Yetkin Report

  • English
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Hafıza Kartı
  • Hayat
  • Yazarlar
  • Arşiv
  • İletişim

Bahçeli’nin Öcalan’la Görüşme Çıkışı ve “İç Cepheyi Güçlendirme” Projesi

Yazar: Murat Yetkin / 18 Kasım 2025, Salı / Oda: Siyaset

MHP lideri Bahçeli, şimdi de gerekirse Öcalan ile görüşmek için İmralı’ya gideceğini söyledi. Tanık olduklarımız, kitabi anlamda bir “PKK ile barış” sürecinin değil, “iç cepheyi güçlendirme” projesinin sancıları. (Foto: AA)

MHP lideri Devlet Bahçeli günün bombasını patlattı: İmralı’ya kimse gitmezse kendisinin gideceğini, adını anmadan PKK lideri Abdullah Öcalan ile bir masa etrafında konuşmaktan çekinmeyeceğini söyledi. Bahçeli, bu açıklamayı yine kritik bir zamanda yaptı. Bahçeli’nin bu açıklaması, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ilk kez 30 Ağustos 2024 Zafer Bayramı konuşmasında söylediği “iç cepheyi tahkim” hedefi çerçevesinde, bir ay sonra, 1 Ekim 2024 Meclis açılışında ilk adımını attığı “Terörsüz Türkiye” sürecinde yeni bir eşiğin aşılması anlamına geliyor.

Terörsüz Türkiye’de Kritik Günler

Bahçeli’nin gerekirse Öcalan’la görüşmeye kendisinin gideceğini söylemesinden bir gün önce, 17 Kasım’da PKK onlarca yıldır Irak’tan Türkiye’ye sızıp kanlı eylemler yaptığı Zap bölgesinden çekildiğini açıklamıştı. 18 Kasım’da ise TBMM’deki Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunda önemli bir oturum başlamak üzereydi. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın komisyona bilgi vereceği duyurulmuştu. Aynı üçlü Komisyona daha önce de -basına kapalı ve 10 yıllık gizlilik kararı olacak şekilde bilgi vermişlerdi.

Komisyonu da yöneten TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ise, 27 Ekim’de, yani PKK’nın Türkiye’den çekilmeye başladıkları açıklamasından bir gün sonra, devletin güvenlik ve istihbarat birimleri PKK’nın silah bırakıp örgütü feshetmeden Meclis’ten yeni bir yasa çıkmayacağını söylemişti.

Başka kimseye uygulanmayacak, PKK’nın kendini dağıtması ve militanlarının sivil hayata dönüşünü amaçlayacağı söylenen bu yasa ile iç barış sağlanırsa, iç cephenin de mühendislik deyimiyle tahkim edilmiş, güçlendirilmiş olacağı varsayılıyor.

İç Cepheyi Tahkim Ne Demek?

İç cepheyi tahkim, dışarıdan gelen tehdide karşı alınır.

Bir asır önce Rus ve Fransız işgal ordularının Ermeni silahlı örgütlerinden, İngilizlerin dolduruşundaki Yunan ordularının Rum ahaliden aldığı destek Türk devletinin kolektif hafızasında duruyor.

Erdoğan’ın üzerinde çalışılmış, Bahçeli’yle yüz yüze görüşmelerinde danışılmış olduğu belli “iç cepheyi güçlendirme” kavramı öncesinde, dış politikadaki fay hatlarında enerji birikiyordu. İsrail, İran destekli Hamas ve Hizbullah’a karşı Lübnan ve Suriye’de “mıntıka temizliği” yaparken, sonradan anlaşılacağı üzere, Türkiye de Suriye’de rejim değişikliği için ABD, İngiltere ve Katar’la koordinasyon halinde son hazırlıkları yapmakta, diğer yandan Azerbaycan-Ermenistan barış görüşmelerinde aktif rol oynamaktaydı.

2024 yaz aylarında, kuzeyinde Rusya-Ukrayna savaşlının uzayan belirsizliğini de dikkate alan Ankara, güneyinde ve doğusunda her an yolunda çıkartılabilecek gelişmelere karşı stratejik önlemler alma hazırlığındaydı.

İşlerin ters gidip güneydeki savaşın alevlenmesi durumunda -aslında Suriye ve Irak sahasına itilmiş- PKK’nın içeriden cephe açıp, iç cepheyi zayıflatma ihtimalinin önlenmesi girişiminden söz etmek mümkündür.

İç Cephe, PKK, Suriye, İsrail

Erdoğan’ın “iç cepheyi tahkim”, Bahçeli’nin Öcalan’a çağrı gelişmelerinden bir süre sonra, 8 Aralık 2024’te HTŞ lideri Ahmed el Şara, Beşar Esad’ın Rusya’ya kaçışıyla boşalan Suriye yönetimini almış, yeni bir sayfa açılmıştı. Bu yeni sayfa Suriye’de ABD tarafından kurdurulan, PKK bağlantılı SDG’nin durumunu da zayıflatmıştı. Öcalan’ın DEM heyetiyle de görüştükten sonra, Bahçeli’nin çağrısını kabul edip örgütüne iletmesi, 27 Şubat 2025, bu gelişmelerin ardındandı.

Bunun hemen ardından, SDG lideri Mazlum Abdi, Amerikan askerleri tarafından Şam’a götürülmüş, 10 Mart’ta Şara ile silahlı güçlerin birleştirilmesi ve (petrol sahalarıyla havaalanları dahil) stratejik tesislerin merkezi hükümete devri anlaşması imzalamıştı. Bunu takiben, PKK 4-5 Mayıs’ta Öcalan’ın fesih kararına uyacağını açıklamış, 11 Temmuz’da sembolik silah yakma töreni düzenlemişti.

