça beyan ettiği halde uluslararası bir kuruluştan yardım almış olmasını sanki ciddi bir suç imiş gibi takdim edilerek kurum ve kurucusu adeta çarmıha gerilmek isteniyor. Hukuka aykırı olmayan şeyler suç imiş gibi takdim edilirken suç teşkil eden bir çok şey hukuka uygunmuş gibi gösteriliyor. Ancak
Sevgili okurlar, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günümüzü kutlamayın lütfen, çünkü ne kutlayacak ne kutlanacak halimiz var.Çünkü pek azımız habercilik görevimizi yapabiliyor, sizin haber alma hakkınızı kullanmanızı sağlayabiliyoruz. Engeller var.Çünkü medyanın büyük bir kısmı hükümet çizgisinden çıkarsa hükümetten iş, ihale, kredi alamayacak yatırımcıların eline geçmiş durumda. O yatırımcılar Hazine ve Maliye Bakanının istifası gibi önemli bir
Olay TV 2020 Türkiye’sinde ana akım iddiasında bir bağımsız medya girişimiydi. Sadece 26 gün devam edebildi. Girişime ismini veren Cavit Çağlar’ı iktidar baskısına dayanamadı çekildi diye suçlamak kolay. Siyasi parti yayınlarında adil olmaya çalıştı diye Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Sarılar’ı suçlamak da kolay. En kolayı hükümet yanlısı medyanın ortak hedefi haline gelen ana haber sunucusu
Gerici sözünü çoktandır duymadınız değil mi? Belki ilericileri bastırmaya çalışırken kendi bahçelerinde İslâmcı bir gizli örgütün 2016 darbe girişimine doğru büyümesine izin veren askerlerin bunun yerine “irtica” diye Arapça bir sözcüğü kullanarak içini boşaltmaları yüzündendir. Siyasi İslâmcı hareket dememek için uydurdukları “Sen anladın onu” muğlaklığı ve sıradanlığında bir klişeydi. Bir zamanlar adeta putlaştırarak milleti neredeyse
Açık söyleyeyim. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın, ya da Bilim Danışma Kurulu üyesi Tevfik Özlü’nün hafta sonu söylediklerini CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ya da Türk Tabipler Birliği Başkanı Sinan Adıyaman söylemiş olsaydı ne bozgunculuğu kalırdı, ne hainliği. Hem Koca hem Özlü, “hastalık geri geliyor” diyor. Hem sağlıkçılar hem de istatistikçiler, Haziran ortasında günde 100-200 düzeyine inmesi
Bence Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin görevini lâyıkıyla yerine getirmiyor. Evet, CHP’lileri ve başka muhalif isimleri olur olmaz ekrana çıkartan Halk TV’ye cezasını verdi, beğenmediği yorumları yapan haber sunucuları nedeniyle yorum yasağı getireceğini söyledi ama bu yeterli değil. Şahin “Yeşil Nokta” konusunda gereken duyarlılığı göstermiyor.Yeşil Nokta, malum AK Parti’nin üç aylık hummalı
- 1
- 2