Prof. Dr. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi
Trump’ın ABD Başkanı seçilmesi Türkiye ekonomisini nasıl etkiler? Bu soruyu yanıtlayabilmek için öncelikle bizim nasıl bir ekonomi politikası izlediğimiz hakkında bir varsayımla işe başlamak gerekiyor. Eylül 2021 – Mayıs 2023 döneminde uygulanan ekonomi politikası benzeri bir politikaya dönersek bu sorunun pek bir önemi kalmaz. Zira ekonomimiz önemli bir ekonomik krize kendi yaptıklarımız nedeniyle yelken açar.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 5 Eylül sabahı merakla belgelenen Orta Vadeli Programı (Orta Vadeli Program 2025-2027) kamuoyuna sundu. Bu satırların yazıldığı saatlerde Orta Vadeli Program’a (OVP) ilişkin sunum metni ile ilgili tablolar ve grafikler dışında bir metin yayınlanmadı. Dolayısıyla, bu değerlendirmeyi mevcut belgelere dayanarak yapıyorum; umarım aşağıdaki eleştirilerimde haksızlık yapmamışımdır. Önce şu noktayı belirtmekte yarar
Bir gece ansızın Hazine ve Maliye Bakanı’nın ya da Merkez Bankası Başkanı’nın görevden alınması gibi bir durum gerçekleşmez ve mevcut ‘çok eksik’ ekonomi programı uygulanmaya devam edilirse, enflasyonun 2024 sonunda yüzde 40’a, 2025 ortalarına doğru da yüzde 30’a yaklaşması mümkün. Mümkün olan gerçekleşirse başımıza kuş konmayacak; hala dünyanın en yüksek enflasyonuna sahip ülkelerden biri olmaya
Konuyla ilgili hemen herkesin 2024’ün en yüksek yıllık tüketici enflasyonunun gerçekleşeceğini beklediği Mayıs ayında enflasyon yüzde 75,5 oldu. TÜİK aylık enflasyonun ise yüzde 3,37 olduğunu belirtti. Bundan sonra enflasyonun hızla düşmesini bekliyoruz. Özellikle Temmuz ayından itibaren. Bu bekleyişin arkasında üç temel neden var. İlki ‘baz etkisi’ olarak bilinen teknik bir neden: 2023’ün Haziran-Eylül aylarında, 2003-2022
13 Mayıs Pazartesi günü ‘Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi’ açıklandı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın sunuş konuşmasından sonra Hazine ve Maliye Bakanı’nın açıkladığı paket dört bileşenden oluşuyor: Tasarruf artırıcı önlemler, harcama kısıcı önlemler, kamu yatırımlarını öncelik sırasına koyan, kısılan bazı harcamaları öncelikli yatırımlara yönlendiren önlemler ve alınan önlemlere uyulmasını sağlamayı amaçlayan bir izleme sistemi. Bu açıklamanın hemen ardından,
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 3 Mayıs 2024’te Nisan tüketici enflasyonu değerlerini açıkladı. Aylık enflasyon Merkez Bankası’nın yıl sonu için tahmin ettiği (hedeflediği de denilebilir) yüzde 36 ile uyumlu değil: Yüzde 3,18. Mevsim hareketlerinden arındırılmış aylık enflasyon gerçekleşmesini yüzde 3,4 olarak hesaplıyorum. Yıl sonu tahmini ile uyumlu olduğu belirtilen mevsim hareketlerinden arındırılmış enflasyon oranı yılın ikinci
TÜRK-İŞ her ay açlık ve yoksulluk sınırları açıklıyor. Dört kişilik bir aile için gerekli gıda harcamaları toplamı açlık sınırını, temel harcamalar toplamı ise yoksulluk sınırını oluşturuyor. Mart ayında açlık sınırı 16 793, yoksulluk sınırı ise 54 700 lira. Bir diğer açıklanan gösterge, bekar bir işçinin yaşama maliyeti; 21 831 lira. Asgari ücret ise 17 002
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) 21 Mart Perşembe günü toplanacak ve politika faizini mevcut düzeyde tutup tutmayacağını açıklayacak. 25 Ocak’taki toplantıda politika faizi yüzde 45’e yükseltilmişti. 22 Şubat’taki toplantıda politika faizi sabit tutulurken yapılan açıklamada “Kurul, politika faizinin mevcut seviyesinin aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen
Hafta sonu bizim balıkçıya balık almaya gittim. Yıllardır orayı işleten Murat Bey eski “Merkez Bankacı” olduğumu biliyor. “Sosyal medyada dolaşan bir video var” dedi ve özetledi. Komikti. Eve dönünce sosyal medyada aradım ve izledim. Muhtemelen çoğunluğunuz da izledi ama yine de aktarayım. Komedyen Oktay Şenol oynuyor. Bir aile kız istemeye gidiyor. Oğlanın babası “Allah’ın emri
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) 25 Ocak günü bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 42,5’ten yüzde 45’e yükseltti. Duyuruda, “gerekli parasal sıkılık düzeyine ulaşıldığını ve bu düzeyin gerektiği müddetçe sürdürüleceğini” belirtti. Gereken müddet ise şöyle tanımlandı: “aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen aralığa yakınsayana kadar”. Aynı