Gazeteci-Yazar
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’yu ziyaretinden sonra dar bir grup gazeteciyle birlikte görüştüğümüz Portekiz Dışişleri Bakanı João Gomez Cravinho’ya şunu sordum: Türkiye, birlikte başvurdukları halde İsveç’i tutup sadece Finlandiya’nın NATO başvurusunu onaylarsa Portekiz bunu nasıl karşılar? Soru anlamlı, çünkü NATO’da kararlar oy birliğiyle alınıyor ve Portekiz NATO’nun Türkiye’den de eski üyesi. Diğer taraftan özellikle ABD ve
Kendilerine Millet İttifakı demeye başlayan Altılı Masa liderleri Ortak Politikalar Mutabakat Metnini 30 Ocak’ta ilan etti. Bugün itibarıyla 103 gün sonra, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimi kazanırlarsa hükümet programı yerine geçeceğini söylüyorlar. Programın özünü parlamenter sisteme geçiş oluşturuyor. Yine de buna bir reform, inkılâp demek zor; seçimi kazanıp Anayasayı değiştirme gücüne ulaştıklarında bir inkılâptan, reformdan söz
Dönüştüğü şekliyle Millet İttifakı’nın seçimi kazanırsa uygulayacağı hükümet programı yerine geçecek Ortak İlkeler Metni önceden ilan edildiği üzere 30 Ocak’ta kamuoyuna duyuruldu. Muhalefet cephesinde üzerinde bir yıla yakındır çalışılan 200 sayfalık 9 başlıkta 75 maddeden oluşan kapsamlı bir metin. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan muhtemelen muhalefet vaatlerinin TV canlı yayınlarında duyurulmasını engellemek amacıyla haftalardır geciktirilen Emeklilikte Yaşa
İki terörizm uzmanının Twitter hesaplarını izlemesem dikkatimden kaçacaktı. Biri Türkiye’den, TOBB ETÜ öğretim üyesi Nihat Ali Özcan, diğer ABD’den, Georgetown Üniversitesi öğretim üyelerinden Bruce Hoffman. İkisi de The Washington Post’un 28 Ocak’ta ikinci sayfasında yayınladığı haberde kullanılan fotoğrafın alt yazısında ABD Özel Kuvvetlerinin yasadışı PKK’ya (SDG, YPG filan demeden, kendi adıyla PKK’ya) askeri eğitim verdiğini
Evet, isimleri artık Altılı Masa değil, Millet İttifakı. Dün, 26 Ocak’ta yaptıkları 9 saate yakın süren toplantı sonrası yayınladıkları iki sayfalık ortak açıklamada altı lider kendilerinden ilk kez Millet İttifakı olarak söz etti. Demek oluyor ki Deva, Gelecek ve Saadet partileri de CHP, İYİ ve Demokrat partiden oluşan millet ittifakına katılmaya karar verdi. Bunu bildiride
Gazeteci Uğur Mumcu bundan 30 yıl önce, 24 Ocak 1993 sabahı evinin önündeki aracına konan bombayla öldürülmemiş olsaydı o gün Cumhuriyet gazetesinde masasının başına geçip acaba ne yazacaktı? Evet, bir süre önce İran, uyuşturucu, PKK bağlantısı iddialarına dair yazacakları olduğunu söylemişti. Ama o gün muhtemelen Başbakan Süleyman Demirel’in Müsteşarı Turgut Özal tarafından hazırlanıp 24 Ocak
İYİ Parti lideri Meral Akşener’in TBMM grubuna konuşmasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hitaben “Sen, bostan korkuluğu musun Sayın Erdoğan? Kendine gel! Bu nasıl bir yargı sürecidir? Bu nasıl bir devlet yönetimidir?” sıralarda Sinan Ateş cinayetine dair yeni bir haber geldi. Süreci yakından izleyen gazetecilerden Alican Uludağ, daha önce iki defa gözaltına alınıp serbest bırakılan Tolgahan Demirbaş’ın
Son günlerde medyada İYİ Parti lideri Meral Akşener’in muhalefet seçimi kazanırsa tek Cumhurbaşkanı Yardımcısı olmak istediği, bu konuyu CHP lideri kemal Kılıçdaroğlu ve diğer liderlere duyurduğu haberleri çıkıyor. Bu konuyu haberlerin iki muhatabı, Kılıçdaroğlu ve Akşener ile telefonla konuşma imkânı buldum, aktarıyorum. Önce Kılıçdaroğlu ile konuştum. TBMM Grup toplantısını ve gazeteci Uğur Mumcu’nun katledilişinin 30’uncu
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 21 Ocak’ta Bursa’da (yine toplu açılış töreni kılığına sokulan) AK Parti mitingi vardı. Miting kamuoyunda Erdoğan’ın başarılarını anlattığı konuşmasıyla değil, “Sinan Ateş” pankartı açılması ve polise pankart açanlara müdahale emri verilmesiyle konuşuldu. Seçime bugün 110 gün kalmışken sonuncu baş ağrısı olup olmayacağını bilemeyiz ama Sinan Ateş cinayeti Erdoğan’ın son baş ağrısı. Erdoğan
Birkaç gün önce Meclis’te bir Cumhur İttifakı Grup Başkan Vekiliyle görüşmek üzere bekleme odasındaydım. Odaya bir grup vatandaş girdi, yakalarında ziyaretçi kartlarıyla. Kamu kuruluşlarına iş yapan taşeron şirketlerde çalışanlar için kamu kadrosu istiyorlardı. Vekilin danışmanı ise elinde dosyasıyla gelen vatandaşı daha az önce aynı taleple kendi temsil heyetlerinin gelip, vekille görüşüp aynı dosyayı bıraktığını anlatmaya









