İnsanoğlu, özellikle de Homo sapiens, adaptasyon ve yaşam becerileri yüksek bir canlı. Birkaç bin yıldır da giderek tüm gezegeni eline geçirmiş vaziyette. Doğal afetler, vahşi hayvanlar hatta salgın hastalıklar bile bu mutlak güce sekte vuramamış… Ocak ayından bu yana dalga dalga yayılarak dünyayı çevreleyen COVID-19 salgını, kendilerini dünyanın hâkimi ilan etmiş biz insanların özgüvenini de
Herhalde neden kamuoyu önünde görünmediği sorularına cevap olarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 25 Mart akşamı bir sürpriz yaptı ve bütün televizyon ekranlarında belirdi. Daha birkaç saat önce Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’tan ayrıntılarıyla dinlediğimizin bir özetini Cumhurbaşkanı tekrarladı. Özet aynı: “Evde kalın!” Mesaj doğru, ama mesajı zorlayıcı bir önleme başvurmamakta ısrarlı
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) Anayasasında yer alan temel amacı “Tüm insanların mümkün olan en yüksek sağlık düzeyine ulaşmalarını” sağlamaktır. Örgüt bu amacı gerçekleştirmek üzere uluslararası düzeyde sağlık çalışmalarını yönetir ve eşgüdümünü yapar.Birleşmiş Milletler’in ihtisas kurumlarından biri olan DSÖ’nün, adından da anlaşılacağı üzere, siyaset ile uzaktan yakından hiçbir ilişkisi yoktur, ya da olmaması gerekir. Kurumun başındaki
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 21 Mart itibarıyla Türkiye’de koronavirüs salgınından ölenlerin sayısını 21 olarak açıkladı; toplam vaka sayısı ise 947 olmuş. Bir gün önce 670 vaka ve 9 ölüm vardı. Bu artış hızı, koronavirüs ölümlerinde Çin’i geçen İtalya’nın ilk on günkü seyrinden kötü, uzmanlara göre. Üstelik bu artış bir önceki gün 3656 kişiye test yapılmasına
Emekli Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman Paşa’nın ani vefatı, onu yakından tanıyanlar gibi beni de hem üzdü hem şaşırttı. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarını başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Şaşırmamın nedeni Aytaç Paşa’nın 80 yaşında olmasına karşın kronik bir hastalığı olmaması ve bu yaşına rağmen gençliğinden beri spor yapan, spor müsabakalarına katılmış, atletizmde madalyalar, dereceler
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 18 Mart konuşmasında dedi ki, “Hamdolsun Türkiye bu sürece olabilecek en hazırlıklı şekilde yakalanmıştır”. Erdoğan’ın “Bu süreç” dediği koronavirüs salgınıyla mücadele süreci. Sizce ne kadar inandırıcı? Dünyanın en gelişmiş kamu sağlığı altyapısına sahip olduğu bu kötü vesileyle kanıtlanan Çin hazırlıksız yakalandığını söylüyor. Vatandaşları üzerinde yumuşak güç ile otorite tesis ederek dünyadaki en
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın koronavirüs salgınına karşı 18 Mart günü ilan ettiği yeni önlemler paketinin ekonomiye 100 milyar liralık destek öngören kısmını iktisatçılar inceleyecek nasıl olsa, YetkinReport’ta da ayrıntılı tahliller yayınlanacak. Benim ekonomi paketinde ilk aşamada en çok dikkat ettiğim iki konu oldu. Birincisi, Erdoğan’ın kolaylıklardan yararlanmak isteyen şirketlerin işten insan çıkarmamasını önkoşul olarak söylemesi. Bunu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, korona virüs salgınına karşı alınacak önlemler kapsamında vatandaşlardan zorunlu olmadıkça üç hafta boyunca evden çıkmamalarını istedi. Ekonominin salgından etkilenmemesi için açıkladığı 100 milyar liralık destek paketinden yararlanmak isteyen şirketlere ise istihdamı korumaları önkoşulunu getirdi. “Açıklanan tedbirlere hassasiyetle riayet edersek evde kalma süresini 3 haftayla sınırlı tutabiliriz” diyen Erdoğan, Ankara’da yapılan ve ilgili
11 yaşındaki oğlum sık sık cep telefonumdaki sosyal medya kulllanım süreme bakıp, “Anne yine rekor kırmışsın bugün” diyor ve telefonu elimden alacağını söylüyor. Normalde bir annenin çocuğuna yapacağı uyarıyı o yapıyor… Neden derseniz, COVID-19 salgını ve beraberinde getirdiği yeni sosyal izolasyon kuralları, hepimizi tam tamına sosyal medya bağımlısı yaptı da ondan… Sosyal medya, bu küresel