Türk Ekonomisi Kulis Bilgileri Yapısal Sorunlar: Güncel ve yapısal sorunlarına rağmen hâlâ dünyanın 20 büyükleri arasında yer alan Türk ekonomisindeki belli başlı gelişmeler, kulis bilgileri, tahlil ve tahminler.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 2002’den bu yana süren iktidarında bir tek şeyi hiç yapmamıştı. Muhalefetin ısrarla yüklendiği bir bakanını asla tartışmalar sıcakken feda etmemişti. Bunun ilk örneği Hazine ve Maliye Bakanı damadı Berat Albayrak oldu. Üstelik daha birkaç ay önce İçişleri Bakanı Süleyman Soylu istifa ettiğinde “Gitme, sana ihtiyacım var” diye kalmaya ikna etmiş olduğu halde.Bu
Doların hızlı yükselişi ve düşüşü, Merkez Bankası Başkanının 16 ay içinde görevden alınması ve Berat Albayrak’ın istifası ekonomi gündemini belirlerken, TBMM’nde bir torba kanun kabul edildi. Kanun teklifinin üç maddesi esnek çalışmanın yaygınlaştırılmasına yönelikti. Fakat bu üç madde üç işçi sendikası konfederasyonunun bir araya gelerek ortak tepki göstermesi sonucu TBMM’ndeki görüşmelerde geri çekildi ve 11
“Erdoğan konuştu, piyasa coştu” kıvamında İstanbul basını. Sebebi, Hükümetin önce 6, sonra 7 liranın altında tutabilmek için bir yıl gibi bir sürede devlet kasasından 100 milyar dolar harcadığı kurun 8,5 liradan 7,8’e “düşmesi”. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın değişik ne dediğini söyleyen yok. Sadece damadı Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığından gitmiş olmasını kutluyor galiba “piyasa”. Bu
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığından “Gidiyorum” demesine, gecikmiş bir “Güle güle” karşılığı vermesi kolay olmamıştır. Yakın zamana dek adeta halefi gibi takdim ettiği göz bebeğiydi. Bu süreçte Erdoğan’ın vites değiştirip hız kestiğine, ya da o görüntüyü verdiğine dair birkaç belirti ortaya çıktı. Bu belirtilere de vites değişikliğinin ABD seçimlerini Joe
Berat Albayrak’ın 8 Kasım’daki istifasının üzerinden 24 saat geçtikten sonra kabulü ile ortaya çıkan zincirleme skandallara gelmeden önce iki konuya değinmek istiyorum.Birincisi, Kurtuluş Savaşının ve Cumhuriyetin kuruluşunun önderi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 82’inci yılında saygı ve sevgiyle anıyorum. Ülkede sivil ve samimi Atatürk sevgisinin yeşermesi için demek ki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın AK Parti iktidarıyla açığa
Uysal’ın görevden alınışını Albayrak’ın istifa mektubu ile birleştirdiğimizde, para politikasında ortodoks politikalardan sapan düşük faiz ve rezerv satışına dayalı anlayışın sonuna gelindiği şeklinde yorumlayabiliriz. Haftasonunun baş döndürücü gelişmelerinden sonra haftanın geriye kalanından neler beklememiz gerektiğini hesaplamaya çalışıyoruz. 7 Kasım Cumartesi sabahı TCMB başkanı Murat Uysal’ın görevden alındığı haberi ile uyandık. Bu haberi hazmedip para politikasında
Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığından istifa ettiği haberi 8 Kasım akşamı siyaset ve ekonomi dünyasına bomba gibi düştü. 9 Kasım sabahı bu yazıya başladığımda hâlâ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan ya da İletişim Başkanlığından bir açıklama yoktu. Devlet Kanalı TRT Hazine Bakanının istifasını vermemişti, keza hükümet çizgisindeki Hürriyet, Sabah, Yeni Şafak gibi gazetelerde de.Ancak şu ortada.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a Merkez Bankası Başkanı dayanmıyor. Daha 16 ay önce 6 Temmuz 2019’da göreve getirilen Murat Uysal’ı Başkanlık koltuğunda 16 ayını doldurduğu 6 Kasım itibarıyla görevden aldı. Gerekçe daha önce yine kendi tercihiyle göreve getirilen Murat Çetinkaya’nın faizleri yeterince düşürmemesi idi. Uysal’ın yerine Erdoğan’ın elinde kalan, açık konuşalım en ağır ekonomi topu olan Cumhurbaşkanlığı
Türkiye’niin resmi istatistik kurumu TÜİK’in temmuz rakamları istihdamda düşüşe işaret ederken, işsiz sayısı sabit kaldı. İşsizlik oranı haziran dönemine göre değişmeyerek yüzde 13,4 olarak açıklanırken, Gazete Duvar, resmi istatistik kurumunun iş aramaktan ümidini kesenlerin hesaplamalara dahil etmemesini tartıştı. TÜİK’e göre istihdam edilenlerin sayısı 2020 yılı temmuz döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre 1 milyon
29 Eylül tarihinde 2021-2023 Yeni Ekonomi Programı (YEP) açıklandı. Bu tür programlara koyulan uzun vadeli hedefler dünya genelinde bir iyi niyet göstergesinin ötesine pek geçemiyor. Zira ekonomi o kadar çok bilinmeyenli bir denklem ki, değil bir sene sonrasını bir ay sonrayı tahmin etmekte bile zorlanıyoruz. Bu tür uzun vadeli tahminler hiç mi işe yaramaz? İşe yaradığı