Seçimlere birkaç gün kaldı. 14 Mayıs 2023 Pazar günü sandığa giderek devleti tek başına yönetecek yeni cumhurbaşkanını ve milletvekillerini seçeceğiz. Sonraki 5 yıl boyunca, devlet yönetimi hakkında sadece şikâyet edebileceğiz; hatalarını düzeltmek, eksiklerini gidermek ve doğru karar almalarını sağlamak için tek bir aksiyon bile alamayacağız. Yeni cumhurbaşkanı kimseye hesap vermeden, kimseyle istişare etmek zorunda olmadan
Başkanı olduğum, siyaseten tarafsız Daha İyi Yargı Derneği adına cumhurbaşkanı adaylarını ve siyasi parti liderlerini, 14 Mayıs 2023 seçimi öncesinde kamuoyuna, Türkiye’nin tüm sorunlarının kök sebebi olan yargı sorununu çözme sözü vermeye, seçim sonrasında ilk iş olarak da yargı reformunu gerçekleştirmeye çağırıyorum. “Kazanan her şeyi alır” diyen ABBA’nın meşhur “The Winner Takes It All” şarkısının
Yolsuzluktan sanık Binyamin Netanyahu’nun başında olduğu aşırı sağ koalisyonun önerdiği yargı reformu paketi İsrail’i bir iç savaşın eşiğine getirdi. İsrail savunma bakanı istifa etti. Başbakan Netanyahu’nun görevden alınmasını zorlaştıran bir kanunun İsrail Meclisi Knesset’ten geçmesi üzerine uzun süreden beri devam eden gösteriler birden alevlendi. ABD’nin devreye girmesiyle yargı reformu krizi şimdilik donduruldu. Reform paketi tamamen
Türkiye tarihinde ilk defa bir vatandaş, yargıya, verdiği hizmetler üzerinden bir karne veriyor. Tohumlarını 2014 yılında atmıştım. Yargı Reformu Çalışma Grubu başkanlığım sırasında 4 yıl süren bir çalışma sonucunda, hakemlerce de incelenip onaylanan Yargı Hizmetlerinde Kalite Talebi ve Kalite Unsurları belgesini oluşturmuştum. Bu belge TÜSİAD tarafından benimsenerek iş dünyasının yargıdan talebini anlatan bir rapor olarak
Murat Yetkin’in 15 Aralık tarihli yazısında, “Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Erdoğan yargısını hızlandırıp istinaf mahkemesi ve Yargıtay süreçlerini hızlandırıp seçimlerden önce İmamoğlu’nun kararını onaylamasını sağlayabilir” ifadeleriyle dikkat çektiği ihtimal gerçek olabilir mi? İstinaf ve temyiz süresinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine veya Yargıtay’a Ekrem İmamoğlu’nun mahkûmiyet ve siyasi yasak kararı ile ilgili talimat verilir mi? Karar
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, Adli Yılı açılış töreninde yaptığı konuşmada yargıda siyasi baskı olduğunu “hakim ve savcıların korktuğunu” söyledi. Sağkan, Sedat Peker’in açıklamaları hakkındaki soruşturma sürecine, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ihlal prosedürüne, şarkıcı Gülşen ve Akademisyen Celal Şengör hakkında verilen kararlara ve tartışmalı atamalara değinerek “yargıya en büyük zararı en çok
Zehra Taşkesenlioğlu’nun gizli video kaydındaki “siz para kazanacağız diye beni mahvediyorsunuz” mealindeki feveranları, mağdur iş insanı Mine Sineren’in beyanatları, şoförü bir kısım evrakları yakarken yakalanan Ünsal Ban’ın yurt dışına kaçma hazırlığı içinde iken yakalanıp tutuklanması Sedat Peker’in eski SPK başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu ve eniştesi Ünsal Ban’a isnat ettiği “irtikap” ve “rüşvet” suçlarının doğru olacağını
Yarın, 1 Eylül 2022 Perşembe günü yine adli yıl başlama törenleri yapılacak, üst temyiz mahkemeleri başkanları, büyük bir ihtimalle Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanı konuşmalar yapacaklar fakat Türkiye Barolar Birliği Başkanı konuşturulmayacak, yargının diğer paydaşları ve adalete susamış toplumun temsilcileri salonda bile yer almayacak, konuşulanları medyadan öğrenecekler. Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanı, modern adliye sarayları yaptıklarından, çağdaşlarından
Gülşen’in bir sahne programında, “İmam” lakaplı bir ekip arkadaşını kastederek, “sapık, zaten İmam Hatip mezunu. Sapıklık herhalde oradan” dediği videonun dolaşıma sokulması, sonra da mahkemenin bunu halkı kin ve düşmanlığa teşvik suçlaması içinde değerlendirerek, tutuklu yargılanmasına hükmetmesi ile ilgili söylenmeyen bir şey kaldı mı? Sanmam. O zaman ben bir çerçeve çizeyim. Gülşen olayı Türkiye ile
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nin (ÖSYM) 31 Temmuz Pazar günü düzenlediği Kamu Personel Seçme Sınavı’nda (KPSS) 30’un üzerinde sorunun ve cevaplarının sızdırıldığı yolunda 1 Ağustos günü ortaya çıkan iddialarının neden olduğu devasa kamuoyu tepkisi üzerine Cumhurbaşkanı Devlet Denetleme Kurulu’na (DDK) soruşturma talimatı vermiş. DDK görevlileri de ÖSYM’ye ve test kitapları yayıncısına gitmişler ve dün 2