Siyasette yaşanan deprem, fiziki depremin yarattığı derin acıların üzerini dahi örtüyor son birkaç gündür… Seçime az zaman kalmışken yapılan sert hamleler, bozulan oyunlar gündemi belirliyor. Sebebi gayet basit; bu defaki seçim, ‘Türk tipi başkanlık” olarak pazarlanan, denetimsiz bir rejimin oylanması olacak. Eğer, onaylanırsa, Türkiye, yarı demokrasiden, tam otoriter bir rejime geçecek. Laiklik biraz daha hasar
Türkiye’deki muhalif tüm kesimlerin AK Parti ve Erdoğan iktidarını sonlandırmak için umut olarak baktığı altılı masa, İyi Parti lideri Meral Akşener’in sert çıkış ve ithamlarla masadan ayrılması sonucu beş ayaklı kaldı. Akşener’in büyük tepki çeken çıkışı önümüzdeki seçimlerde nelere yol açabilir? Türk siyaseti ve demokrasi açısından bu kopuş gerçekten büyük bir facia mı? Yoksa umut
İYİ Parti lideri Meral Akşener’in cumhurbaşkanlığı adaylığı belirlenmesi süreci ile ilgili Altılı Masa’yı sert sözlerle eleştirmesinin ardından Ankara’da siyasi trafik yoğunlaştı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Akşener’in sert açıklamalarının ardından 4 Mart’ta partisinin 10 büyükşehir belediye başkanı ile bir araya geldi. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş toplantıya katılamadı. BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın kulis haberine
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, altı muhalefet partisinin önümüzdeki seçimlerde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AK Parti MHP ittifakına karşı bir cephe oluşturmak amacıyla bir araya gelerek kurduğu Altılı Masa ittifakından ayrıldıklarını duyurdu. Partisinin Genel İdare Kurulu toplantısının ardından 3 Mart’ta açıklama yapan Akşener, “Dün itibariyle altılı masa millet iradesini kararlarına yansıtma kabiliyetini kaybetmiştir, milletimizin
Altılı Masa’yı oluşturan altı muhalefet partisinin liderleri Saadet Partisi lider Temel Karamollaoğlu’nun evsahipliğinde 2 Mart’ta bir araya geldi. Toplantının ardından altı liderin imasıyla yayınlanan yazılı açıklamada, bir sonraki toplantının 6 Mart’ta yapılmasına karar verildiği belirtilerek cumhurbaşkanlığı adayı ve geçiş sürecinin yol haritası konusunda “ortak bir anlayışa ulaşıldığı” ifade edildi. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Millet İttifakını
“72 saat” diyor İYİ Parti lideri Meral Akşener: “Üç gün. Şimdiye kadar neden gitmedim? (Deprem çalışmasına) engel olmamamız lazım, gürültü çıkarmamak lazım. Devlet konuşsun diye bekledim. Artık konuşma zamanı. Şimdi enkaz altından devleti çıkarıyor millet,” diye ekliyor. Akşener ile Ankara’dan Gaziantep’e uçuyoruz. Depremden sonra bölgeye ilk gidişi. İlk saatlerden itibaren 246 parti yetkilisinin depremden etkilenen
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti lideri Meral Akşener arasında 27 Aralık akşamı Ankara’da yapılan baş başa görüşme konusunda ilk açıklama Akşener’den geldi. YetkinReport’un sorularını yanıtlayan Akşener, görüşmede İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun aldığı ceza ardından CHP ve İYİ Parti arasında yaşanan sorunun ele alındığını söyledi. “İmamoğlu’nun kellesi giderken tartışmanın Meral Akşener’in rol
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Ankara’da bir araya geldi. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun daveti üzerine 27 Aralık akşam saatinde bir araya gelen iki lider Ankara Ahlatlıbel Tesislerinde akşam yemeği eşliğinde basına kapalı toplantı yaptı. Kılıçdaroğlu, bu görüşme nedeniyle, katılacağı televizyon programını da iptal etti. Toplantı ardından
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üçüncü dönem aday olması yönündeki anayasal engelin erken seçim tartışmaları ile yürüdüğünü belirterek, CHP’nin Nisan’dan önce yapılacak bir erken seçime onay vereceğini belirtti. 26 Aralık’ta Ankara’da internet üzerinden yayın yapan gazetecilerle bir araya gelen Kılıçdaroğlu Erdoğan’ın “seçilemeyeceğini anlarsa seçime girmeyebileceğini” belirterek, Cumhurbaşkanının bu hamlesini Yüksek Seçim Kurulu’nun
İYİ Parti lideri Meral Akşener, Afganistan’daki Taliban yönetiminin kadınların üniversitelere girişini yasaklamasına tepki gösterdi. Akşener, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Kadınları insan değil köle olarak gören ucube bir anlayışın, Afganistan’da kız çocuklarının okula gitmesini yasaklaması ve bunu yüce dinimizi alet ederek meşrulaştırmaya çalışmasını en sert şekilde kınıyorum. Bu insanlık suçunu asla kabul edemeyiz” ifadelerini kullandı.