Diyarbakır’da -hâlâ çözülemeyen- Narin Güran cinayetinin gündemden düşürülme gayretleri devam ederken meydana gelen cinayet ve olaylar, Türkiye’nin sistemin yönetimin kadın ce çocukları korumaktan aciz hale geldiğini acı şekilde gösterdi. Son olarak İstanbul, Fatih’te bir genç erkeğin, yaşıtı iki genç kadını vahşi bir şekilde öldürüp intihar etmesi ve Beyoğlu’nda iki erkeğin sokak ortasında bir kadına tecavüz
Eşitlik İçin Kadın Platformu, EŞİK, AK Parti tarafından meclise sunulması beklenen 9. Yargı Paketi’ne karşı çıkarak iktidar partisine yasayı geri çekme çağrısı yaptı. Ülke genelinde toplantılar düzenleyecek olan EŞİK gönüllüleri, paketin kadınların soyadı hakkının iptal edilmesi, zorlama hapsinin kaldırılması, koşullu salıverilme getirilerek faillerin serbest bırakılmasının sağlanması gibi kadınların güvenlik ve özgürlüğüne karşı pek çok düzenleme
Özlem Zengin ve Türkan Elçi son günlerde duruşları nedeniyle, kendi sosyal ve siyasi çevreleri tarafından sosyal medyada linç girişimine hedef olan iki kadın siyasetçi. İki ayrı mahalleden, iki ayrı nedenle ama neredeyse aynı sözcük ve ithamlarla sosyal linç girişimiyle karşı karşıyalar ve savunmaları da neredeyse aynı. İkisi de eleştirilmekten değil, kendilerine yönelik eleştirilerin hakaret ve
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a kadına şiddete karşı İstanbul Sözleşmesine attığı imzayı geri aldırtanlar, şimdi kadına ve çocuğuna şiddete karşı 6284 sayılı yasayı iptal ettirmeye çalışıyorlar. İstanbul’da İsmailağa Cemaatine bağlı Hiranur Vakfı şeyhi Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşındaki kızını 29 yaşındaki müridi Kadri İstekli’nin evlilik kisvesi altında sistematik tecavüzüne zorlaması davası hala devam ediyor. Deprem felaketinin unutturduğunu
Öncelikle oy şantajıyla Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a kadına şiddete karşı İstanbul Sözleşmesindeki imzasını geri çektirmeyi başaran gerici takıma kötü bir haber verelim. Bu takım İstanbul Sözleşmesinden çıkılmasıyla yetinmiyor, aile içi şiddetle mücadele için 6284 sayılı yasanın da kaldırılmasını istiyorlar. Hedeflerinin kadını erkekle hukuken eşit sayan Medeni Kanun olduğu açıktı. Eğer sözünde durursa, Erdoğan 4 Mart’ta 6284’ün
Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’nden, iktidar partisi radikal bir tabanı ve bu tabanın ürettiği argümanları savunan muhafazakar bir kesimi memnun etmek istediği için çekildi. Kadınlara ve toplumun kırılgan kesimlerine yönelik şiddetin önlenmesi için taraf olunan uluslararası bir sözleşmeden çekilmek, iktidarın kadın erkek eşitliğini öngören yasalarda yapmak istediği tek değişiklik değil. Aslında İstanbul Sözleşmesi’nin iptaline sebep olanların, bununla
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Danıştay’ın kadına şiddete karşı İstanbul Sözleşmesinden çekilmesine onay vermesiyle önemli bir fırsatı daha kaçırdı. Yargı reddetmiş olsaydı, hâlâ bir çıkış şansı olabilirdi. Erdoğan şimdi 1 Temmuz “Eylem Planı” ile İstanbul Sözleşmesinin iptaliyle küsen kadınların kalbini kazanmaya çalışıyor. Hem de adeta nasıra basmak istercesine, İstanbul Sözleşmesinin yürürlüğünü bitirdiği 1 Temmuz tarihinde.Diyeceksiniz ki, Erdoğan
Yarın, 11 Mayıs’ta Berlin’de bir program var. Avrupa Konseyi, kadına şiddete karşı İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanmasının 10’uncu Yılı münasebetiyle uluslararası bir toplantı düzenliyor. Ev sahibi Avrupa Konseyinin Dönem Başkanı sıfatıyla Almanya’nın Aile, Büyük Vatandaşlar, Kadın ve Gençlik Bakanı Franziska Giffey yapıyor. Türkiye yok. Şöyle diyelim, Türk hükümeti on yıl önce girişimcisi olduğu, bu sayede uluslararası camiada
AK Parti, Akit yazarı Abdurrahman Dilipak’a dava açmaya “hazırlanıyormuş”. O da demiş ki “helal olsun, biyografime yazacak bir hatıra daha”. AK Parti ne zamandan beri bu kadar titizleniyor kadın üyelerine alenen “fahişe” diyenlere dava açmakta? Dava açacaklarından da, günümüz ortamında herhangi bir savcı ya da hâkimin bu ahlâksız saldırganlara ceza vereceğinden de emin değilim, çünkü
Kadına şiddete karşı İstanbul Sözleşmesinin iptali konusu yakıcı olarak gündemdeyken gelen iki haberle daha sarsıldık. Biri Muğla’dandı. Üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’in cansız bedeni Ula ilçesinde ormanlık arazide bulundu. Güvenlik kameralarından Pınar’ı öldürenin, yeniden beraber olma teklifini reddettiği Cemal Metin Avcı olduğunu belirlemiş polis. Diğer haber Muş’tandı. Malazgirt ilçesinde Fatma Altınmakas, evli olduğu (artık bu türlere
- 1
- 2