Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ile ortaya çıkan kriz, Türkiye’yi dünya gündeminin üst sıralarına taşıdı. Montrö Boğazlar Sözleşmesi çerçevesindeki sorumluluklarını yerine getirmesi, tarafsız kalması ve arabuluculuk girişimlerinde bulunması, Türkiye’ye, özellikle Batılı müttefikleri nezdinde ciddi bir sempati kazandırdı. Aralarında Hollanda, Almanya ve Yunanistan Başbakanlarının bulunduğu birçok Batılı lider, Türkiye’yi desteklediklerini göstermek amacıyla birbiri ardına Türkiye’yi ziyaret etti. Türkiye,
“Ekonomik Kurtuluş Savaşı filan yok. Elinde kuru ekmeği ile kalmış insanları, vatan savunmasındaymış gibi kandırmaya çalışıyorlar.” Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 22 Kasım’daki kabine toplantısı ardından yaptığı açıklamaları 23 Kasım’da DEVA Partisi Twitter hesabından bu sözlerle reddetti.Yıllarca Erdoğan’ın ekonomi kaptanlığını yaptıktan sonra yolunu ayıran Babacan bu yayını yaptığı sırada 12 Türk lirasına bir ABD doları,
Sıkça duyuyoruz; ‘yerli ve milli’. İlkokuldayken hatırlıyorum, yerli malları haftası olurdu. Hatta tekerlemesi de vardı: “yerli malı kullanmalı, odur yurdumun malı.” Günümüzde de hem ‘yerli malı haftası’ hem de sorunları yerelde çözme refleksi devam ediyor.Türkiye, özellikle 1980’lerden bu yana, giderek uluslararası piyasaların parçası oldu. Hatta yerli ve milliyi savunanlar dahi, bazı ‘marka ürünleri’ yaşamlarının demirbaşı