İşler aynı günlerde başlayan İsrail destekli Dürzi ayaklanmasıyla değişmeye başlamıştı. Bu ayaklanmayla SDG’ye gönderilen İsrail kaynaklı “arkanızdayız” mesajları ile SDG, 10 Mart anlaşmasından yan çizmeye başladı.

İran ve İç Cephe Dersleri

O arada 13-24 Haziran İsrail-İran savaşı yaşanmıştı. Aslında bu savaştan çok İran’ın ağır hasar alan savunmasına hapsedilmesi demekti ve savaşın son günü işi ABD B-2 uçaklarıyla bitirmesi, ABD’nin İsrail’i desteklemek için her şeyi yapabileceği kanıtıydı. Ankara böyle okudu. Üstelik İsrail’in saldırılarında İran’daki iç unsurlardan operasyonel istihbarat desteği aldığı da ortaya çıktı; İran’ın iç cephesi delik deşikti.

Bahçeli’nin gerekirse Öcalan’la gidip görüşme çıkışına gelince…

Birincisi bu çıkışın geçen hafta yapılan Erdoğan-Bahçeli görüşmesinin devamı olduğu rahatlıkla söylenebilir.

İkincisi, dış gündemin kamuoyuna yansıdığının ötesinde sıkıştığından, İsrail-İran ekseninde Suriye üzerinden sıcak gelişmeler beklendiğinden kuşkulanmanın yeridir.

Üçüncüsü; iç cephenin bir an önce tahkimi, PKK’nın silahlı tehdit olmaktan çıkarılması için ne gerekiyorsa bir an önce yapılması gereği ortaya çıkmış olabilir.

Ve Bir Büyük Çelişki

Yani tanık olduklarımız, kitabi anlamda bir barış projesinden çok, yayılabilecek bölgesel savaşa karşı iç cepheyi tahkim çabasının sancılarıdır.

İyi de burada ciddi bir çelişki var. PKK’nın silahlı tehdit anlamında bertaraf edilmesiyle güçlendirilmesi amaçlanan iç cephede, İmamoğlu davası ve CHP’yi yargı kararlarıyla tedip etme stratejisiyle başka yönden delil deşik edilmiyor mu?

Seçmenin üçte birinin oyunu alan, Türkiye’nin en köklü partisini dışarıdan ve içeriden yargıharp taktikleriyle çürütmekle iç cepheyi güçlendirme hedefi birbiriyle çelişiyor.

Yolsuzluk iddialarının üzerine gidilmesine aklı başında kimsenin karşı çıktığı yok ama bu iş artık yargı kararları üzerinden siyasi baskı kampanyasına dönüşmeye başladı. İktidarın bu açıdan sakin olup gelişmelere bir de bu açıdan bakmasında fayda var.

Yeni yazılardan haberdar olun! Lütfen aboneliğinizi güncelleyin.

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

Aboneliğinizi onaylamak için gelen veya istenmeyen posta kutunuzu kontrol edin.

Etiketler: Bahçeli, iç cephe, iran, İsrail, Öcalan, PKK, SDG, Suriye, Terörsüz Türkiye

OKUMAYA DEVAM EDİN

Öğretmenler tüm Türkiye’de iş bıraktı: “Daha kaç canımızı vereceğiz?”
Popülist iktidar partilerine karşı muhalefet stratejileri
İmamoğlu’nu aday yaptırmama davalarında bir gün daha: 1 yıl 8 ay
  • Yeni Anayasa’ya DEM Desteği İçin Üç Maddede Değişiklik Yeter mi?4 Aralık 2025
  • Fidan: Savaş Yayılıyor, Bu Korkunç Bir Şey, Ama AB Güney Kıbrıs’a Rehin3 Aralık 2025
  • Erdoğan, Bahçeli’nin “Rezalet” Çıkışını Üstüne Almadı Barzani’yi Suçladı3 Aralık 2025
  • CHP Operasyonları, Terörsüz Türkiye Sürecini Enfekte Ediyor2 Aralık 2025
  • Komisyonun Karar Toplantısı Öncesi: Barış Vicdanı Olmadan Barış Olmaz2 Aralık 2025
  • Avrupa Kururken: Su Krizinin Sessiz Siyaseti1 Aralık 2025
  • Askeri Havacılıkta Türkiye’den Bir İlk: Kızılelma Hava Hedefini Vurdu1 Aralık 2025
  • Özel CHP’ye Direniş ve İktidar Vadetti: Bu Yeninin Eskiyle Mücadelesi30 Kasım 2025
  • Karadeniz’deki Tanker Saldırılarını Ukrayna Üstlendi, Türkiye Tepkili30 Kasım 2025
  • DEM Konuştu, PKK Konuştu, AK Parti de MHP de Susuyor29 Kasım 2025
Haberler arşivinde arama yapın...

Siyaset

Ekonomi

Hafıza Kartı

Hayat

Arşiv

English

Hakkımızda

Künye

Yazarlar

Yardım

Reklam & İşbirliği

Bize Ulaşın

tbtcreative.com | UFKZDN © 2024 yetkinreport.com

Kurumsal Bilgiler     ·      Yardım     ·      Kullanıcı Sözleşmesi     ·      Yasal Çekince

TOP