Aslında Çetin Altan’dan ödünç aldığım “Türk’ün Türk’e propagandası” başlığının gerçeğin tamamını değil, bir kısmını yansıttığını söylemek zorundayım. Çünkü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın New York’ta verdiği görüntünün Türkiye’deki bütün seçmeni kendisine bir kez daha hayran bırakıp, gurur duymasına yol açtığını da düşünemiyorum. Erdoğan şimdiye dek New York ‘ta AK Partinin iki seçmen grubunun hayranlık ve bağlılığını pekiştirmiş
Hem de uçak uçak gidiyor. Ama önce ne olduğunu anlatayım. ABD dünya liderlerinden 21 Eylül’de yapılacak Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantılarına mümkünse gelmemelerini, mesajlarını Covid-19 pandemisi nedeniyle olabildiğince video yoluyla iletmelerini rica etti. ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield imzasıyla gönderilen 13 Ağustos tarihli mektupta, yine salgın nedeniyle ABD Başkanının liderlere vereceği “hoş geldin yemeği”
ABD’de yayınlanan New York Times gazetesi, geçtiğimiz hafta ilginç bir yazı yayınladı. 15 Nisan 2020 tarihli yazıda Steven Erlanger “Koronavirüs tüm dünyada liderlerin yükselmesini sağladı. Ancak bu durumun uzun soluklu olacağını sanmayın” diyordu. Koronavirüs salgınından önce popülaritesi, beğenilirliği inişe geçmiş görünen dünya liderlerinin yükselişe geçtiği örneklerle anlatılıyordu. Türkiye’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için de benzeri
İnsanoğlu, özellikle de Homo sapiens, adaptasyon ve yaşam becerileri yüksek bir canlı. Birkaç bin yıldır da giderek tüm gezegeni eline geçirmiş vaziyette. Doğal afetler, vahşi hayvanlar hatta salgın hastalıklar bile bu mutlak güce sekte vuramamış… Ocak ayından bu yana dalga dalga yayılarak dünyayı çevreleyen COVID-19 salgını, kendilerini dünyanın hâkimi ilan etmiş biz insanların özgüvenini de