Gece gündüz Türkiye Müzik sanat kitap yemek sinema: Müzik ve sanat festivallerinden kitaplara, arkeolojiden yemek kültürüne, sinemadan sokaklara dek Türkiye’nin zenginliklerine dair yazılar.
Orman nasıl yaban hayatıyla, bilcümle canlısıyla, çiçeğiyle, suyuyla, örtüsüyle bir bütünse, hukuk da tüm dallarıyla, alanlarıyla, yasalarla, uygulamayla bir bütün. Ülkemizde geçen hafta tam 181 ayrı noktada, aynı anda çıkan devasa afet orman yangınları tedbir, hazırlık, zarar azaltma, olaya müdahale, iyileştirme iradesi ve uygulamasını ele almayı gerektiriyor. Kamu yararı kavramı, konulan kurallar ile gerçekleştirilen idari
Avrupa Komisyonu üyeleri, 14 Temmuz’da “Fit for 55 (55’e Uyum)” teklif paketinin ilk bölümünü yayımladı. Bu öneriler seti, AB’nin iklim, enerji, arazi kullanımı, ulaşım, binalar ve vergilerle ilgili politikalarını, sera gazı emisyonlarını 1990 seviyelerine kıyasla 2030 yılına kadar %55 azaltma hedefine hazırlamayı amaçlıyor. Önümüzdeki on yılda bu emisyon azaltımlarına ulaşmak, Avrupa’nın 2050 yılına kadar dünyanın iklim açısından
Hükümetlerarası iklim değişimi paneli (IPCC) raporu dün yayınlandı. Dünyanın dört bir yanından yüzlerce iklim bilimcisinin Birleşmiş Milletler öncülüğünde hazırladığı bu rapor, küresel ısınmanın şüphe götürmez bir şekilde gerçeğimiz olduğunu ortaya koyuyordu. Küresel ısınmanın en önemli nedeni ise insandı. Dünya tarihindeki en sıcak dönemi deneyimliyoruz… Dünya muhtemelen 125 bin yıl önceki son buzul döneminin başlangıcından
Bir yandan orman yangınları devam eder, diğer yandan kovit koşullarında yeni eğitim ve öğretim yılının açılış belirsizliği devam ederken hükümete iki konuyla bağlantılı iki çağrı yapıldı.Birinci çağrı orman yangılarında kamuoyunun pek dikkatini çekmeyen bir tehlikeye ilişkin. Hem uyarı hem de çözüm önerisi ile birlikte.İkinci çağrı Boğaziçi Üniversitesindeki rektörlük sorunuyla ilgili. Boğaziçi Üniversiteliler, Melih Bulu sorununun
Türkiye günlerdir orman yangınlarıyla mücadele ediyor. Yangınlar öncesinde de kuraklık gündemdeydi. Tuz Gölü’ndeki flamingoların ölümünü hala unutmadık. Antroposen çağında küresel ısınmanın dünyaya kestiği faturanın en ağır bedellerini ödüyoruz. Yangınlar ne zaman ve nasıl sonlanacak, öngörmek kolay değil. Ödediğimiz bu bedel sadece bizim için değil, aynı zamanda biyoçeşitliliğimiz için de önemli bir sorun. Akdeniz Bölgesi’ndeki birçok
Felaketlerle geçen haftada, Konya’da öyle bir katliam yaşandı ki ülkenin dört bir yanı alevler içindeyken içten içe süren başka bir yangına, çok tehlikeli bir kopuşa işaret ediyor. Anlamazsak, anlamaya çalışmazsak bu yangına da müdahale edemeyiz. Türkiye göz göre göre gelen facialar ülkesi ve bu acı fakat aslında engellenebilir olaylar maalesef çok geniş bir yelpazede tezahür
Oradaydım. Bir haftadır Marmaris bölgesinde tatildeydik. Marmaris’in son birkaç gündür alev alev yanmaya başlayan cennet gibi tepelerini, koyları ve kıyılarını geziyorduk. Yangının Marmaris’in birçok yerinde nasıl birbiri ardına başladığına ve nasıl yayıldığına tanık oldum. 29 Temmuz 2021 günü biz yangın haberini aldığımızda Marmaris’in güney ucunda Bozukkale bölgesindeydik. Saat 16:30 gibi kuzeydoğudan gelen kara bulutları gördük,
Artan sıcaklıklar ve şiddetli rüzgarlar, Türkiye’nin güneyi ve batısında çok sayıda orman yangınını tetikledi. Geride bıraktığımız birkaç günde en az dört kişi öldü, yangınlar yerleşim yerlerini tehdit ediyor. Antalya’nın Manavgat ilçesi yangın tehlikesinden en fazla etkilenen yerleşim yeri oldu. Türkiye’nin Akdeniz ve Ege kıyılarında kurak yaz aylarında orman yangınları yaygındır. Daha önceki yangınlar genellikle sabotajlarla
Turizmi açmak için 1 Temmuz’dan itibaren Covid-19 tedbirlerinin kaldırılması ve kontrolsüz “normalleşme” ile birlikte son iki haftada vaka sayıları hızla artmaya başladı. Temmuz ayının ilk haftasında günlük vaka sayısı 5.000’in altına düşmüşken 27 Temmuz’da 20.000’e yaklaştı: resmi verilere göre vaka sayısı 4 haftada 4 kat artmış görünüyor. Vaka sayıları hala yüksek, aşılanma oranı düşük ve