Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) 22 Şubat toplantısında Halk TV, Tele-1 ve Fox TV’ye deprem yayınları nedeniyle yayın durdurma ve para cezaları verdiği akşam Halk TV’de depremzedelere çadır ve kira yardımı için bağış toplama yayını vardı. Gün 23 Şubat’a dönerken Halk TV, Tele-1 yayınının kesilip ekranının karartılmasını da canlı olarak yayınladı. Türkiye’de basın özgürlüğüne uygulanan
Türkiye’yi sarsan, hayatları söndüren deprem silsilesi Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Tayyip Erdoğan’ı da seçim taktiğini değiştirmek zorunda bıraktı. Hem Ankara’da iktidar çevrelerinden alınan izlenim hem de Erdoğan’ın son hamle ve çıkışları Cumhurbaşkanının devletin yapacağı deprem onarım ve yeniden inşa faaliyetini AK Parti’nin seçim kampanyasına dönüştürme hazırlığında olduğunu gösteriyor. Bu taktik deprem felaketi ardından yaşanan
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün, 19 Ekim’de Meclis’e CHP milletvekili olarak girmiş olan Mehmet Ali Çelebi’nin yakasına rozet takıp AK Parti’ye aldı. Çelebi ve eşine “kadının kariyeri çocuk” deyip PKK’yı örnek göstermesi kabul edilir değildi, çok da tepki topladı ama ben olayın başka boyutu üzerinde duracağım. Çünkü Çelebi’nin AK Parti’ye transferinin ertesi günü AK Parti Şanlıurfa
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sansür yasasını onaylayıp Resmî Gazeteye gönderdiği 17 Ekim gece saatlerinde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda küçük çaplı mali af niteliğindeki torba yasa görüşülüyordu. Oylamadan biraz önce CHP, İYİ Parti ve HDP milletvekilleri oturumu terk etmişlerdi. Nedeni CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu’nun yasadaki bir madde hakkında Merkez Bankası (TCMB) yetkilisinden bilgi istemesi
Doğa da siyaset de boşlukları sevmiyor; hemen yeri doluyor. Bunun bir örneğini 30 Mart’ta Ankara’da başlayan Ekoİklim Zirve-Fuarında gördük. Zirve-fuarı da ne diyecekseniz, ona birazdan geleceğim ama önce CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a AK Parti saflarından gösterilen yakın ilgiden söz etmek istiyorum.Ankara Ticaret Odası (ATO) ve Ankara Kent Konseyi tarafından düzenlenen Ekonomi ve
Yangınla mücadelede iyi sınav veremeyen hükümet, bunun haber yapılmasını engellemek için çabasını sürdürüyor. Hayır, 5 Ağustos gecesi Halk TV canlı yayınının bir grup zorba tarafından basılmasının hükümetle bir ilgisi henüz çıkmış değil. Ama bu saldırının, birkaç gün önce radyo Televizyon Üst Kurulunun (RTÜK) TV kanallarına verdiği gözdağının ete kemiğe bütünmüş hali olduğu söylenebilir; RTÜK Başkanı
Ege ve Akdeniz’de 28 Temmuz’da başlayan orman yangınları neredeyse bir haftadır devam ediyor. Yangınla mücadelede iyi sınav veremeyen hükümetin durumu düzeltmek için attığı her adımla yeni bir skandala neden oluyor. Son skandal Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) yeni bir skandal attığı her yeni adımla bir skandala daya yol açıyor. Kurul üyesi İlhan Taşçı, RTÜK Başkanı
Son günlerde programlarından birinde özgürce söylenenleri beğenmeyenler Medyascope’a saldırıyor, kendisi açıkça beyan ettiği halde uluslararası bir kuruluştan yardım almış olmasını sanki ciddi bir suç imiş gibi takdim edilerek kurum ve kurucusu adeta çarmıha gerilmek isteniyor. Hukuka aykırı olmayan şeyler suç imiş gibi takdim edilirken suç teşkil eden bir çok şey hukuka uygunmuş gibi gösteriliyor. Ancak
Sevgili okurlar, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günümüzü kutlamayın lütfen, çünkü ne kutlayacak ne kutlanacak halimiz var.Çünkü pek azımız habercilik görevimizi yapabiliyor, sizin haber alma hakkınızı kullanmanızı sağlayabiliyoruz. Engeller var.Çünkü medyanın büyük bir kısmı hükümet çizgisinden çıkarsa hükümetten iş, ihale, kredi alamayacak yatırımcıların eline geçmiş durumda. O yatırımcılar Hazine ve Maliye Bakanının istifası gibi önemli bir
Olay TV 2020 Türkiye’sinde ana akım iddiasında bir bağımsız medya girişimiydi. Sadece 26 gün devam edebildi. Girişime ismini veren Cavit Çağlar’ı iktidar baskısına dayanamadı çekildi diye suçlamak kolay. Siyasi parti yayınlarında adil olmaya çalıştı diye Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Sarılar’ı suçlamak da kolay. En kolayı hükümet yanlısı medyanın ortak hedefi haline gelen ana haber sunucusu